Beşir Atalay.
Ak Parti iktidarının ilk döneminde Devlet Bakanlığı yaptı.
Sonra İçişleri Bakanlığı gibi kritik bir göreve getirildi.
Bu dönemdeyse Cemil Çiçek’in boşalttığı koltukta oturuyor,
Başbakan Yardımcısı.
Her dönem kritik roller üstlenen Beşir Atalay’ın,
kabineye Abdullah Gül kontenjanından girdiği konuşuldu hep,
hatta son listede isminin olmadığı, köşkte Gül’ün ricası ile
eklendiği iddia edildi; ateş olmayan yerden duman çıkmaz sözünü bu
noktada hatırlatmak isterim… (bilerek söylüyorum)
İçişleri Bakanı oluncaya kadar Gülen Cemaati ile Beşir Atalay’ın
arasında bir sorun yoktu, ne zaman Atalay İçişleri Bakanlığına
atandı ve o koltukta bir süre oturdu, sonra cemaatin hedef
tahtasına da yerleşti.
Çünkü cemaate göre “Atalay gelen ricalara kulak
tıkadı”… Ama bu cümleyi biraz açmak gerekiyor.
Söylenen o ki; Atalay İçişleri Bakanı iken yaptığı bazı
atamalardan ya da atanmayan isimlerden Gülen Cemaati rahatsız oldu.
Bu rahatsızlığını da Atalay’a bildirdi. Cemaat özellikle kaymakam
atamalarında cemaate negatif ayrımcılık yapıldığına inanıyordu.
“Pozitif ayrımcılık istemiyoruz ama negatif ayrımcılık da
olmasın” mesajı Atalay’a iletildi. Ancak cemaat
penceresinden bakıldığında, Atalay itirazları çok dikkate almadı.
İşte bu saatten itibaren Atalay ile cemaat arasında bir bilek
güreşi başladı.
İpler kopunca, kapalı kapılar ardında cemaate yakın
isimler hükümeti konuşurken, Atalay’ı açık açık eleştirmeye
başladılar. Geçmişte haksızlığa uğradığını düşündükleri
cemaat üyelerinin, bu hükümet döneminde, özellikle de Beşir
Atalay’ın bakan olduğu zamanda, haksızlığa uğramaya devam
ettiğinden şikayet ettiler.
Belki de bu nedenle, açılım sürecinde hedefteki isimdi
Beşir Atalay, Van depreminde de.
Atalay’ın iki olayda da başarılı olduğu iddia
edilemez.
Habur konusundaki koordinasyonsuzluk elbette Atalay’ın
sorumluluğundaydı.
Van’daki vurdumduymazlık da eleştirilmesi en doğal başlıklar
arasında.
Ama Türkiye’de bazı kesimlerin hükümetin hemen hiçbir
icraatını eleştirmezken Atalay’ı en az Kılıçdaroğlu kadar hedef
tahtasına oturtması düşünmeye değer bir durum.
Bakanlara, bürokratlara gösterilen hoşgörü göz önünde
bulundurulduğunda, Atalay’ın negatif ayrımcılığa tabi tutulduğu da
apaçık ortada.
O nedenle değerlendirme yaparken bu işin geçmişini de düşünmek
gerekiyor. Eleştirileri, yorumları izlerken bir de bu gözle
bakmak faydalı olabilir.
twitter.com /yavuzoghan