Gül, Yunan televizyonuna konuştu
Abone olDışişleri Bakanı Abdullah Gül, katıldığı bir Yunan televizyonunda, Kıbrıs ve Türk-Yunan ilişkilerine değindi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye
ile Yunanistan arasındaki sorunların çözülmesi için Türkiye'nin AB
üyesi olmasının şart olmadığını söyledi. Yunan devlet televizyonu
NET'te banttan yayınlanan ''Haberlerin Ardından'' adlı haber
programa konuk olan Gül, Kıbrıs ve Türk-Yunan ilişkileri konularına
değindi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile aralarında
güven ilişkisi bulunduğunu vurgulayan Gül, iki ülke arasındaki
ilişkilerin daha da geliştirilmesi için yoğun biçimde çaba
harcadıklarını belirtti. Bu aşamada samimiyetle çalışıldığını,
ancak taraflar karar alana kadar kamuoyuna açıklama yapılmayacağını
söyleyen Gül, ''Şu an herhangi bir açıklama için doğru zaman değil.
İlerleme hızlı değil ama kaydediliyor. Bir uzlaşmaya varacağımızdan
ve iki tarafı da tatmin edecek çözümler bulacağımızdan eminim.
Başka seçenek yok'' dedi. Programın sunucusu Pavlos Cimas'ın
Türk-Yunan sorunlarının Türkiye AB'ye üye olana kadar askıda
kalacağı yolunda bir kanı olduğuna ilişkin sorusunu da yanıtlayan
Gül, bu biçimde düşünmenin bu alandaki çabalara yardımcı
olmadığının altını çizdi. Gül, ''Sorunlarımızı çözmek için yoğun
biçimde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kuşkusuz aynı çatı altında
olduğumuz zaman aramızdaki atmosfer de değişik olacaktır. Ancak
üyelik, sorunlarınn çözülmesi için şart değil. Böyle görmüyoruz.
Yoğun bir biçimde çalışarak, ilerleme kaydedeceğiz. Bir an önce
herşeyi tamamlamak daha iyi olacaktır. Ancak gerçekten aynı çatı
altında olduğumuz zaman herşey farklı olacaktır'' diye konuştu.
Cimas'ın Ege'deki ihlal iddialarıyla ilgili sorusuna da Gül, ortada
art niyetli bir yaklaşım bulunmadığı yanıtını verdi. Gül, ''Bu
konuda her iki taraf da kendi tezlerini savunuyor. Bunun için
oturup konuşma kararı aldık. Askerlerin de katıldığı komite
toplantılarıyla konuyu ele alıyoruz. Bu bir ilerlemedir ve
sorunları çözeceğiz'' dedi. KIBRIS Bu arada KKTC'de Aralık ayında
yapılacak seçimlerden sonra tarafların çözüme odaklanmaları için
yeterli zamanları bulunduğunu kaydeden Gül, bunun seçimlere kadar
beklenmesi gerektiği anlamına gelmediğini de vurguladı. KKTC'nin 25
yıl aradan sonra kapılarını açtığını ve hiçbir olay çıkmadan
binlerce kişinin karşılıklı geçişinin sağlandığını belirten Gül,
''Bu özlü bir güven arttırıcı önlemdir. Kalıcı bir çözüm arayışında
gerçekleri göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bunu yaptığımız
takdirde bir daha sorunlarla karşılaşmayız'' diye konuştu. Kıbrıs
Rum Kesimi'nin AB'ye üye olacağı Mayıs 2004 tarihinin çok önemli
olduğunu da kaydeden Gül, bu tarihten önce çözüme ulaşılacağını
umduğunu, ancak bunun gerçekleşebilmesi için Rum tarafının da
hareketlenmesi gerektiğini söyledi. Gül, ''Rum tarafının da
birşeyler yapması gerekiyor. AB'ye dahil oldukları için rahatlamayı
düşünmemeleri ve yaklaşma girişimlerinde bulunmaları lazım. Bu
çerçevede Türk tarafının da bir şeyler yapması halinde uzlaşma
sağlanacaktır'' dedi. SEÇİMLER ADİL OLACAK Sunucunun, aralarında
ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston'un
da bulunduğu bir çok kişinin KKTC'de yapılacak seçimlerin adil bir
olmayacağı kuşkusunu dile getirdiğine ilişkin sorusuna Gül,
Türkiye'nin seçimlere karışmasının söz konusu olmadığı, ancak
KKTC'de şeffaf bir demokratik yapı olduğu ve bu çerçevede
seçimlerin adil bir biçimde yapılacağı yanıtını verdi. Cimas'ın
sorusu üzerine, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün
Atina'da yayımlanan Elefterotipiya gazetesine verdiği demeçte, Türk
askerinin Kıbrıs'ta kalması yönünde tercih belirtmesi konusuna
değinen Gül, şunları söyledi: ''Kıbrıs Türkiye'nin çok yakınında
bulunuyor. Bu konuyu konuştuğumuz zaman haritaya da bakmak gerek.
Bu çerçevede teknisyenlerin endişe etmeleri doğaldır. Kuşkusuz bu
ortada düşmanca hisler bulunduğu anlamına gelmez.'' Öte yandan
Türkiye ile Yunanistan'ın pek çok ortak noktası olan komşu ülkeler
olduğunu kaydeden Gül, iki ülkenin işbirliğine yönelmesi
gerektiğini ve bunun için ortada pek çok olanak bulunduğundan emin
olduğunu vurguladı.