Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisi Güleda Cankel'in ölümü tüm Türkiye'yi yasa boğdu. 17 Kasım Pazar günü Muğla'dan sevgilisini ziyarete giden Zafer Pehlivan isimli şahsın, Güleda Cankel'i öldürdükten sonra yaptığı paylaşım ise kan dondurdu.Genç kızı katleden cani, Güleda Cankel'in ölüm saatini Instagram hesabından paylaştı. Paylaşımda, "Her şeyin zamanı yaşadığınız o andır. Mutlu olmayı ertelemeyin, canınızın istediği zaman ölmeyeceksiniz. Ve biz o zamanın değerini bilemedik. 18/11/2019 saat 13:47 bitti" notunu düştü.Sevgisi sonsuz kelebeğim: Zafer Pehlivan'ın hesabının açıklama kısmına da "Ömrü kısa, sevgisi sonsuz kelebeğim" yazarak kalp koyduğu görüldü.Nefes almak değilmiş yaşamak: Güleda Cankel'in Twitter'dan yaptığı son iki paylaşım ise görenlerin yüreğini burktu. "Nefes almak değilmiş yaşamak" diyen Cankel, bu paylaşımı yaptıktan 3 gün sonra yaşamını yitirdi.Olay nasıl gerçekleşti?Henüz kimliği açıklanmayan erkek, bilinmeyen nedenle tartıştığı Güleda Cankel'in önce boğazını sıktı, ardından göğüs bölgesinden bıçakladı.Güleda Cankel'in odasından gelen sesleri duyan diğer öğrenciler içeri girdiklerinde genç kızı hareketsiz yatarken buldu.İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemede Güleda Cankel'in yaşamını yitirdiği belirlendi. Tutuklandı: Pehlivan (19), polis merkezindeki işlemlerinin ardından öğle saatlerinde adliyeye sevk edildi. Pehlivan, savcılıktaki ifadesinin ardından çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanarak, Isparta Cezaevi'ne gönderildi.Muğla'da toprağa verilecek: Şüphelinin işlemlerinin sürdüğü belirtilirken, polis cinayetin sebebini araştırıyor. Güleda Cankel'in cenazesinin otopsinin ardından ailesine teslim edileceği ve Muğla'da toprağa verileceği belirtildi.İfadesi ortaya çıktıKatilin emniyetteki ifadesinde, Güleda Cankel ile görüşmek için 15 Kasım Cuma günü Muğla'dan Isparta'ya gittiğini ardından kızın kaldığı aparta geçtiğini söylediği belirtildi. Evde kimse olmadığını anlayınca otogara döndüğü öğrenilen Zafer P.'nin 2 gün burada beklediği, 17 Kasım Pazar günü saat 18.00 sıralarında ikinci kez Güleda'nın kaldığı aparta gittiği, ışığın yandığını görünce zili çaldığı kaydedildi. Osman diye biri geldiGüleda Cankel'in kapıyı açıp, kendisini görünce hızla kapattığını, 'Seninle konuşmam gerekiyor' deyince yeniden açtığını anlatan Zafer P., emniyetteki ifadesinde şunları söyledi: - "İçeri girdim, yaklaşık 5 dakika sonra kapı çaldı. Gelen, Osman diye biriydi. Güleda, içeri almak istemedi. Ben Osman'ı gördüm, aşağı beraber indik. Osman, bana, Güleda'yı rahat bırakmamı söyledi. Ben de '5 yıllık arkadaşlığımız var, nasıl bırakayım?' dedim."Seninle beraber devam edebiliriz" demiş- "Güleda'yı telefonla aradım. Açmadı, Osman'la apartın önüne geldik. Kendisi dışarıdaydı. Osman, 'Sen gelme Güleda'yla konuşmam lazım' dedi. Ben de gitmedim."- "Bir süre sonra yanlarına gittiğimde Osman, Güleda'ya dönerek, 'Zafer'e söylemek istediğin bir şey var mı?' dedi. Güleda 'Yalnız kalmak istiyorum' dedi. Osman'a gitmesini söyledim. O da gitti. Güleda ile eve çıktık. 