Gülden CHPye taş
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın yokluğunda partisinin grup toplantısında konuşan Abdullah Gül CHP'ye çattı.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ''Hiçbir
sosyal demokrat partinin, sol partinin olamadığı kadar sosyal
politikaları olan bir hükümetiz. Bu anlamda, onlardan (CHP) çok
daha fazla sosyal demokratız'' dedi.
AK Parti TBMM Grup toplantısında konuşan Gül, Hükümet olarak sosyal
politikalara önem verdiklerini belirterek, iktidara gelir gelmez
Sosyal Dayanışma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun, amacına uygun
olarak kullanılması için adım attıklarını söyledi.
Sağlık Bakanlığı'nın genel politikaları dışında, annelerin
çocuklarını 6 yaşına kadar düzenli olarak sağlık kontrolünden
geçirmelerini teşvik etmek amacıyla çocuk başına 10-55 milyon lira
arasında ödeme yapıldığını anlatan Gül, 2005 yılında 732 bin anneye
79 trilyon lira ödendiğini, bunların 550 bininin, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde olduğunu kaydetti.
''Bundan terör örgütü nasıl olur da rahatsız olmaz?'' diyen Gül,
aynı şekilde Milli Eğitim Bakanlığı'nın attığı adımların yanı sıra
özellikle kız çocuklarının eğitimini sürdürmesi için, annelerine
çocuk başına 39 milyon liraya kadar yardım yapıldığını ifade etti.
Gül, bu kapsamda 2005 yılında 1 milyon 267 bin öğrenciye 178
trilyon lira yardım yapıldığını, bunun 850 bininin, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da olduğunu bildirdi.
Gül, ''Hükümetimizin bu sosyal politikaları, terör örgütünü
rahatsız etmiştir. Çocuklar okulla gitmeye başlamıştır, çocuklara
eğitim kapısı açılmıştır. Tabii ki bundan rahatsız olanlar
olmuştur'' dedi.
''MİLLETE VERDİĞİNİZ SÖZLERİ OKUYUN''
TBMM Genel Kurulu'nda bugün ele alınacak olan Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı hakkında da bilgi veren Gül,
bu tasarının, Hükümet'in 3.5 yılda çıkardığı önemli düzenlemelerden
biri olacağını vurguladı. Gül, bu düzenlemeyle ilk kez,
Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olan herkesin sağlık güvencesine kavuşacağını, ayrıca
herhangi bir sebeple Türkiye'ye iltica eden yabacıların da güvence
kapsamına alınacağını kaydetti. Böyle bir düzenlemenin anamuhalefet
tarafından adeta boykot edildiğine dikkati çeken Gül, ''Seçime
giderken hazırladığınız beyannameleri, seçim broşürlerini
açın, millete ne söz verdiniz, bunları okuyun. Siz muhalefette
verdiğiniz sözü tutamıyorsunuz, biz iktidarda verdiğimiz sözleri
tutuyoruz. Hiçbir sosyal demokrat partinin, sol partinin olamadığı
kadar sosyal politikaları olan bir hükümetiz. Bu anlamda bundan
kıvanç duyuyoruz. Bu anlamda onlardan çok daha fazla sosyal
demokratız'' diye konuştu.
Geçmişte liderlerin, doğru yanlış olduğuna bakmadan ''Sen 1
veriyorsan, ben 10 veriyorum'' diyerek birbirleriyle yarıştıklarını
anlatan Gül, Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılarda bu zihniyetin etkisi
olduğunu savundu. Hükümet olarak doğru yaptıklarını, bunda ısrarcı
olduklarını belirten Gül, sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin
gerçekleşmesiyle, Türkiye'nin risk priminin otomatik olarak
düşeceğine işaret etti.
''SÜREÇ YAVAŞLAMIŞTIR'' DİYENLERE YANIT...
Türkiye'nin AB sürecinde hızla ilerlediğini, bazılarının ''Süreç
yavaşlamıştır, Türkiye reform yorgunu olmuştur''
değerlendirmelerinin doğru olmadığını kaydeden Gül, geçen hafta
açıkladığı 9. Reform Paketi'nin çok büyük yankıları olduğunu,
bunun, Türkiye'ye büyük bir ivme kazandırdığını vurguladı. Gül,
''(Reform süreci yavaşlamıştır) diyenler, ya yavaşlamasını arzu
edip bu şekilde AK Parti'nin güzden düşmesini arzu edenlerdir ya da
ne olup bittiğinin farkında olmayanlardır'' dedi.
