Gül: Bölünme kargaşaya yol açar
Abone olDışişleri Bakanı Gül, bir dizi konuda görüşlerini CNNTÜRK'teki Ankara Kulisi'nde dile getirdi. Gül, Irak'taki bölünmenin tarif edilmez kargaşaya yol açacağını söyledi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Irak'ın
toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasının Türkiye ve dünya
için çok önemli olduğunu söyleyerek, Irak'ın bölünmesinin kimsenin
tahmin edemeyeceği kargaşalar ortaya çıkarabileceğini kaydetti.
Bakan Gül, CNN-Türk'te yayımlanan Ankara Kulisi programında gündeme
ilişkin soruları yanıtladı. Irak'ta seçimlerin yapılmasının siyasi
sürecin işlediğini gösterdiğini belirten Gül, bu sürecin Türkiye
için çok önemli olduğunu, çünkü ''oradaki ateşin sadece orayı
yakmayıp, Türkiye'yi de ısıttığını'' söyledi. Gül, Irak'ın toprak
bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasının Türkiye için en önemli
konulardan biri olduğunu belirterek, bunun sadece Türkiye için
değil bölgenin de ötesinde dünya için çok önemli bir konu olduğunu
kaydetti. Türkiye olarak toprak bütünlüğünün korunması için sonuna
kadar uğraşacaklarını ifade eden Gül, ''Herhangi bir bölünme
kimsenin tahmin edemeyeceği kargaşalar ortaya çıkarabilir. Ortadoğu
ikinci bir büyük olayı daha kaldıramaz'' dedi. Irak'ın nasıl bir
idari şeklinin olacağının Irak halkının tamamının vereceği bir
karar olduğunu söyleyen Gül, kuzey Irak'ın otonomus statüsünün yeni
bir şey olmadığını, eskiden geldiğini kaydetti. Gül, Türkiye olarak
Kerkük'le ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyerek,
TPAO'ya Kuzey Irak'ta petrol araması için talimat verdiklerini
bildirdi. ABD'nin Irak'tan çekilmesi sonrasında Türkiye'nin bu
ülkenin güvenliğinin sağlanmasına yönelik bir girişimde yer alıp
almayacağının sorulması üzerine Gül, şu anda ortada böyle projeler
olmadığını, ancak ilerde Irak hükümetinin talebi ve bir ihtiyaç söz
konusu olursa, bunun konuşulabileceğini kaydetti. Gül, bununla
birlikte birinci önceliğin Irak'ın kendi ordusu ile polisinin
güçlendirilmesi olduğunu belirtti. ABD İLE İLİŞKİLER VE İRAN Gül,
bir başka soru üzerine, ABD, İngiltere ve Fransa dışişleri
bakanlarının 1-2 ay içinde Türkiye'ye geleceğini ifade etti.
ABD'den son dönemde art arda yapılan ziyaretlerin belli bir konuyla
ilgili, operasyonel ziyaretler olmadığını söyleyen Gül, bunların
İran ve Suriye ile ilgili olmadıklarını da kaydetti. Gül, bununla
birlikte, uluslararası toplumun öncelikli konusu olan nükleer
enerji konusunun görüşmelerde gündeme gelmiş olabileceğini da
bildirdi. Bakan Gül, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın
Türkiye'yi ziyaret etmek istediğine ilişkin haberlerin
hatırlatılması üzerine, bu konuların zamanlama konusu olduğunu,
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in programına bakılması
gerektiğini belirtti. Terörle mücadele konusunda hükümetin
iradesinin net olduğunu söyleyen Gül, gerek ABD gerekse Irak
yönetiminden önceki dönemlere kıyasla daha iyi bir işbirliği
gördüklerini bildirdi. AB SÜRECİ AB ile ilişkilerin 2006 yılında 3
ayak üzerinde devam edeceğini söyleyen Gül, bunları siyasi alanda
reform sürecinin devam etmesi, AB Müktesebatı'nın uygulanması ve
toplumlar arası diyalog olarak sıraladı. Gül, ilişkilerin bu 3
ayakta sürdüğü sırada Kıbrıs ve Gümrük Birliği Ek Protokolü gibi
bazı zor konuların olabileceğini söyleyerek, iniş çıkışların hep
olabileceğini, ama mücadelenin de devam edeceğini bildirdi.
Türkiye'nin tanımadığı Rum kesiminin AB'de masa etrafında
olanlardan biri olduğuna dikkat çeken Gül, Türkiye'nin önünde 3
seçenek olduğunu ve bunların Kıbrıs davası ya da AB'den vazgeçmek
ya da bu ikisine de sahip çıkarak mücadele vermek olduğunu,
kendilerinin de asıl maharet isteyen sonuncu seçeneği uygulamaya
çalıştıklarını kaydetti. Bakan Gül, Ek Protokol konusuyla ilgili
teknik sorunların yaşanabileceğini, ancak bunların ilgili
platformlarda konuşulabileceğini, zor konuları Türkiye'nin
kendisinin gündeme getirip, bunun esiri haline düşmemesi
gerektiğini bildirdi. Kıbrıs'la ilgili zor konuların kapsamlı bir
çözüm bulununcaya kadar hep ortaya çıkacağını söyleyen Gül, Rum
kesimi lideri Tasos Papadopulos'la kapsamlı bir çözüm bulunacağı
konusunda umutlu olmadığını da ifade etti.