Gül Yunan ilişkilerini yorumladı

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın yaptığı Türk-Yunan ilişkileri konulu açıklamada dile getirdiği yaklaşıma karşı olmadığını ve bu konuda iki ülke arasındaki mevcut karşılıklı anlayış ortamının devamının gerektiğini söyledi. ''Casus belli'' kararının, alındığı dönemki duyguları yansıttığını söyleyen Dışişleri Bakanı, ''TBMM Başkanı, Türkiye ile Yunanistan arasında işbirliği ve dostluk isteğini dile getirdi. Tabii ki bu istek ve duygular ortak. Bu yönde önemli adımlar attığımızı sanıyorum. Buna devam edeceğiz ve daha da çok şey elde edeceğiz. TBMM Başkanı'nın tavrı, Meclis'in ve halkın duygularını ortaya koyuyor'' diye konuştu. Ege'de Türk savaş uçaklarının ''İhlalleri'' konulu soruyu da yanıtlayan Gül, ''Bu konuda bir sıkıntı olduğunu sanıyorum. Her iki taraftan da şikayetler var. Askerlerin de katılımıyla söz konusu şikayetleri ve gerçekte ne olduğunun araştırılacağı bir yöntem bulmalıyız. Yunanistan Dışişleri Bakanı ile yapacağımız görüşmelerden sonra bir dizi önlem açıklayacağız'' dedi. Gül, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konusuna ilişkin soruya, ''Azınlıklarımızla gurur duyuyoruz. Türk vatandaşı olmakla birlikte değişik dindendirler. Gelecek kuşakların eğitilmesini istiyoruz, ancak bir yüksek eğitim sistemiyle anayasa var. Dini okullarımız var, tüm bunlar açık. Kuşkusuz, biz anayasayı çiğneyemeyiz. Hedef din adamlarının eğitilmeleri ve görevlerini icra etmeleridir. Bu anayasa çerçevesinde çözümlenebilir'' yanıtını verdi. Heybeliada Ruhban Okulu'nun 60'lı yıllara kadar faaliyet göstermesine rağmen, sonra kapatılmasına da bir soru üzerine değinen Gül, ''O zamandan bu yana birtakım şeyler, anayasal düzen değişti. Sadece Heybeliada Ruhban Okulu için bir çözüm üretemeyiz, çünkü diğerleri de Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. Bu konuyu değerlendirmeye ve çözüm aramaya devam ediyoruz'' dedi. Gül, Kıbrıs'taki gelişmelere değindiği açıklamasındaysa şunları söyledi: ''Maalesef büyük bir fırsat kayboldu. Biz sorunun çözümlenmesi için her iki tarafın da uzlaşmaya gitmesi gerektiğine inanıyoruz. Uzlaşma, Avrupa kültürünün bir parçasıdır. Bildiğiniz gibi Türkiye uzlaşmaya giderek politikasını değiştirdi. Yunan tarafından da aynı tavrı bekliyorduk. Ne yazık ki, Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türk tarafının uzlaşma girişimine katılmadı ve bir fırsat kayboldu. Buna rağmen 'Evet' diyenler AB'den izole olurken, diğer tarafsa ödüllendirilerek AB üyesi oldu. Sonuç olarak, ilk konu vaatlerin yerine getirilmesi ve Kıbrıs Türk tarafı aleyhindeki kısıtlamaların kaldırılmasıdır. BM Genel Sekreteri'nden, bu konu, mevcut şekilde kalamayacağı için, yeni girişimlerde bulunmasını istedik.'' ''Yunanistan'dan beklentilerinin ne olduğunu'' sorusunu da yanıtlayan Gül, ''Vizyonumuz gayet nettir. Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs, hep birlikte işbirliğine gidip, istikrar ve barış ortamı yaratmalıyız. Bu şekilde ortak çıkarlarımıza ivme kazandıracağız'' dedi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis ile ikili temaslarında ele alınacak konulara da değinen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, ''İki tarafın da niyetleri iyi olduğu için ilişkilerimiz gayet tatmin edicidir. İşbirliğimiz öylesine ilerlemiştir ki, kendimizi ortak sayabiliriz. Uluslararası platformlarda işbirliğinde bulunuyoruz'' dedi.