Gül muhabiri fena fırçaladı
Abone ol"Siz neler söylüyorsunuz? Ne demek istiyorsunuz" İşte böyle tepki gösterdi Gül Financial Times muhabirine.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Financial Times gazetesinin
Türkiye temsilcisi Vincent Boland'ı azarladı. Muhabirin Türkiye'ye
muz cumhuriyeti muamelesi yapmasına Gül, tepki gösterdi. Boland'ın
Genelkurmay'la adaylığınızı istişare ettiniz mi
sorusu Gül'ü çıldırttı adeta. İşte ikili arasında yaşanan
diyaloglar
"TÜRKİYE BİR DEMOKRASİ"
Gül, cumhurbaşkanı adaylığının açıklanmasından önce,
kendisi, Başbakan Erdoğan ya da partiden bir yetkilinin Genelkurmay
Başkanlığı ile bu konuyu görüşüp görüşmediği sorusuna, "Hayır,
Türkiye bir demokrasi. Biz, AB'ye katılım yolunda müzakereler
yürüten bir ülkeyiz. Ne demek istiyorsunuz? 10 yıl öncesinin
Türkiyesi artık yok. Bunu yapmamız gerektiğini mi düşünüyordunuz?"
karşılığını verdi.
FT muhabirinin, Genelkurmay ile bu yönde bir temasın
kurulması gerektiğini düşünenlerin bulunduğuna işaret etmesi
üzerine, "Türkiye'nin, demokratik bir karara orduyu dahil etmeyecek
olgunluğa sahip olmadığını mı düşünüyorsunuz?" ifadesini kullanan
Gül, muhabirin, "Cumhurbaşkanlığı için adaylığınız açıklanmadan
önce Genelkurmay Başkanlığı ile temas olmadığını mı söylüyorsunuz?"
demesi üzerine, "Siz neler söylüyorsunuz? AB'ye katılmayı
hedefleyen bir ülkeden bahsediyoruz. Ne demek istiyorsunuz?"
dedi.
Anayasa'nın değiştirilip Cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda,
AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayının yine kendisinin olmasını
beklediğini belirtti.
"İKİ ADAY VARDI; YA BEN YA DA ERDOĞAN"
Bir diğer soru üzerine, Cumhurbaşkanı adayının açıklanması
sürecinde her şeyin çok şeffaf olduğunun altını çizen Gül, "İki
aday vardı; ya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ya da ben. Bu, halkın
ve parlamentonun isteği ve hisleriydi. Yaptığımız tüm
görüşmelerimizde tutumumuz bu yöndeydi. Başka bir aday yoktu. Neden
son dakikaya kadar kararımızı açıklamadık? Son birkaç güne kadar
bilerek sessiz kaldık. Neden? AK Parti'nin muhaliflerinin ne tür
kirli işler yapacağını biliyorduk. Benim kadınlarla fotoğraflarım,
yanlış yorumlanmış 10-15 yıl önceki konuşmalarım, aile köklerim
hakkında internette bir sürü mesajlar... Dolayısıyla parti
liderliğini bu kirli işlerden korumak istedik" diye konuştu.