Gül Zapsuya mesafeli
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın danışmanı Zapsu ile Bakan Gül arasındaki mesafe dikkat çekici.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın başdanışmanı Cüneyd Zapsu,
geride bıraktığımız haftalarda Türkiye'de hakkında en çok
konuşulan, spekülasyon yapılan kişi oldu. Özellikle, Ankara'ya
gelip çok sayıda yabancı büyükelçiyle aynı gün görüşmesi büyük
yankı yarattı. Gölge dışişleri bakanı olarak görev yaptığı yolunda
eleştirilere yol açtı.
İlginç olan, Dışişleri'nden gelen tepkilerdi. Bu arada, Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan'ın, "Haberimiz var elbette, ancak
basından takip edebildiğimiz kadarıyla" demesinin, ardından
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, "Namık Bey bizim adımıza
konuşmuştur. Boş verin bu işleri" sözleriyle Tan'a destek çıkması
Dışişleri'nin rahatsızlığını da gün ışığına çıkardı.
AKP'de tepki var
Bu arada AKP içinde de Cüneyd Zapsu konusunda kaşların kalkmış
olduğu, parti grubundan gelen tepkilerden anlaşıldı. Özellikle
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in, "Bir tek dışişleri bakanı
vardır. O da Sayın Gül'dür. Başka dışişleri bakanı yoktur, gölge
dahi olsa. Zapsu'nun kiminle, ne zaman görüşeceğini ben bilemem.
Bireysel bir görüşmedir. Sonuçları ne hükümeti ilgilendirir, ne
bağlar. Kendisini ilgilendirir" şeklindeki demeci de aslında AKP
içinde Zapsu'ya dönük birikmiş bir hayli tepkinin bulunduğunu
gösterdi.
Yapılan bir arşiv taraması gösteriyor ki, Zapsu'nun özellikle
ABD'nin Irak'a savaş açması sürecinde oynadığı rol de AKP içinde ve
özellikle Gül cephesinde rahatsızlık yaratmış.
ABD'den Zapsu hattı
1 Mart oylaması öncesinde Amerikan yönetiminde, Türkiye'nin kuzey
cephesine izin vereceği yolundaki beklentinin şekillenmesinde
Zapsu'nun belirleyici bir rol oynadığı, o dönemde diplomatik
kulislerde sıkça dile getirilmişti. Hatta, 1 Mart'ın faturası
sonradan kısmen Zapsu'ya havale edilmişti.
Özellikle Neo-Conların en önemli isimlerinden olan, o tarihteki ABD
Savunma Bakan Vekili Paul Wolfowitz'in Ankara'daki en önemli
kanallarından biri Zapsu'ydu.
Amerikalıların Dışişleri'ni baypas ederek Zapsu üzerinden iş
görmeleri, en çok Dışişleri Bakanı Gül'ü rahatsız ediyordu. Gül'ün
2003 Ağustos ayında ABD ile ilişkileri rayına oturtmak üzere
Washington'a yaptığı ziyaretin en önemli gündem maddelerinden biri,
ilişkilerdeki üçüncü kanalları devreden çıkarmak olmuştu.
Gül, Wolfowitz'e aynen şöyle demişti:
"Türkiye ile ilişkilerinizde yanlış anlamalarla hareket etmek
istemiyorsanız, lütfen aracıları devreden çıkarın, doğrudan bizimle
konuşun..."
Burada kastedilen kişi Cüneyd Zapsu'dan başkası değildi.
Abdullah Gül ve sözcüsü Namık Tan'ın Zapsu'nun Ankara temasları
konusunda sergiledikleri soğuk tavrın perde arkasında işte 1 Mart'a
kadar giden bu olaylar yatıyor
Kaynak: