Gül'den iki televizyon kanalına tepki
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi olaylarında Türkiye aleyhine kara propaganda yapan iki televizyon kuruluşuna tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Gül, başta CNN ve BBC gibi bazı yabancı
kaynaklı medya organlarının dezonformatif yayınlarının ABD’deki
Türkiye algısını bozduğunu söyledi. Gül, “Mısır darbesini bile
Türkiye kadar göstermediler. Algı düzeltme çalışması yapılmalı”
diye konuştu.
Bir haftalık ABD gezisini tamamlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
Türkiye’ye dönüş yolunda ziyaretini gazetecilere değerlendirdi.
Gül'ün gezisini takip eden Star yazarı Fehmi Koru, Gül'ün
açıklamalarını yazdı.
Seyahatin başarılı ve verimli geçtiğini söyleyen Gül, ABD’nin
önemli bir ülke olduğunu, bu sebeple de imajı korumak için çaba
göstermek gerektiğini söyledi. Gül şöyle devam etti: “Burası
dünyanın merkezi ve belli ki bir 10 yıl daha böyle devam edecek.
Dolayısıyla buraları canlı tutmak gerekiyor. Ekonomi, insan
hakları, demokrasi ve güvenlik gibi konularda ortak değerleri zaten
paylaşıyoruz. Güvenlik konusunda NATO’da müttefikiz. Ekonomik
açıdan da ABD önemli; FED başkanı bir şey söylüyor, başkalarıyla
birlikte bizim ekonomimiz de dalgalanıyor. Yatırımlar bakımından da
önemli ABD. Körfez’den Türkiye’ye gelen paralar dahi Amerika
üstünden geliyor. Ayrıca burası teknolojinin, bilimin de öncüsü.
OECD ülkeleri arasında ABD’ye en fazla öğrenci gönderen ülkelerden
biriyiz. Bu nedenle ilişkilerimizi çok sağlam tutmamız
gerekir.”
ALGIYI CNN VE BBC BOZDU
Türkiye’nin imajının ve algısının son zamanlarda Amerika’da
zedelendiği izlenimi hatırlatılınca, Gül, “Görünen köy kılavuz
istemez” dedi ve ekledi: “Bunun nedenleri var. CNN ve BBC gibi
yabancı televizyonların yaptığı yayınlar ve menfi propaganda
tahribat yaptı. Mısır’daki olayları bile bu kadar göstermediler.”
Yine de umutlu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye’ye
dönük olumsuz tavır ciddi, ama düzeltilemez değil” dedi. Gül’e
göre, akademik ve iş dünyasından, siyasetten buraları iyi bilen
kişilerin gelip Amerikalıları aydınlatması faydalı olabilir.”
BMGK’NIN KARARI YERİNDE
Suriye konusuna da değinen Gül, bu konuda hazırlanan BM Güvenlik
Konseyi kararının olumlu olduğunu vurguladı. 7. maddeyle bağlantı
kurulduğu için yeni bir aldatmaca ortaya çıkması durumunda ayrı bir
tezkereye gerek duyulmadan müdahale edilebileceğini dile
getirdi.
SINIRI KAPATSAK DÜNYA AYAKLANIR
Türkiye’nin Suriye’deki radikal unsurlara yardım ettiğinin ABD’de
kendisine çok sorulduğunu anlatan Gül, konunun tamamen bu noktaya
indirgenerek diğer boyutlarının göz ardı edildiğini ve bundan büyük
rahatsızlık duyduğunu vurguladı. Gül, “Sınırı kapatsak dünya ayağa
kalkar. O zaman sınırda yüz binlerce insan birikir. Hem vicdanımız
sızlar, hem de bu bir insanlık sorunu haline gelir. Bu konuda
Türkiye’ye teşekkür edilmesi gerekir” dedi.
FÜZE SİSTEMİNDE ÇİN SON KARAR DEĞİL
Füze sisteminin Çin’den alınacağı haberlerini ihtiyatla karşılıyor
Cumhurbaşkanı. Henüz süreç tamamlanmamış. Çin birkaç başka ülkeyle
kısa listede yer alıyormuş; konu teknik, ekonomik ve ittifaklar
boyutuyla değerlendirilip nhai karara varılacakmış. Türkiye’nin
kendini savunması için füze sisteminin yenilenmesine ihtiyaç
duyuluyor ve bu konuda daha güçlü olma yönünde adımlar
atılıyormuş” diye konuştu.
DEMOKRATİKLEŞME TÜRKİYE İÇİN ELZEM
Yarın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak
demokratikleşme paketiyle ilgili bir soruya, “Bu konu hükümete ait”
dedikten sonra, Gül, 1 Ekim günü Meclis’in açılışında konuşacağını
hatırlattı. Gül’ün bu konudaki sözleri şöyle: “Açış konuşmam hazır.
Demokratikleşmeyle ilgili orada bir bölüm var. Genel bir
değerlendirme. Ben her zaman demokratikleşmenin ve reformların
sürekli olması gerektiğini söylerim. Bu sürecin daima canlı
tutulması gerekir. Başbakanın açıklamalarından sonra göreceksiniz,
arkası gelecek; bu sürekli bir durum çünkü. Mükemmelleşmenin,
iyileşmenin sonu yok. Reform ruhunu canlı tutmak, demokratik
adımları özgüven içerisinde atmak lâzım.” 28 Şubat’la ilgili
değerlendirmeler hakkındaki görüşü sorulunca, Gül, “Ben o dönemin
siyasi aktörlerinden biriyim. Hükümet sözcüsü, RP’nin Genel Başkan
Yardımcısı ve hükümetin bakanıydım. Fakat şimdi Cumhurbaşkanı
olarak değerlendirme yapmam yakışık almaz” dedi.
BUZ ÜFLEMEYLE ERİMEZ
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yle olan görüşmesini aktaran Gül,
Ruhani’ye iyi bir başlangıç yaptığını, bunun ön açacağını
belirttiğini dile getirdi. ABD Başkanı Obama ile Ruhani görüşmenin
önce yemekte biraraya gelme şeklinde düşünüldüğünü, o
sağlanamayınca bu yola gidildiğini belirtti.
Gül şunları da söyledi: “Bu kadar buz bir üflemeyle erimez; oturup
konuşmaları gerektiğine inanıyorum. Aradaki sorunlar savaşla değil
diplomasiyle giderilmeli. Savaş en son başvurulacak yoldur. Biz de
çevremizde savaş istemiyoruz. İran’ın kendi tehdit algılaması var.
Daha önceki dönemlerde şimdi yaşanana benzer bir şey düşünemezdim.
Ne Bush döneminde, ne de Ahmedinejat döneminde... Herhalde bu
adımın arkasını da düşünmüşlerdir.