Gül:'AB'ye taviz vermedik'
Abone olDışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB'ye tavizler vermediğini söyleyerek Türkiye'nin kazançlarını sıraladı. Gül, müzakerelerle ilgili Türkiye'nin çabalarını anlat
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB sürecine ilişkin yaptığı
değerlendirmelerde, kamuoyunda bazı kaygılar gördüğünü belirtti. AB
için Türkiye'nin tavizler verdiği ve aleyhte bazı şeyler yapıldığı
yönündeki görüşlerin çok yanlış olduğunu belirten Gül, bunlara çok
üzüldüğünü söyledi. "Türkiye'nin 17 Aralık'tan bu yana kazançları
nedir diye hiç düşündünüz mü?" diyen Bakan Gül, bu tarihten önce
faizlerin yüzde 23 olduğunu bugünse faizlerin yüzde 16,5'e
düştüğünü, bir puanlık bir faizin bir yıl boyunca Türkiye'ye
getirisinin neredeyse 2,5 milyar dolar olduğunu kaydetti. Bunun
altındaki en büyük etkenin 17 Aralık'ta alınan karar olduğuna
değinen Gül, bu tarihten sonra Türkiye'ye dünyanın bakışının
değiştiğini, buradan yapılan tasarrufun hiçbir şeyle mukayese
edilemeyeceğini vurguladı. Gül, sadece hamasetle konuşup, gerçek
olmayan konularla başarıları gölgelemenin hiç haklı yanı olmadığını
belirterek, Türkiye ve hükümetin bunların farkında olduğunu
bildirdi. Verilen taviz veya müzakerelerin sözkonusu olmadığını
yineleyen Gül, müzakerelerin, tam üye olduktan sonra alınacak bazı
ayrıcalıklarla ilgili olduğunu belirterek, o zamana gelindiğinde
Türkiye'nin çok farklı bir ülke haline geleceğini söyledi.
Demokratikleşme ve insan hakları ile ilgili konuların gururla ve
övünçle yapıldığını kaydeden Gül, bunların AB'nin Türkiye'ye empoze
ettiği görüşler olmadığını, tam tersine verilen sözleri yerine
getiren siyasetçiler olarak gerçekleştirdiklerini kaydetti. Gül,
AB'nin Türkiye ile müzakerelerini askıya alıp alamayacağına dair
yorumların yapıldığını hatırlatarak, "Niye başlamayacak ki? Biz bu
kararlılık içinde olduktan sonra, sorumluluklarımızı yerine
getirdikten sonra niye bu olmayacak? Bunlarla ilgili hiçbir
endişeye gerek yoktur. Bu konuda hükümet çok kararlıdır ve ne
gerekiyorsa yapacaktır" dedi. Uyum Protokolü'nün imzalanıp
imzalanmayacağı konusuna değinen Bakan Gül, bu konunun gayet açık
olduğunu, Meclis'te de uzun süredir tartışıldığını kaydetti.
Protokol'ün mahiyetinden bahseden Gül, Türkiye'nin tanımadığı ancak
AB'ye de üye olmuş ülkelerle de Gümrük Birliği Anlaşması'nı
uygulamaya 1 Mayıs 2004'ten itibaren başladığını söyledi. Hizmet
sektörünün bu konunun dışında olduğunu belirten Gül, "Rumlar'ın
Türkiye'de satacağı bir malı varsa satabilir, Türkiye'nin malları
da Rumlar'a gidebilir" dedi. İnsanların rahatlıkla hareket
edebilmesi için Türkiye'nin Rum vatandaşlarına sınırda vize
verdiğini hatırlatan Gül, dolayısıyla bunun dışında herhangi bir
şeyin söz konusu olmadığını vurguladı. Protokolün AB Dönem
Başkanlığı ile imzalanacağını hatırlatan Gül, bunun yapılmasının
ardından tüm dünyanın bilmesi için Kıbrıs Rumları'nı nihai bir
çözüm olmadan Türkiye'nin tanımayacağının da ilan edileceğini
bildirdi. Dışişleri Bakanı Gül, bazen çok fazla 'kraldan çok
kralcı' olunduğunu belirterek, "Sanki hükümet bu işlerin farkında
değil, sanki hükümetin kafasında başka bir şeyler var veya bizden
daha çok biliyor da biz ihmal ediyoruz, bazıları çok önem veriyor.
Bunları böyle görmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Demek ki
sahipleniliyoruz. Daha önce Türk kamuoyu ve basın sahiplendi ve çok
destek bulduk. Ama bu destek muhakkak ki devam etmelidir. Bundan
bir kuşkumuz yok" dedi.