Paket içinde yer alan ve halen TBMM'de bulunan düzenlemelerle
ilgili milletvekillerine bilgi veren Gül, Kamu Denetçiliği Yasa
Tasarısı ile vatandaşların, haklarını yıllarda mahkemelerde aramak
yerine halkın avukatlarına giderek pratik şekilde sorunun
çözülmesinin mümkün olacağını anlattı.
Sayıştay Yasa Tasarısı ile harcamaları şeffaflaştırdıklarını, TSK
emrindeki devlet ve hazine mallarının denetlenmesinin daha şeffaf
haline getirileceğini belirten Gül, ayrıca Özel Öğretim Kurumları
Yasası'nda değişiklik yapılacağını, Vakıflar Yasa Tasarısı'nın da
kısa süre içinde ele alınacağını bildirdi. İskan Yasası'nın
modernize edileceğini belirten Gül, ayrıca yeni düzenlemeleri de
TBMM'ye sevk edeceklerini ifade etti. Gül, bunlar arasında; idari
usul, idari yargı usulü, siyasetin finansmanı, siyasi etik
komisyonu kurulmasına ilişkin düzenlemeler bulunduğunu
kaydetti.
Abdullah Gül, askeri mahkemelerin kuruluşu ve yargılama usullerine
ilişkin yeni bir düzenlemeyi getireceklerini, sivillerin askeri
mahkemelerde yargılanmasının en az düzeye indirileceğini belirtti.
Bunun yanı sıra bir çok idari tedbiri getireceklerini anlatan Gül,
İnsan Hakları Başkanlığı'nın daha bağımsız hale getirileceğini,
ayrıca Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Türkiye'de iyi yönetişim ve
şeffaflığın artırılması, yolsuzlukla mücadele için daha etkin hale
getirileceğini söyledi. Birçok uluslararası sözleşmeyi Meclis'e
getireceklerini bildiren Gül, bunlar arasında Avrupa Sosyal
Şartı'nın da olduğu önemli düzenlemeler bulunduğunu bildirdi.
Gül, ''Bütün bunlar gösteriyor ki, Türkiye bir taraftan kendi
milletinin ihtiyacı olduğu için demokratikleşme sürecini daha
derinleştirerek güçlendirmek, diğer yandan da AB ile ilgili
iddiaların çürütüldüğünü göstermek istiyor'' dedi.
'AB İLE TARAMA SÜRECİ ÇOK BAŞARILI...''
AB ile 3 Ekim'de müzakerelere başlama kararı alındıktan sonra 24
Ekim'de tarama sürecinin başladığını hatırlatan Gül, ''Bu tarama
süreci çok başarılı şekilde devam etmektedir. Şimdiye kadar 18
fasılda tarama süreci yapılmış, 14 fasılda da ayrıntılı tarama
yapılmıştır. Bilim ve teknoloji faslında da müzakereler
başlamak üzeredir. Beklentimiz, kültür ve eğitim faslında
müzakereleri, Avusturya'nın dönem başkanlığında başlatmaktır. Ama
yetişmezse Finlandiya'nın dönem başkanlığında gerçekleşecektir''
dedi.
Gül, AB ile ilgili süreçte sivil toplum örgütleriyle yakın
işbirliği içinde olduklarına işaret ederek, şöyle konuştu:
''Bütün bunlar olurken, Türkiye 40 yılın sonunda katılım sürecini
başlattığı ve emin adımlarla bu süreci devam ettirdiği, ekonomik
kalkınmanın yüzde 35'lere ulaştığı, sosyal politikaların daha
güçlendirildiği, gelir dağılımı ve bölgelerarası eşitsizlikleri
gidermede önemli adımların atıldığı dönemde bundan korkanlar; bunu
baltalamak için büyük bir panik içine düşmüşler. Kesinlikle kimse
bunda başarılı olamayacaktır. Millet bunun farkındadır.
Bu istikrar ve kalkınma dönemini, birkaç dönem daha devam
ettirecektir. Birkaç daha dönem devam edecektir ki; Türkiye
kaybettiği yılları geri kazansın. 70, 80, 90'lı yılları hatırlayın.
Herkes yol alırken, biz kendi sorunlarıyla uğraşan ülke durumuna
düştük. İlk kez bütün bunlardan kurtulmuş ve dünyanın hayranlıkla
izlediği bir ülke olmuştur. Bu kesinlikte devam edecektir. Bunu
bozmak isteyenlere asla müsaade edilmeyecektir. Partimiz,
Hükümetimiz ve milletimiz de kararlıdır.''