Gül : Sabetayist değiliz!
Abone olAbdullah Gül ve eşinin "Sabetayist" olduğunu yazan Prof. Dr. Yalçın Küçük'e cevap. Gül, yazdığı mektupta, iddiaları yalanladı. Bakan, daha fazla ciddiyet bekledi.
Prof. Dr. Yalçın Küçük'e, "Gül ve eşi Sabetayist olabilir"
iddiasına karşılık bir mektup yazan Dışişleri Bakanı, "İddiaların
tümü yalandır. Daha ciddi yaklaşmanızı beklerdim" ifadesini
kullandı
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Tekeliyet - 2" isimli kitabında,
kendisi ve eşi Hayrünnisa Gül'ün Sabetayist olabileceğini iddia
eden Prof. Dr. Yalçın Küçük'e mektup gönderdi.
İddiayı yalanlayan Gül, Küçük'ten, siyasi hayatı tarihe doğru not
etmesini istedi.
Küçük, kitabının 272. sayfasında, 28 ve 29 Kasım 2002 tarihli
Milliyet gazetelerinden aldığı 2 fotoğrafa yer verdi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, kızlık soyadı "Tay" olan eşi Münevver
Arınç'ın 1978'deki başı açık hali için "İşte üniversiteli Münevver
Hanım" denildi. İkinci fotoğrafta ise kızlık soyadı "Özyurt" olan
Hayrünnisa Gül, 1980'de başı açık haliyle görülüyor.
Kitabın "TAY AND OZYURT" başlıklı bölümünde ise şu ifadeler yer
aldı: "Her iki fotoğraf da, 12 Eylül darbesinden hemen öncesine
işaret ediyor; fotoğrafları çektirdikleri günün ertesinde başlarını
örttüklerini düşünemeyeceğimize göre, başlarını, başlarında
Orgeneral Evren ile Orgeneral Ersin'in olduğu darbe
örtmüştür(...)
Demek eylülist politikalar yerleşiyor ve kariyer açıyordu: Tay ve
Özyurt, bu yeni kariyeristlerden koca buldular ve başlarını
örttüler."
Küçük, Hayrünnisa Gül'ün Sabetayist olabileceği iddiası için de şu
değerlendirmelerde bulundu:
"Nisa adının başında ve sonunda bulunan ekleri önemsemiyoruz,
ayrıca hayr da açıklanması kolay bir ön-ek durumundadır; Hayrünnisa
olsa da yabancılık çekmiyoruz."
"Burada önemli olan Nisa adıdır; tiyatro sanatçısı Nisa Serezli
nedeniyle bilinen bir isimdir, İbranicede de olup tomurcuk
anlamındadır... Şimdi liseli kızlar türban giyiyorlar; Nisa Oz'un
ise eylülist darbeden önce türbansız olduğunu görüyoruz."
'Sabetayist olabilirler'
Arınç ve Gül için de Sabetayist olabilecekleri iddiası yer alan
kitabın 283. sayfasında, "... A. Cumhur Gül, Nisa Hanım ile dest-i
izdivaç eylemiş bir şahıstır.(...)
Oğluna da, Mehmet Emre adını layık gören Gül'ün Kayserili olması
güçlü ihtimaldir; Ecevit'in doktoru olarak tanınan Profesör T.
Zileli ile yine Ecevit'in bir zamanlar en sadık elemanları arasında
iken sonra ihanetle suçlanan H. Özkan da Kayseriliydiler,
sabetayist olmaları mümkündür" ifadeleri kullanıldı.
5 Mayıs'ta Küçük'e mektup gönderen Gül ise yazılanlara tepkisini
şöyle dile getirdi: "Tekeliyet isimli kitabınızda şahsım ve eşimle
ilgili iddialar içeren bölümleri büyük bir üzüntü ile okudum. Bahsi
geçen iddiaların tümü yalandır.
'Yardım edebilirdim'
Sizlerin bir bilim adamı olarak insanlar için çok hassas olan bu
konulara daha ciddi yaklaşmanızı beklerdim... Kaldı ki sizin her
türlü sorunuza cevap verebilirdim. Çalışmalarınızda gerekli
kaynaklara ulaşmanız noktasında elimden gelen yardımı da
yapardım."
'Doğru not edin'
Gül, mektubuna şöyle devam etti: "Kitabınızda bu haksız iddiaların
bugünkü vahametinin ötesinde, gelecek nesillerin bilgilendirilmesi
noktasında da yanlış kanıların oluşmasına neden olacağını sizler de
takdir edersiniz sanırım.
Bugünün siyasi hayatını, tarihe doğru not etmekle görevli olan
sizlerin, toplum nazarında önemli mevkilerde bulunan şahsiyetler
için daha hassas, delilli hareket etmeniz gereğini vurgular,
sonraki çalışmalarınızda bu hususu gözeteceğinizi ümit eder,
başarılar dilerim."
Sabetayistlik nedir?
Osmanlı döneminde İzmir'de Yahudi hahamı olan Sabetay Sevi, 1665'te
kendini Mesih ilan etti. Yahudi din adamları onu hain ilan etti.
Yargılandı, idamdan kurtulmak için Müslümanlığı seçti. Bu görünüşte
bir Müslümanlıktı. İzmir ve Selanik'te yoğunlaşan cemaati, uzun
yıllar dış görünüşte Müslüman, içte Sabetay inancına sahip bir
hayat sürdü. Cemaat, cumhuriyet döneminde kapalı yapısından zaman
içinde sıyrıldı.
Haber : Aydın Hasan
Kaynak :