Gül: Gençleri de anlamak lazım
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parkı’ndaki protestolara katılan gençler ile aralarında jenerasyon farkı olduğunu belirterek "Ağaçların ke...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parkı’ndaki protestolara
katılan gençler ile aralarında jenerasyon farkı olduğunu belirterek
"Ağaçların kesilmesine kızıp, çıkmış gençler. Onları da anlamak
lazım. Jenerasyon farklılığımız var. Bugün benim jenerasyonum ile
20 yaşındaki oğlumun jenerasyonu farklı. Bunları anlamamız lazım"
dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, akşam saatlerinde Rize Dedeman Otel’de
Rize Valiliği tarafından onurunu verilen yemekte şehit aileleri,
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, tüccarlar ve siyasi
partilerin temsilcileri ile bir araya geldi. Yemekte konuşan Gül,
Gezi Parkı olaylarına değinerek, son günlerde yaşanan olayların
Türk demokrasisinin testi anlamına geldiğini belirterek, “Ülkemizde
çok köklü siyasi reformlar yapıldı. Hukuk reformları yapıldı.
Hayatımızda tabu dediğimiz konular tabu olmaktan çıktı. Hukuk
normlarımız ve demokratik normlarımız yükseldi. Onun için
Türkiye’nin demokratik standartları artık Avrupa standartlarına
yükseldi. Aslında son günlerde yaşadığımız olaylar bile Türk
demokrasisinin testi anlamına gelmektedir” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yaşanan olayların gelişmiş toplumlarda da yaşandığına
dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül “Televizyonlarda izlediğiniz
manzaralar New York’da da oldu. İspanya’da da oldu. Orada daha acı.
İnsanlar ’işsiziz’ diye sokaklara döküldü. Avrupa’nın çok büyük bir
ülkesinde, sanayileşmiş çok büyük bir ülkesinde insanlar sokaklara
bu söylemler ile çıktılar. ’İş isteriz’ diye çıktılar. En iyi
üniversitelerden mezun olmuş insanlar ’işsisiz’ diye çıktılar.
İngiltere’de oldu. Üniversite harçları yüksek diye gençler
sokaklara çıktılar. Hükümet ’bu mali sisteme ters geliyor’ dedi.
Gençler sokağa döküldü. Kimi farklı birikimleri olanlar. Ciddi bir
şekilde yönetimden memnun olmayanlar. Orada da hatırlarsanız neler
oldu. Kaç gün arabaları yaktılar. Dolayısı ile bizde olanlar en
gelişmiş ülkelerde yaşananlara benzer olaylardı. Bu ayrımı iyi
yapmak lazım. Bu noktaya nasıl geldik. Son 10 yıl içerisindeki çok
köklü reformlar. Köklü hukuksal değişiklikler. Ekonomideki köklü
reformlar. Tabularımız. Kürt derken bile 10 sene önce zorlanarak
söylenirdi. Halbuki memleketin bir gerçeği olduğunu böyle bir
nüfusumuz olduğunu herkes görüyor. Bunlardan bile korkardık biz.
Televizyonlarda yarım saat Kürtçe yayın yapılabilir mi yapılamaz mı
bunlar konuşulurdu. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun bir
bölümü az çok. Böyle bir dilleri var. Bunu gittiğinizde
Diyarbakır’da görüyorsunuz. O zaman saygıdan dolayı bile böyle bir
şeyin olması normal değil mi? Bunları biz yapamazdık. Ama bugün
geldiğini de bakıyorsunuz ki herkes rahat” ifadelerini
kullandı.
"AĞAÇLARIN KESİLMESİNE KIZIP ÇIKMIŞ GENÇLER, ONLARI DA ANLAMAK
LAZIM"
Olup bitenlerden hiç kimsenin moral bozukluğuna kapılmaması
gerektiğine vurgu yapan Gül, “Şüphesiz ki daha yapacaklarımız
vardır. Memleketin hukukunu demokrasisi daha da geliştirmek için
yapılacaklar vardır. Dolayısı ile bu olup bitenlere baktığınızda
moraliniz bozulmasın. Birileri ben bu ağacı kestirmem diyor. Bana
’şu büyük cinayetin zanlılarını bul’ diye sokağa çıkıp parkları
işgal etmiyorlar. Veya ’olağanüstü halleri kaldırın. Yeter artık.
Bu memleket sıkıldı’ diye sokağa da dökülmüyor insanlar. Ağaçların
kesilmesine kızıp çıkmış gençler. Onları da anlamak lazım.
Jenerasyon farklılığımız var. Bugün benim jenerasyonum ile 20
yaşındaki oğlumun jenerasyonu farklı. Bunları anlamamız lazım.
Onlar bu binayı buraya yapmayın. Burası böyle kalsın diyor. Bunun
yolu nasıldır. Nasıl çözülür. Önce hukuk ile olur. Siyaset ile
olur, konuşulur. Bugün işte oturdular konuştular. Yarın belki yine
konuşulur. Neticede inatlaşarak olmaz tabii ki. Herkes tüm
iddiasını ortaya koyduktan sonra bu işler nihayete erer. Eğer
çözülemiyorsa mahkemeye gidilir. Mahkemenin verdiği kararı herkes
sevse de sevmese de uyar. Buradaki olaylar bu tür olaylar. Bundan
dolayı sakın moral bozup memleket nereye gidiyor demeyelim”
şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaptığı konuşmada Türkiye’deki herkesin
eşit haklara sahip olduğunu ifade ederek konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“Koskoca bir ülkede bazı şiddete başvuranlarda oluyor. Bir çok
örgütler var. Bunları herkes biliyor. Onlar böyle bir yola
başvurunca tabiî ki poliste müdahale ediyor. Bunlar tabii ki
demokratik hak değildir. Demokratik hak şiddete başvurmadan aykırı
düşünceni fikrini protesto ile veya başka şekilde gösterebilirsin.
Ama şiddet olursa buna da müsaade etmem demekte polisin tabii ki
görevi. Umut ediyorum ki bunları; sükunet ile anlayış ile, büyük
bir olgunluk ile bunları geçireceğiz. Hepimiz bu olup bitenlerden
muhakkak ki dersler çıkaracağız. Mesajlar alacağız. Şüphesiz ki
Türkiye yoluna devam edecektir. Bu memlekette yapılacak daha çok iş
var. Güzel şeyler yapılıyor ama Türkiye’yi bir Almanya ile bir
Fransa ile kıyasladığınızda bizim daha yürüyecek çok yolumuz var.
Onun için bizim vakit kaybetmememiz lazım. Çok çalışıp enerjimizi
halkın, milletin gerçekten beklentilerini karşılamak için harcayıp
kalkınmamızı, gelişmemizi daha da ileriye götürebilecek şekilde
harcamamız lazım. Aksi taktirde yazık olur gerçekten. Herkesin
memleketin kıymetini bilmesi gerekir. Doğuda da batıda da, kuzeyde
de güneyde de. Hepimiz bu memleketin eşit vatandaşlarıyız. Hepimiz
her makama gelebiliriz. Hepimiz istediğimiz yerde yaşayabiliriz.
Siz Diyarbakır’da yaşaya bilirsiniz, Diyarbakırlı vatandaşımız
Rize’de yaşayabilir.”