Gül-Erdoğan kardeşliği iktidara kurban gitti!
Abone olAbdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki satranç hamlelerini yorumlayan Can Dündar "sinsi bir kardeş katilidir iktidar" dediği yazısında çarpıcı tespitler yaptı...
Cumhuriyet gazetesi yazarı Can Dündar, bugünkü yazısında
siyasi yönetim tarzında anlaşamayıp yolları ayrılan ve birbirine
rakip olan siyasi liderleri yazdı.
Atatürk- İnönü, Bayar-Menderes, Demirer- Özal, Baykal- Ecevit
örmeklerini veren Can Dündar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu durumun son örnekleri
olduğunu yazdı ve 'Kitabın daha önce okuduğumuz bölümleri, sıradaki
sahneleri ele veriyor' yorumunda bulundu. Dündar, siyaseti de
'kardeş katili' olarak tanımladı.
İşte Dündar'ın yazısındaki ilgili bölüm:
ERDOĞAN-GÜL KARDEŞLİĞİNİN
ÇÖZÜLÜŞÜ...
“Bir koltuğa sığmayan iki isim” adlı siyasi gerilim romanının
son bölümünü okuyoruz şimdi; Erdoğan-Gül kardeşliğinin
çözülüşünde...
Orada da iş, halef-selef olmaya gelince, “beraber yürüdükleri
yollar, beraber ıslandıkları yağmurlar” faslı bitti, bir anda, “Ben
terledim, sen terlemedin” noktasına gelindi.
“Kardeşlik hukukunda olmaz” dedikleri ne varsa, bütün unsurlarıyla
devrede:
Yüze gülüp arkadan kuyu kazmalar, örtülü gruplaşmalar, karşılıklı
laf taşımalar, işine taş koymalar, tatsız imalar, tribüne
oynamalar, aleyhte yazı yazdırmalar, kıskançlıklar, alınganlıklar,
“Böyle yapacaksan ben yokum” diye meydan okumalar...
Kitabın daha önce okuduğumuz bölümleri, sıradaki sahneleri ele
veriyor:
Aleni uyarılar, karşılıklı karalamalar, bayrak açmalar, giderek
kopmalar, hatta “hainler” listesine konmalar...
Kardeş kavgası, hukuk tanımayan bir iktidar hastalığıdır.
İKTİDAR SİNSİ BİR KARDEŞ
KATLİDİR
Benim kardeşim yok.
Olsaydı, “Sen çık kardeşin gelecek” baskısıyla onun evine taşınıp
koltuğuna oturma hazırlığı yaparken, üstüne bir de “Zaten bu ev,
terlilere yaraşır” filan diyerek kendimi tanımlamazdım.
“İşleri ben götürürüm. Yanına bir adam vereyim, sen benim emaneti
taşı” diye onu aşağılamazdım.
Benden hızlı davranan kalemşorlarıma, kardeşim aleyhine yazı
yazdırmazdım.
Kardeşimin azılı düşmanlarını yanımda barındırmazdım.
“Kardeşlik hukuku” diye övünüp durduğum göreneğe toz
kondurmazdım.
Ama başta “Tarih” adlı ibret kitabından örnekler verdik ya:
İktidar, sinsi bir kardeş katilidir.
Bir kez ihtirasın bıçağını çekti mi, ne kardeşlik tanır, ne
hukuk...