Gül'e en yakın isim yazdı: O açıklamanın perde arkası ne?

İNTERNETHABER.COM
Seçim sonuçları ile birlikte ne yapacağı en çok merak edilen isim olan Abdullah Gül'e en yakın ci olarak tanınan Habertürk yazarı Fehmi Koru, Gül'e dair dolaşımda olan senaryoları yorumladı. 

"PARTİME DÖNECEĞİM" AÇIKLAMASININ PERDE ARKASINDE NE VAR?

Gül'ün her şeyden önce "misyon adamı" olduğunu vurgulayan Fehmi Koru “Görevim bitince partime döneceğim” açıklamasının perde arkasını yazdı. "AK Partili seçmenin büyük çapta partinin başında görmek istediği isim o; isteyenlerin oranı yüzde 70’lerin üzerinde ve her geçen gün oran daha da tırmanıyor. Benzer bir beklenti AK Parti teşkilatında da var" diyerek Abdullah Gül için hayli iddialı bir tablo çizen Fehmi Koru, Gül'ün bu talep karşısında "İhtiyaç varsa, ben de varım” mesajı verdiğini savundu.

İşte Koru'nun yazısındaki ilgili bölüm:

KÖŞESİNE ÇEKİLMEK İSTEDİĞİNE BAHSE GİRERİM AMA...

Üzerine senaryolar yazılan kişi, Abdullah Gül, siyaset heveslisi biri değil. Yıllar önce milletvekilliği teklifi aldığında bayağı düşünmesi gerekmişti. Karar verip siyasete girdikten sonra işgal ettiği her konuma bir heves uğruna ya da koltuğu önemsediği için gelmedi.

Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı gibi, her faninin gözünde büyüttüğü, politikacıların uğruna savaşları göze aldığı koltuklardan söz ediyoruz.

Şu sırada en fazla istediği şeyin, Çankaya’da şerefiyle yerine getirdiği Cumhurbaşkanlığı görevi tamamlanır tamamlanmaz köşesine çekilmek olduğuna bahse girerim.

Köşesine çekilmeli, Bill Clinton ve Tony Blair’in şimdilerde yaptığı türden, anılarını yazmak ve deneyimlerini dinlemek isteyen kurumların davetine icabet edip konferanslar vermek gibi uğraşlara mı vaktini hasretmeli?

Herhalde en severek yapacağı iş bu olurdu.

NEDEN O AÇIKLAMAYI YAPTI?

Peki neden o halde, yıllardır peşinden koşan Cumhurbaşkanlığı muhabirlerine veda ettiği gün, “Görevim bitince partime döneceğim” açıklamasını yaptı öyleyse?

SEÇMEN VE TEŞKİLATIYLA AK PARTİ GÜL'Ü İSTİYOR!

“Misyon adamı” deyimi epeydir unutuldu; bu tür sorular da deyim unutulduğu için soruluyor. Yapılan araştırmalarda AK Partili seçmenin büyük çapta partinin başında görmek istediği isim o; isteyenlerin oranı yüzde 70’lerin üzerinde ve her geçen gün oran daha da tırmanıyor. Benzer bir beklenti AK Parti teşkilatında da var ve yedi yıl öncesine kadar birlikte siyaset yaptığı arkadaşlarında bu istek çok daha fazla.

Dıştan bakıldığında hemen fark edilen bir başka gerçek de şu:

AK PARTİ'YE YENİ BİR HEYACAN VE EK KATKI İÇİN GÜL TEK ÇARE!

AK Parti’ye oy vermeyen kitleler de Abdullah Gül’ün siyasette yer almasından memnun olacağa benziyor...

AK Parti’ye yeni bir heyecan, oylarına ek katkı için en uygun formül, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı sonrası yeniden siyasi hayata dönmesi görünüyor.

"İHTİYAÇ VARSA BEN DE VARIM" MESAJI VERDİ

Varlığını “misyon” ile tanımlayan biri için bu beklentilere sırt çevirmek hayli zor. İşin özeti şu: Partiye dönme açıklamasını, makamlara duyduğu arzu ve hevesle değil, “İhtiyaç varsa, ben de varım” mesajı olarak yorumlamak gerekir.

Tayyip Erdoğan da, Çankaya’ya çıktıktan sonra, geride bıraktığı partinin ve hükümetin, gücünü artırarak devam etmesini isteyecektir.

“Bu, kimin elinde gerçekleşebilir?” sorusuna, siyasi yasaklı olduğu dönemde Başbakan, “e-muhtıra” günlerinde Cumhurbaşkanı belirlerken vermekte zorlanmadığı cevabı, bu defa da bulmakta zorluk çekmeyecektir.

PEKİ YA GÜL'E İHTİYAÇ YOKSA NE OLACAK?

Gül’ün “Partiye dönerim” mesajının rahatlattığı kişilerin başında geliyorsa Tayyip Erdoğan, hiç şaşırmam.

Ya kendisine ihtiyaç duyulmuyorsa veya AK Parti yeni bir isimle yola devam etmek istiyorsa? Evet, o durumda ne olacak?

Sorunun cevabı bu yazının içinde var.