Gülen cemaati Türkiye müslümanlarını dünyaya rezil etti
Abone olProf. Dr. Hüsamettin Arslan, hükümet-cemaat arasındaki iktidar kavgasını değerlendirdi.
Prof. Dr. Hüsamettin Arslan, Gülen Grubu'nun iktidar
hırsı uğruna Türkiye Müslümanlarını dünya kamuoyu önünde rezil
ettiğini söyledi.
Uludağ Üniversitesi'nde Sosyoloji Bölümü'nde görev yapan Arslan,
Yeni Şafak si yazarı Ayşe Böhürler'e konuştu. İşte o
:
Yaşanan çatışmaların çerçevesini bagajdaki ideolojik
tartışmalar nasıl etkiliyor? Her şeyi CHP'lilik ile açıklamak
yeterli mi?
Artık kabul edelim. Elimizi vicdanımıza koyalım ve kabul edelim. Ya
itikaden ya da kültürel olarak Müslümanız; ya pozitif açıdan ya da
negatif açıdan Osmanlıyız. Sünni ve Aleviyiz; moderniz ve
otantiktiz; hem pre-moderniz hem de moderniz. Böyleyiz. Böyle olmak
da güzel olabilir. CHP'lilik tam da bu apaçık olguların ve
hakikatlerin reddidir. CHP'lilik halkçı olduğunu söyler;
Marksistler halkçı olduklarını söyler; fakat halk Osmanlının
bakiyesidir; Hz. İbrahim'in geleneğine bağlıdır. CHP'lilik bunları
reddetmesi ölçüsünde Türkiye'deki fiili halka karşı alınmış bir
karşı-tutumun adıdır. Bu yüzden fiili halka oy nedeniyle yeşil ışık
yaktığı zamanlarda bile inandırıcı olamıyor. Şu 'rüşvet ve
yolsuzluk' tartışmalarına ve eleştirilerine bakın! Bunu AK Parti'ye
karşı bir silah olarak kullananlara, Türkiye halkının ezici
çoğunluğu neden inanmıyor acaba!
ELİTLER HALKI APTAL SANIYOR
Neden?
Nedeni basit ve anlaşılması hiç de zor değil. Çünkü siz Türkiye'yi
en az yetmiş sene yönetmişsiniz. Devletçi bir rejimle, demokrasisiz
yönetmişsiniz. Meclis siz olmuşsunuz, yargıç siz olmuşsunuz, basın
ve ordu siz olmuşsunuz, patron siz olmuşsunuz, memur siz
olmuşsunuz. Hesap sorabilecek kurumların olmadığı bir ortamda
Türkiye'yi yıllarca yönetmişsiniz. Rüşvet ve yolsuzluk yapmamış
olsanız bile, Türkiye'nin nimetlerini partililerinize
dağıtmışsınız. Devletin rantlarını yemişsiniz, yemişsiniz ve
yemişsiniz. En az yetmiş sene. Dile kolay. Ve şimdi 'Hırsız var'
diye bağırdığınızda kimse size inanmıyor, inanmak istemiyor. Bu
düzeni muhalefet ettiğiniz ve suçladığınız partinin seçmenleri
kurmadı. Değişmeniz gerekiyor, değişemiyorsunuz. Muhafazakârlar
aptal değildir; hiçbir halk aptal değildir; yalnızca aptal elitler
halkın veya halkların aptal olduğunu düşünürler.
ÖNCE DEVLET MODERNLEŞTİ
Laiklik eski anlamını koruyabilir mi?
Radikal demokrasi taleplerinin yükseldiği bir dünyada laiklik eski
anlamını koruyamazdı. Günümüzde devletin farklı dinlere, farklı
cemaatlere karşı eşit mesafede durması olarak anlaşılıyor. Devlet
devlettir, din de din. Benzer fikirler muhafazakârlık için de
söylenebilir. Muhafazakârlık Batı'da yükselen modern güçlere ve
onların ideolojilerine tepkiden doğmuştur. Muhafazakârlık Batı'da
egemen güçlerin ideolojisidir. Bunun nedeni modernliğin toplum
hiyerarşisinin alt katmanlarından doğmuş olmasıdır. Batı'da
muhafazakârlar geçmişin getirdiği egemen politik konumların
sahipleri ve savunucularıdır. 1789 Fransız Devrimi Batılı
muhafazakârlığın doğuşundaki en önemli olaydır. Muhafazakârlık
Devrime tepkiden doğmuştur. Türkiye'de durum farklıdır. Türkiye'de
devlet 'devrimci', halk muhafazakârdır. Devlet 'moderni', halk
'muhafazakârlığı' temsil eder. Çünkü Türkiye'de önce devlet
modernleşmiştir. Muhafazakârlığımızın doğuşundaki en önemli faktör,
imparatorluğun kaybıdır. Türkiye'de muhafazakârlık İmparatorluğun
kaybından doğmuştur. Bu kayıp bugün tahayyül etmemiz zor bir
travmaya yol açmıştır.
