Gül: Yeni plan kaçırılmaz fırsat!
Abone olYunan basınına konuşan Gül, eylem planının Ada'daki sorunun aşılması için kaçırılmaması gereken büyük bir fırsat olduğunu söyledi.
Abdullah Gül, Atina'da yayımlanan Elefterotipiya gazetesine verdiği demeçte, Kıbrıs konusu ile Türk-Yunan ilişkilerine değindi. Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki yeni girişiminin ''Ankara'nın Akdeniz bölgesindeki istikrar ve işbirliğini güçlendirmeyi hedeflediğinin açık göstergesi olduğunu'' belirten Gül, ''Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve her iki tarafın da kabul edebileceği bir çözümün bölgede yeni işbirliklerine yol açabileceğini'' söyledi. Gül, ''Bizim önerilerimizin Kıbrıs'ta kesin bir çözüme varılıncaya kadar geçici bir döneme girmemize yardımcı olacağına dair ciddi beklentilerimiz var. Karşılıklı olarak gelişmiş bir güven ve ekonomik kalkınma ortamı oluşturmayı arzu ediyoruz'' dedi. Doğu Akdeniz bölgesinde bugünkü genel durumun Türkiye ile Yunanistan ve Kıbrıslı Türklerle Rumlar arasında daha güçlü bir işbirliği gerektirdiğini vurgulayan Gül, ''Bu işbirliği, bölgede son zamanda karşılaşılan terör, kitle imha silahlarının yaygınlaşma tehdidi ve doğal afetler gibi büyük sorunlara karşı toplu bir mücadele olanağı sağlayabilir'' diye konuştu. ''Buna rağmen bazı çevrelerin Kıbrıs konusunda hala kuşkulu ve tehditkar yaklaşımlar sergilediklerini'' belirten Gül, ''Reddetme politikalarıyla hiçbir yere varılamaz. İstikrar, karşılıklı güven ve işbirliğinin sırf Türk tarafının inisiyatifleriyle değil, sadece ortak çabalarla sağlanabileceğini herkes anlamalıdır'' dedi. Türk tarafının Kıbrıs sorununun Annan planı temelinde toplu bir çözüme kavuşturulması yönündeki yaklaşımının sürdüğünü ve Türkiye'nin bu konuda 2006 yılı içerisinde kesin bir çözüme varılacağını ciddi şekilde ümit ettiğini belirten Gül, ''ancak bu konuda ilerleme kaydedilebilmesi için, her şeyden önce Rum tarafının Annan planıyla ilgili kesin görüşlerini, açıkça ve madde madde, yazılı olarak BM'ye sunması gerektiğini'' söyledi. Gazetenin, Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde limanlarını Rum gemilerine açıp açmayacağına sorusunu da yanıtlayan Gül, Türkiye'nin bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır olduğunu, ancak AB'nin de Kıbrıslı Türklerle ilgili resmen açıkladığı taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Gül, ''Kıbrıs'la ilgili yeni önerilerimiz uluslararası toplumun beklentileri doğrultusundadır. Bu önerilerimizde de görebileceğiniz gibi, biz limanlarımızı ve havaalanlarını Rum gemilerine açmaya hazırız. Aynı zamanda da Kıbrıslı Türklere uygulanan kısıtlamaların ve ambargonun kaldırılmasını bekliyoruz. AB, Kıbrıslı Türklerle ilgili taahhütlerini resmen açıklamıştır. Hatırlanacağı üzere, 26 Nisan 2004 tarihli AB Konseyi ve AB Parlamentosu kararlarında Kıbrıslı Türklerin tecridine son verilmesi taahhüt edilmektedir ve bu taahhütlerin yerine getirilmesi konusunda ahlaki zorunluluk vardır'' dedi. Türk-Yunan ilişkilerine değinen Gül, bu konuda 1999 yılından beri süren olumlu yöndeki gelişmenin 2005 yılında da devam ettiğini söyledi. İki ülke arasındaki karşılıklı ziyaretlerin ve ticari konularda atılan adımların ilişkilere olumlu etkisi olduğuna dikkat çeken Gül, bu gibi konuların geliştirilmesine yönelik iki ülke arasında oluşturulan komisyonların temaslarının sürdüğünü belirtti. Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis'in 2005 yılındaki ziyaretinin taraflar arasında ikili ve bölgesel ilişkilerin ayrıntılarıyla konuşulmasına olanak sağladığını söyleyen Gül, şunları kaydetti: ''Ayrıca Karacabey-Gümülcine arasındaki doğalgaz boru hattı çalışmalarının açılışı da her iki ülkenin ikili ilişkilerin geliştirilmesine verdikleri önemi gösterdi. Ayrıca ilişkilerimizde ekonomik, ticari, çevre ve kültürel ilişkilerle yerel konularda işbirliği ve terörle mücadele konularını üstlenen komisyonlar 2005 yılında iki kez bir araya geldiler. Bu çalışmalar ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesine yardımcı olmaktadır.'' Gül, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in Türkiye'yi ziyaret etmesiyle ilgili bir soru üzerine de daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan'a resmi bir ziyarette bulunduğunu hatırlatarak, ''bu çeşit ziyaretlerin iki ülke arasındaki atmosfere olumlu katkıları bulunduğunu ve her iki taraf için de uygun bir zamanda Karamanlis'i Türkiye'de konuk etmekten memnunluk duyacaklarını'' kaydetti.