Gül'den Esad'a 'korkma' mesajı
Abone olKomşu Suriye'deki iç karışıklık Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor.. Beşar Esad'a Erdoğan'dan sonra Cumhurbaşkanı Gül de mesaj yolladı...
Komşu Suriye'deki iç karışıklık Türkiye'yi de yakından
ilgilendiriyor.. Beşar Esad'a Erdoğan'dan sonra Cumhurbaşkanı Gül
de mesaj yolladı...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye halkının liderini sevdiğini
belirterek, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a, "Sevilen bir
liderin reform yapması daha kolay olur. Tuzağa düşme, reformlarını
korkmadan yap" çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Gül, Tokat gezisinden Ankara'ya dönüşünde İhlas
Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol'un, gündemdeki konulara
ilişkin sorularını cevapladı. Kayseri'de kaçırılan 3 çocuğun
vahşice öldürüldüğünün ortaya çıkmasının ardından idam
tartışmalarının yeniden başladığının hatırlatılması üzerine Gül,
"İnsanlar idam cezasının karşılığı yok zannediyorlar. İdam
cezasının karşılığı, ağırlaştırılmış müebbet hapistir. Türkiye'nin
idam cezası konusunda tekrar geriye gitmesi mümkün değildir. Şu
anda gelişmiş, zenginleşmiş hiçbir demokratik ülkede idam yok
zaten" diye konuştu.
Libya'da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Gül, harekatın
komutasının NATO'ya geçmesinin, fırsatçılık çabasıyla bireysel öne
çıkma çabası içinde olan ülkelerin engellenmesi açısından olumlu
olduğunu bildirdi. Gül, "Bunların sanki Libya'da gizli niyetleri
varmış gibi öne çıkma durumları söz konusu oluyordu. Bu durum
rahatsızlığa neden oluyordu herkeste. Bu açıdan koordinasyonun
sağlanabilmesi için bir çatıya ihtiyaç vardı. Bu da işte NATO oldu,
iyi de oldu" dedi.
Afganistan'da bazı hatalar yapıldığına işaret eden Gül, bu nedenle bilmeden, aceleci davranışlarla ve strateji belirlemeden bir ateş yakılması halinde tehlikenin nereye gideceğinin bilinemeyeceğini söyledi. Gül, "Onun için daha farklı yöntemleri denemek lazım. Savunmaya ihtiyacı olan muhaliflerin savunmasını NATO yapacak" dedi.
Libya'nın, Afganistan olacağını zannetmediğini dile getiren Gül,
şunları kaydetti:
"Afganistan bütün imparatorluklara mezar olmuş bir yer.
Vaktiyle İskender'e mezar olmuş, İngilizlere, Ruslara mezar olmuş.
Afganistan farklı bir yer. Coğrafyasıyla, insan tipiyle. Libya
farklı. Dolayısıyla Libya'da Kaddafi'nin daha fazla dayanması
mümkün değil"
BİR EVİN İÇİNDE KOKUYU SİZİN BURNUNUZ ALMAZSA
BAŞKALARININ BURNU ALIR
Gül, 'Ortadoğu'daki liderlere bir tavsiyeniz var mı' sorusu üzerine, İslam ülkelerinin kendi evlerinin içini düzene koymaları gerekliliğini her fırsatta söylediğini hatırlattı. "Bir evin içinde koku varsa, bunu sizin burnunuz almıyorsa, başkalarının burnu alır bunu" diyen Gül, 2003 yılında İslam Konferansı'nda çok açık seçik bunu söylediğini ve herkesin, 'evin içinden birisi konuşuyor' diye gayet saygıyla karşıladığını belirtti. Gül, "Konuşurken hep evin içinden biri olarak bazen 'kızım sana söylüyorum gelinim sen anla' şeklinde söylemişizdir. Bazen de çok direk söylemişizdir. Çünkü bugünkü dünyada kapalı toplum devam etmez. Hele askeri rejim hiç devam edemez. O açıdan her fırsatta, bu işlerin ülkelere zarar vermemesi için reformları o ülkelerin liderlerinin yapması gerektiğini söylemişimdir. Bugünkü açık dünyada ya kendi evinin içini kendin düzene koyarsın, liderler koyar, ya da halk mecbur eder, veya bugünkü dünya yapısı buna müsaade etmez açıkçası" değerlendirmesini yaptı.
BAZEN ZAMANLAMALAR KAÇIRILIRSA LİDER ZORLANIYOR
Gül, Suriye'de yaşanan gelişmelere de değindi. Bu anlamda Türkiye'nin en çok konuştuğu ülkenin Suriye olduğuna işaret eden Gül, Beşar Esad'ın, en yakın dostluğu olan liderlerden birisi olduğunu vurguladı. Gül şöyle konuştu:
"Samimi bir insandır. Konuşmalarımızda adeta sınırsız bir şekilde düşüncelerimizi paylaşırız. Ben kendisinin samimi bir şekilde Suriye'de köklü değişiklik yapma arzusu içinde olduğunu biliyorum. Bazen zamanlamalar kaçırılırsa lider zorlanıyor. Onun için bir adım öne atlayacaksınız ve o problemi inisiyatif alarak yöneteceksiniz. Benim Cumhurbaşkanı Esad'a hep tavsiyem şu oldu; Ortadoğu'da bu olaylar başlayınca 'arzunu hiç tereddütsüz yerine getir, reformlarını yap' dedim. 'Şimdi sana, 'Şimdi zamanı değil, korktu da yaptı derler' falan diyecekler. Bu bir tuzaktır, bu tuzağa düşme' dedim. Kendisinin samimi ve arzulu olduğunu biliyorum. Gerçekleri görüyor ve halkını seviyor. Aslında şansı da çok. Sevilen bir liderin reformları yapması daha kolay olur."