MUHAFAZAKARLIK CHP TEPKİSİNİN ADI
Muhafazakâr olmak Özi Kalesi düştüğünde felç geçirmektir; bu
damarıyla muhafazakârlık antiemperyalisttir. Batı muhafazakârlığı
doğaldır ki böyle bir damardan yoksundur. Muhafazakârlık
İmparatorluğun çöküşünün yol açtığı büyük travmadan doğmuştur. Bir
diğer faktör, devlet eliyle yapılmış devrimlerdir. Harf devriminin
muhafazakârlığın doğuşundaki rolü neredeyse tartışma götürmezdir.
Muhafazakârlık İttihat ve Terakki'ye ve Cumhuriyet döneminde Tek
Parti (CHP) yönetimine tepkinin adıdır. Takrir-i Sükûn, Serbest
Fırka girişimi, Türkçe ezan ve muhafazakârların kâbusu Menderes,
Polatkan ve Zorlu'nun idamı. Muhafazakârlığı anlamak için
Cumhuriyet dönemi eğitim hamlesine ve bu eğitimin içeriğine bakmak
bile yeterli olabilir.
MÜSLÜMANLARIN İSLAMCI OLMAYA İHTİYACI YOK
Muhafazakârlık Cumhuriyet Devletine tepki değildir; CHP'nin
Cumhuriyetine tepkidir. Ve 28 Şubat ve ve ve... 'İslamcılık' terimi
oryantalistik bir terimdir; Müslümanın İslamcı olmaya ihtiyacı
yoktur. Bir Soğuk Savaş dönemi yönelimi olarak görülebilir.
Muhafazakârlığın sağında durur; tek parti yönetimi ne kadar
radikalse o kadar radikaldir. Devlet radikalizmini yitirdiği ölçüde
o da radikalizmini yitirmiştir. Allah aşırıları sevmez; radikalizm
aşırılıktır. Müslümanlık bir devlet projesi ya da Aydınlanma
projesi türünde bir toplum projesi değildir.
BU KAVGA İKTİDAR KAVGASI
Cemaati bu kavganın aktörü haline getiren şey neydi? Dini
kaygılar mı?
Son zamanlarda medyadaki patlayan teoloji tartışmaları külliyen
abesle iştigaldir; Cemaat-AK Parti çatışması dini bir çatışma
değildir; iktidar, politik, ekonomik bir iktidar çatışmasıdır. Etik
bir çatışma ve kavga değildir. Keşke öyle olsaydı! Bu dindarları
incitmezdi. Fakat bu kavga bir iktidar kavgasıdır. İktidar
kavgasının aktörleri her durumda dini aktörler değil iktidar
aktörleridir. Tayyip Erdoğan bir politikacıdır; politikacı politik
iktidar mücadelesine soyunmuş adamdır; fakat Fethullah Gülen için
bu geçerli değildir. Çünkü o bir seçilmiş değildir ve aynı zamanda
gözümüzün içine baka baka bize din adamı, mürşit olduğunu
söylemektedir. Bu Gülen'in ve onu destekleyenlerin
trajedisidir.
TÜRKİYE'NİN RESMİ İDEOLOJİSİ DÖNÜŞME KAPASİTESİNİ YİTİR
DİMİ?
Devlet dev bir kurumdur ve değişmesi çok zordur. Resmi ideoloji
askeri ve sivil eğitim sisteminde hala çok etkili. CHP'de hala çok
etkili. Resmi ideolojinin kaderi Türkiye solunun ve CHP'nin de
kaderidir. CHP misyonunu tamamlamıştır; misyonu Cumhuriyet ve
kurumlarını inşa etmekti. CHP'nin bugünkü iflah olmaz sorunları,
büyük ölçüde misyonunu yitirmiş olmaktan doğuyor. Türkiye artık bir
ideoloji devleti olarak kalamaz. İdeoloji devletlerinin dünyadaki
ömrü bitmiştir. Türkiye'nin resmi ideolojisi ölmüştür ve artık
ölüdür. Cesetler değişme potansiyelinden yoksundur. Devlete yeni
bir resmi ideoloji lazım; demokratik bir resmi ideoloji; zamanın
ruhuna uygun, halkını aşağılamayan, bölmeyen, halkının dinini ve
geçmişini aşağılamayan bir ideoloji. Bugüne kadarki ideolojisi
jakoben bir ideolojiydi. Her tür jakobenizmi reddetmeliyiz.
MÜSLÜMANLAR RESMİ İDEOLOJİNİN GÜNAH KEÇİSİ
Türkiye'de iktidara ne zaman İslamiyete önem veren bir parti gelse
'sistem krizi' yaşanıyor. Sistemi gerçekte krize sokan nedir?
