Gül'den AB'ye 'hayır' sinyali!
Abone olTürkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinde kritik dönemeç yaklaşırken karşılıklı açıklamalar havayı gerginleştirdi. Dışişleri Bakanı Gül, müzakerelere katılmama sinyali verdi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül,
"Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde, kendi vicdanını rahatsız eden
koşullara 'evet' demeyeceğini" söyledi. Gül, Fransa'da çıkan
haftalık Paris Match dergisine verdiği demeçte, Türkiye-AB ve
Fransa ilişkilerine ilişkin görüşlerini açıkladı. "Fransız
politikacıların Türkiye politikasına" ilişkin bir soru üzerine Gül,
"Fransa, her zaman Türkiye'yi AB yolunda destekledi. General de
Gaulle, François Mitterrand, ayrıca Jacques Chirac buna destek
verdi. Son durum rahatsız edici, ancak iç politika başka, stratejik
görüşler başka. Bu son konuda Fransa'nın tutum değiştirdiğini
düşünmüyorum" dedi. "Türkiye'nin AB'yi tercihinin yeni olmadığını
ve 1960'lı yıllara dayandığını" hatırlatan Gül, "Bu seçimin,
Türkiye'nin modernleşmesi stratejisinin temel bir parçası olduğunu"
ifade etti. Gül, "Türkiye'nin, Avrupa'nın modernlik ve demokrasi
değerlerini benimsemesini istiyoruz" diye konuştu. "İmtiyazlı
ortaklık" önerisine ilişkin bir soruya Gül, Türkiye'nin Avrupa
Konseyi, OECD, UNESCO gibi bütün uluslararası kurumlara üye
olduğunu, bütün dallarda Avrupa liglerine katıldığını hatırlattı ve
"Bazıları bunu görmeden, Türkiye'nin Avrupa'ya girmesine itiraz
ediyor" yanıtını verdi. Gül, AB üyeliğinin hemen olmayacağını ve
uzun süreceğini bildiklerini belirtti ve "15 yıl sonra Türkiye şu
andaki Türkiye olmayacak. Nüfusumuz, büyüklüğümüz, ekonomik
ağırlığımızdan dolayı bizim üyeliğimizin kolay olmadığının
farkındayız. Ancak diğer adaylarla aynı kriterlere göre
değerlendirilmek istiyoruz. Eğer bize vicdanımızı rahatsız eden
özel koşullar olursa evet demeyiz" ifadesini kullandı. "Türkiye'nin
Müslüman kimliğinin AB üyeliğine engel olup olmadığına" ilişkin bir
soruya da Gül, "Bunu söylemek zor. Bizim de eksikliklerimiz oldu.
Her askeri darbe, bu süreci doğal olarak durdurdu. Ancak dini
faktörün hiç olmadığını söylemek mümkün değil. Bu arada unutmayalım
ki, AB'nin değerleri dine değil, demokrasi, insan hakları ve ifade
özgürlüğüne ve en önemlisi laikliğe bağlı" karşılığını verdi.