'Eğer bana iyi davranırsan kötü davranmazsan seninle beraber devam edebiliriz' dedi.""Tokat attım, annesini aradı""Beni neden bıraktığını sorduğumda '5 yıl senin gibi birini boşa sevmişim. Sen gereksiz birisin' dedi. Tokat attım, küfretmeye başladı, tekme attı. Annesini ve Osman'ı aramak istedi. Telefonunu aldım. Mesaj attığı için annesi aradı. Telefonu kendisine verdim. Konuştular ama benden bahsetmedi. Kapatınca telefonu geri aldım."Boğazını sıkarak odaya götürmüşZafer P., ifadesinin devamında, telefonu elinden aldıktan sonra Güleda'nın, kapıya doğru koşmaya başladığını; ancak anahtar kendisinde, kapı da kilitli olduğu için kaçamadığını söyledi. Güleda Cankel'i boğazını sıkarak, yan odaya götürdüğünü anlatan Zafer P.'nin, şunları kaydettiği öğrenildi: "Boğazını sıktığım için hava alamadığını, dışarı çıkmak istediğini söyledi. Dışarı çıktık. Markete gittik. Aniden beni itekleyerek, kaçmaya başladı sonra geri gelip, telefonunu istedi. Birini aramak istediğini söyledi. Ben de verdim. Osman'ı aradığını görünce telefonu geri aldım, yere atıp, kırdım."Yere düşüp kafasını çarptı- "Bir kez daha kaçmaya başladı. Peşinden koştum ve yakaladım. Aparta kadar kucağımda götürdüm. 'Eşyalarımı ver, gideceğim' dedim. Eve çıktım. Tekme attı. Ben de boğazını tekrar sıktım."- "Bir süre sonra hava alamadığını söyledi. Dışarı çıkmak istediğini belirtti. Ben de 'Kaçmayacaksan çıkarız' dedim. 'Kaçmayacağım' dedi; ancak dışarı çıkınca tekrar kaçmaya başladı. Yakaladım. Apartın önüne geldiğimizde tokat attım, ittirdim. Yere düştü. Bağırmaya başladı. Kafasını çarptı." İlk seferinde Güleda şikayetçi olmamış!Çevredekilerin ihbarı üzerine, olay yerine sağlık ve polis ekiplerinin geldiğini; ancak Güleda'nın kendisinden şikayetçi olmadığını öne süren Zafer, şöyle devam etti:- "Onu ambulansla hastaneye götürdüler. Benden şikayetçi olmadığı için birileri beni otogar civarında bıraktı. Para çektim, taksiyle hastaneye gittim sonra Güleda'yla beni karakola götürdüler. Güleda şikayetçi olmadı.Gece birlikte uyumuşlar- "Onu polis aracıyla evine götürdüler. Beni de ifademin ardından bıraktılar. Ben de aparta gittim. Nasıl olduğunu sordum. Başının ağrıdığını, midesinin bulandığını söyleyince tekrar hastaneye götürdüm.""Saat 05.00 sıralarında eve döndük, uyumuşuz. Saat 10.00 gibi kalktık. Kahvaltı yaparken Güleda, bana, 'Sen nasıl erkeksin? Bana saldırdın, beni dövdün' dedi. Bu sırada Osman, telefonla beni aradı. Konuşmak istediğini söyledi. Ben de Muğla'da olduğumu söyledim. Güleda'ya aralarında bir şey olup olmadığını sordum"Kalbini kontrol ettimZafer P., Güleda Cankel'i saat 11.00 sıralarında öldürdüğünü belirttiği ifadesinde, olay anını şu şekilde anlattı:- "Boğazını sıktım. Yatağa yatırdım. Morarmaya başladı. Sesi gitti, boğazından hırıltılar geliyordu. Orada bulunan kabloyu gördüm. Boğazına sardım ve sıkmaya devam ettim sonra kalbini kontrol ettim." "Yaşadığını görünce mutfağa gidip...""Yaşadığını görünce mutfağa gidip, bıçak aldım, kalbine sapladım. Yarım saat sonra evden çıkarak, annemi aradım, cinayet işlediğimi söyledim. Sonra karakol yakınına gittim. Yarım saat bekledim. Bu sırada babam başta olmak üzere diğer akrabalarımı da aradım. Bana teslim olmamı söylediler. Ben de karakola geldim"