Kürt sorunuyla ilgili yaşanan gelişmelere ilişkin soru üzerine Gül, bu konuları uluslararası platformlara taşıma çabası içinde olanlar ve istismar etmek isteyenler olacağına dikkat çekti. "Neyse sorununuz, uğraştığınız kavga neyse, doğru olan bunu kendi inisiyatifinizle çözmektir. Başkasını karıştırmamalısınız" diye konuşan Gül, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya düşünüldüğünde bunlara asla üçüncü ülkeleri karıştırtmamak gerektiğini ifade etti. Gül, "Ben Dışişleri Bakanıyken çok gelirlerdi. 'Kuzey Irak'la, Kürt yönetimiyle sizin aranızı bulalım' falan diyenler çok olurdu. Ben de her zaman 'Siz kim oluyorsunuz ki, Atlantik'in ötesinden gelip benim coğrafyamda, benim akrabalarımla benim aramı bulacaksınız. Kültürünü bilmezsiniz, asıl niyetini bilmezsiniz, dinini bilmezsiniz' derdim. Her zaman aradan çıkarmışımdır. Hiçbir zaman sokmamışımdır. Daima Kuzey Irak'la da, oradaki Kürt yönetimiyle de kendi işimizi kendimiz görmeliyiz" ifadelerini kullandı.
BDP'NİN TUTUMU SEÇİME YÖNELİK
BDP'nin sivil itaatsiz eylemine ilişkin soruya ise Gül şu karşılığı verdi:
"Herkes demokratik hakkını, kanun ve nizamlar çerçevesi
içerisinde kullanabilir. Bu, herkesin hakkıdır. Ama halkın da
dokusuna yansımayan, Türkiye'nin dokusuna yansımayacak protesto
şekillerinin ben halk tarafından da tasvip edileceğini
zannetmiyorum. Daha yapıcı bir anlayış herkeste hakim olurken,
nereye gideceği belli olmayan, maceracı davranışlara girmenin Kürt
sorunun çözümüne de katkısı olacağı kanaatinde değilim. BDP'nin bu
tutumu herhalde seçime yönelik şeyler."
24 Nisan yaklaşırken sözde soykırım iddialarının yeniden gündeme
geldiğinin hatırlatılması üzerine Gül, mevcut statükonun ne
Türkiye'nin, ne Ermenistan'ın, ne de Azerbaycan'ın lehine olduğunu
vurguladı. Gül, "Onun için bu hepimizin sorunu. Burada
kararlı bir şekilde bunun üstüne gitmek gerekiyor. Yani buna eğer
hep beraber yapıcı bir şekilde yaklaşırsak, hem Türkiye-Ermenistan
ilişkileri düzelir, hem Ermenistan-Azerbaycan ilişkileri düzelir.
Bunu Azerbaycan'ın da iyi görmesi lazım. Toprakların işgalinin
üzerinden 18 yıl geçmiş. 30 sene daha geçerse buraları hatırlayan
nesil kalmaz. Onun için benim aslında o teşebbüsümün iyi
anlaşılması gerekirdi. Ama günlük politikalara çok
karıştırıldı" diye konuştu. Gül, ilişkilerin düzeltilmesi
konusunda cesaretinin kırılmadığını belirterek, bu konu üzerinde
ısrarla durmaya devam edeceğini ifade etti.
YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI ÇERÇEVESİNDE BAŞKANLIK SİSTEMİ DE KONUŞULABİLİR
Başkanlık sistemine ilişkin soruya da cevap veren Gül, insanlar baştan bunun ne olduğunu bilmeleri gerektiğini dile getirdi. Onun için konunun tartışılmasında, konuşulmasında bir mahsur olmadığını kaydeden Gül, "Sonunda bir şeye evet veya hayır derken, bilerek evet veya hayır denmesi gerekir. Şu anda zaten Türkiye'nin gündemi bu değil. Başbakan da zaten bir soru üzerine konuşmuş. Yeni bir anayasa tartışmaları çerçevesinde de bütün bunların hepsi konuşulabilir" dedi.
'Gazeteci İsmet Berkan, kitabında Sarıkız darbe girişimi ile ilgili ilk bilgiyi sizin öğrendiğinizi yazmış. Gerçekten darbe girişimi ile ilgili bilginiz var mıydı' sorusuna Gül, "O dönemde ben hükümetteydim. Güvenlik işleri ile yakından ilgilenen biriydim. Bana da görevliler istihbarat bilgilerini veriyordu" karşılığını verdi.
Torun sahibi olması dolayısıyla yaşadığı duygulara ilişkin soruyu da cevaplayan Gül, "Rahmetli dedemin vaktiyle, ben ilk torunuydum. Ailece torunların çok sevildiğini gördük. Bizim de ilk torunumuz oluyor. İki yaşını geçti. Kendini enterne etme dönemi başlıyor. İstanbul'a gittiğimizde onlar da yanımıza geliyorlar" diye konuştu.