Gül bunu yaparsa Gülenci sayılacak!
Abone olEconomist dergisine göre Abdullah Gül, bu yasayı veto ederse Gülenci sayılacak!
AK Parti hükümeti ve Erdoğan
aleyhindeki haberleriyle sık sık gündeme gelen Economist dergisi
Abdullah Gül hakkında bir analiz yayınladı. İnternet düzenlemesini
eleştiren dergiye göre eğer Gül bu yasayı veto ederse Erdoğan onu
cemaatçi sayılacak!
Economist dergisi, Türkiye'de meclisten geçen internet düzenlemesi
yasasına dair bir makaleye yer veriyor.
"İmzalayacak mı? İmzalamayacak mı? Bütün gözler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucularından olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'de." diye başlayan yazıda, "internete sıkı kısıtlamalar getiren, karşıtlarının Türkiye'yi bu alanda İran ve Çin'le aynı kategoriye getireceğini söylediği yasanın, muhalefet ve Avrupa Birliği'nin protesto çığlıkları arasında" AKP'nin hâkimiyetindeki parlamentoda kabul edildiği söyleniyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, dergi, yasanın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) mahkeme kararı olmaksızın herhangi bir internet sitesini bloke etme yetkisi verdiğini, ayrıca TİB'e "keyfi” bir şekilde, kullanıcıların haberi olmadan 'mütecaviz' içeriği silme yetkisi tanıdığını" aktarıyor. İnternet servis sağlayıcısı şirketlere de kullanıcıların faaliyetleriyle ilgili tüm bilgileri iki yıl boyunca saklamaları ve yetkililerin talebi halinde kullanıcı profillerini vermeleri zorunluluğu getirildiği belirtiliyor. Yazı şöyle devam ediyor;
"Aktif bir Twitter kullanıcısı olan Gül üzerindeki yasayı
imzalamama baskısı artıyor. CNN Türk'ten Cüneyt
Özdemir kendisine 'dik dur' çağırısında bulundu. İnsan
Hakları İzleme Örgütü'nden Emma Sinclair-Webb de 'Türkiye'nin su an
en son ihtiyacı olan şey daha fazla sansür' dedi. Hükümet
'mahremiyetin korunması için' bu yasanın gerekli olduğunu söylüyor.
Bazı AKP milletvekilleri yasayı eleştirenlerin 'porno lobisi' adına
hareket ettiğini söyledi. Daha büyük olasılıkla yasanın amacı,
savcıların AKP'li bakanlar ve yakınları hakkındaki rüşvet, ihale
usulsüzlükleri ve kara para aklama suçlamalarını belgelemek için
topladığı bir dizi gizli kayda internette ulaşılmasını önlemek.
Demokratik şöhreti ve siyasi arzuları arasında bir denge kurmaya
çalışan Gül zorda. Konumu geçen yazki hükümet karşıtı Gezi Parkı
eylemlerinden bu yana daha da nazikleşti. Protestoların zirve
yaptığı dönemde birkaç kez demokrasinin sadece seçim sandığı
olmadığını hatırlatmıştı."
GÜLENCİLİK KANITI
OLABİLİR
"Ama Gül'ü eleştirenler, beş kişinin ölümüne, binlerce kişinin de yaralanmasına neden olan kontrolsüz polis şiddeti karşısında daha güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini söylüyordu. Gül’ün görev süresin Ağustos'ta dolacak ve çoğu kişi Gül'ün Erdoğan'la görev değişimi yapmak istediğini düşünüyordu. Ancak otoriter Erdoğan, Çankaya'dan ipleri elinde tutmak için daha yumuşak başlı bir halef tercih eder. Gül yasayı veto ederse, Erdoğan bunu Gül'ün Pennsylvania'daki nüfuzlu din adamı Fethullah Gülen ile saf tuttuğuna bir 'kanıt' olarak gösterebilir."
Erdoğan'ın kendisini devirmek için girişilen küresel bir komplonun arkasında Gülen'in olduğu konusunda ısrar ettiğini vurgulayan Economist, başbakanın henüz bir kanıt sunmadığı halde Gülencileri komplo suçlamalarıyla yargılamakla tehdit ettiğini belirtiyor.
ERDOĞAN YUMUŞAK BAŞLI HALEF İSTER
Dergi Gülenciler ‘in sahibi olduğu bir gazetede yazan Azeri gazeteci Mahir Zeynalov'un da Erdoğan'ı eleştiren haberleri Twitter'da paylaştığı için geçen hafta sınırdışı edildiğini hatırlatıyor ve Gül’ün buna hiç ses çıkarmadığını anlatıyor. Economist şöyle devam ediyor:
"Gül internete sansür yasasını imzalarsa, küresel
duruşuna zarar verecek. Erdoğan'ın dördüncü kez başbakanlık
seçimine girmesi durumunda, tekrar cumhurbaşkanı seçilme şansını da
azaltabilir. Erdoğan daha şimdiden dördüncü kez seçilmesini
engelleyen parti tüzüğünü değiştirebileceğine dair ipuçları
verdi.
AKP hakkındaki yolsuzluk iddiaları birikirken, Erdoğan'ın ülkenin
ilk halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı olma hayalleri soluyor.
Yeniden parlamentoya girmek Erdoğan'a dokunulmazlık da sağlayacak.
Kamuoyu yoklamaları AKP'nin yüzde 40 ila 50 destek aldığını
gösteriyor.
Ancak Erdoğan'ın oğlu ve üst düzey bir gazete ve televizyon
yöneticisi arasındaki bir kamuoyu yoklamasının sonuçlarını
saptırmaya dair görüşme bir gölge daha düşürdü. İstifini bozmayan
Erdoğan, aynı yöneticiyi aşırı sağcı rakibi Devlet Bahçeli'yi çok
fazla yayınladıklarından şikâyet etmek üzere aradığını da itiraf
etti."