Gül, Saddam ile görüşebilir
Abone olSavaşın önlenmesi için Saddam'ın ülkesini terk etmesi halinde bir çok ülke tarafından kabul edilebileceğinin iletildi.
Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır,Türkiye´nin önümüzdeki
günlerde aktif barış diplomasisi kapsamında sürpriz birkaç görüşme
daha yapılabileceğini ifade edenrek, Başbakan Gül'ün Saddam ile de
görüşebileceğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, Bursa
Valiliği tarafından düzenlenen bayramlaşma töreninde, gazetecilerin
gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yalçınbayır, Türkiye´nin NATO
tarafından savunulmasına ilişkin ABD teklifini, Fransa, Almanya ve
Belçika´nın veto etmesine ilişkin soru üzerine, bu tavrın
Türkiye´ye yönelik olmadığını söyledi. Türkiye´nin, bu kararın
ardından NATO´daki resmi girişimlerinin, meşru hakkı olduğunu
belirten Yalçınbayır, "Türkiye´nin meşru talebinin karşılanmasını
dileriz. Umulur ki; bu geciktirici tavır, barışa hizmet eder. Ama,
Türkiye´nin meşru haklarını o ülkelerin gözetmesi gerekir" dedi.
Yalçınbayır, Fransa, Almanya ve Belçika´nın savaşı istemedikleri
için böyle bir tutum içinde olduklarını, ancak Türkiye´nin de bu
konudaki barışçı tavrının öteden beri bilindiğini vurguladı.
"BAŞBAKAN GÜL, SADDAM İLE GÖRÜŞEBİLİR" Türkiye´nin aktif barış
politikası sürdürdüğünü ve önümüzdeki günlerde bu konuda sürpriz
birkaç görüşme daha yapılabileceğini ifade eden Yalçınbayır,
"Bunların hepsi barışa hizmet edecek çalışmalardır. Gerekirse
doğrudan doğruya görüşmeler olabilir. Sayın Gül´ün projeleriiçinde
başkaca görüşmeleri vardır. Bunlar kademe kademe yapılacak
görüşmelerdir" diye konuştu. Yalçınbayır, bu görüşmeler arasında
Irak lideri Saddam Hüseyin´in de olup olmadığı yönündeki sorusuna,
"Gerekirse o da olur. Biz Irak´a son derece güçlü bir heyetimizi
gönderdik. Sayın Gül, doğrudan doğruya mesajını Sayın Tüzmen ile
göndermişti. Doğrudan doğruya görüşmekte de hiçbir behis yoktur.
Barışı sağlamakla ilgili herşeyi yapmak durumundayız" yanıtını
verdi. ABD Savunma Bakanı Colin Powel´ın, ´´İstanbul Bildirgesi´nin
sonuçlarını, Irak´ın da kabul etmesi durumunda savaş sebeplerinin
ortadan kaldırılacağına dair beyanı´´nı hatırlatan Yalçınbayır,
´´Savaş dünyada istenmeyen bir haldir. Umarız ki, Irak da buna
fırsat verecektir´´ dedi. Yalçınbayır, ´´Savaşın önlenmesi için
Türkiye´nin, Saddam Hüseyin´e ülkesini terk etmesi telkininde
bulunup bulunmadığı´´ şeklindeki bir soru üzerine de ´´Bunlar
dünyada konuşulan hadiselerdir. Sayın Saddam´ın, Irak´tan ayrılması
halinde her ülke, bir çok ülke tarafından kabul edilebileceği
kendisine iletildi ama bunu değerlendirmek onlara ait bir şeydir"
ifadelerini kullandı. ULUSLARARASI MEŞRUİYET ŞARTI Irak´ın şu anda
kendisini her türlü denetime açtığını anlatan Yalçınbayır,
konuşmasını şöyle sürdürdü: "Irak, şu an her türlü denetime açık
olduğunu ifade etti. Bu çağdaş teslimiyettir. Bu konuda teslim olan
ve ellerini kaldırana silahın doğrultulması da pek kabul edilebilir
bir hadise değildir. Bizim burada beklediğimiz uluslararası hukukun
meşru kıldığı haldir. Bu hem dünya kamuoyu tarafından beklenen, hem
de TBMM´de Anayasa´nın 92. maddesine göre karar alabilmemizin ön
şartı, uluslararası hukukun meşru kıldığı halin varlığıdır. Şu anda
böyle bir halle ilgili herhangi bir gelişme yok." Yalçınbayır, "Bu
durumda Türkiye´nin 18 Şubat tarihinde BM kararı olmaksızın ABD
askerlerinin konuşlanmasına izin vermesinin mümkün olupolmadığı"
yönündeki soruya da şu yanıtı verdi: "Biz daha önce hem
Cumhurbaşkanı, hem Başbakan, hem Genelkurmay Başkanı, hem de diğer
siyasiler vasıtasıyla şunu söyledik: (Biz uluslararası hukukun
meşru kıldığı hal şartını arıyoruz.) (Meşru kıldığı hal) demek,
(BM´nin Güvenlik Konseyi´nin 2 nolu kararı ile bunun teyit
edilmesi) demektir. Biz bu teyidi bekliyoruz. Böyle bir şart
tahakkuk etmedikçe Meclis´ten bunun geçmesi zordur. Çünkü, hepimiz
anayasanın üzerine yemin ettik. Anayasa´nın 92. maddesi
uluslararası hukukun meşru kıldığı hal şartını arıyor... Barış
esastır. Barışı zorlayan savaşı engelleyen uluslararası hukuktur.
Bu da doğru bir hadisedir. Biz Anayasa´nın 92. maddesini uygularsak
ön şart olan meşruiyet şartını ararız. Meşruiyet şartı yoksa
meclisten de böyle bir kararın çıkması anayasaya aykırı olur."