Türkiye'de 'sistem krizi' daima jakoben bir devletin jakoben krizi
olmuştur. Resmi ideoloji bu krizin sorumlusunun Türkiye'nin
Müslüman halkı olduğunu ileri sürmüştür. Müslümanlık en az yetmiş
yıldır resmi ideolojinin günah keçisidir. Yalnızca jakoben
demokrasiler, yalnızca seküler teokrasiler, yalnızca ideokratik
rejimler kendi krizlerinden muhatap oldukları halkı sorumlu
tutabilirler.
KANLI TASFİYELER VAR
Türkiye'de dindarların, Türkiye'de halkın, yani muhafazakârların
tarihi tasfiyelerinin tarihidir. Muhafazakârları, bu tasfiyelerin
kilometre taşlarını tespit etmek mümkündür. 1826'dan günümüze
devlet muhafazakârları tasfiye etmektedir. Bu modernleşme adına
yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde bir ideal seküler toplum yaratma
adına devlet kendi halkını tasfiye etmiştir ve bu tasfiyelerin
hatırı sayılır bir kısmı kanlıdır.
AK PARTİ'YE TEVECCÜHÜN NEDENİ TARİHİ SÜREÇ
Mustafa Kemal İkinci Meclis'te muhafazakârları tasfiye etmiştir;
Takrir-i Sükûn muhafazakârların tasfiyesidir ve kanlıdır. Serbest
Fırka girişimi muhafazakârların tasfiyesiyle sonuçlanmıştır.
Demokrat Parti'nin darbeyle tasfiyesi kanlıdır ve muhafazakârların
tasfiyesidir. Sözün gelişi 1960 darbesinde sadece ordudan yedi bin
asker tasfiye edilmiştir. Dönemin Genelkurmay Başkanı buna
dâhildir. Unutuyordum, 1933 Üniversite Devrimi muhafazakârların
tasfiyesidir: entelektüellerin tasfiyesi. 28 Şubat bir
muhafazakârları tasfiye hamlesidir. Kapanan partileri saymadım
bile. AK Parti'ye günümüzde halkın teveccühünün arkasında bu uzun
tasfiye tarihi vardır. Türkiye'de muhafazakârın AK Parti'yi
desteklemesinin, ısrarla desteklemesinin arkasındaki en temel
tarihsel faktör bu olabilir. Türk solunun bunu görme ihtimali yok
gibidir. AK Parti alternatifsizdir; alternatiflere yer bırakmayacak
kadar alternatifsizdir. Sorunuz burada ele alamayacağımız ölçüde
derin bir bahis.
İMANI PAZARA ÇIKARDILAR
Türkiye'de dini oluşum ve cemaatler nasıl bir değişim ve dönüşüm
geçirdi? Siyasi ve ekonomik gücün ötesinde Hükümet devirme çabası,
gizli kayıtlara, ittifaklara cevaz veren bir yapı din ile
bağdaşıyor mu? Bu eylemler ile dini yapıların örtüşmesi mümkün
mü?
Fethullah Gülen hareketi Türkiye'nin Müslümanlarını dünya kamuoyu
önünde iktidar hırsı uğruna rezil etmiştir. Müslümanların imanını
politik pazara çıkarmıştır. En az sekiz TV kanalın, gazetelerin,
dergilerin, marketlerin, iş adamların, fabrikaların, dershanelerin,
yurtların, öğrenci evlerin, marketlerin, politikacıların var. Daha
ne istiyorsun, daha ne istiyorsun! Nasıl bu kadar ihtiraslı
olunabilir? Daha fazla iktidar talebi şeytanın çağrısıdır,
Cebrail'in değil. Kendi cemaatinin gariban tabanını mahvettin,
mahvettin. AK Parti'ye karşı uluslararası güçlerle işbirliği
yapmak, Türkiye'ye karşı uluslararası güçlerle işbirliği yapmak
anlamına gelmez mi?
PENSİLVANYA'YI ALLAH'A HAVALE ETTİLER
Türkiye'nin en az yarısı Amerika ile Türkiye'ye karşı işbirliği
yaptığına inanıyor. Kalbine, Allah'ın içindeki evine değil,
Pensilvanya'ya kaçtın. Müslüman Allah'a kaçar, Pensilvanya'ya
değil. Akif Mısır'a gitmişti, Jöntürkler Paris'e, sen
Pensilvanya'ya! Pensilvanya'dan Tayyip Erdoğan'a savaş ilan
ediyorsun; bu AK Parti'ye oy verenlere savaş ilan etmek anlamına
gelmez mi? Bu kendi halkına savaş ilan etmek anlamına gelmez mi?
İktidarla kavganın başına neler getirebileceğini bilemezler; fakat
Türkiye'nin muhafazakârları seni Allah'a havale ettiler, Allah'a
havale ediyorlar. Ve hep Allaha havale edecekler. Tayyip Erdoğan ve
AK Parti'den hesap sorma imkânları var, fakat senden hesap sorma
imkanları yok, seni yalnızca Allah'a havale edebilirler ve sadece
bunu yapıyorlar!