Gül bitti Davutoğlu başladı! Arada kriz mi var?
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki kriz söylentilerine Hüseyin Yayman'dan cevap geldi. Arada gerçekten bir kriz mi var?
Daha önceleri gündeme gelen
Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan'ın arasında kriz olduğu
söylentileri şimdi de Davutoğlu ve Erdoğan için söyleniyor. Vatan
Gazetesi yazarı Hüseyin Yayman geçmş söylentileri de hatırlatarak
ortada bir kriz olmadığını yazdı.
Yayman zamanında "Abdullah Gül’e yedi yılda yedi parti
kurdurdular. Son dönemde iyice inanmaya başlamışlardı. Hatta
partinin içinde Gülcüler, Tayyipçiler listeleri yayınladılar. Aynı
haberleri temcit pilavı ısıtıp ısıtıp servis ettiler.Sonuçta ne
oldu? Abdullah Gül’ün görev süresi bitti ve tüm iddialar
boşa çıktı" diyerek Gül döneminde söylenenleri anlattıktan sonra
bakın Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki kriz
iddialarına ne dedi?
GÜL BİTTİ DAVUTOĞLU BAŞLADI
Aynı çevreler tezviratlarına devam ediyorlar. Şimdi aynı tezleri Erdoğan-Davutoğlu için dile getiriyorlar. Daha önce de yazdım. Bu iddiaları dillendirenlerin en büyük problemi kendilerini AK Parti üzerinden tanımlıyor olmaları. Bu tezin geri planında ‘Biz kendimize güvenmiyoruz. Rakibimizin yanlış yapmasını bekliyoruz’ alt metni var. Ancak bundan kurucu bir siyaset çıkmaz. Toplum bunu görüyor ve yapılan mühendisliğe prim vermiyor.
Yeri geldi bir kez daha belirtelim. Gül ile Erdoğan arasında bir siyaset farkı olmadığı gibi Erdoğan ile Davutoğlu arasında da bir siyaset farkı bulunmuyor. Bu yorum farkı olmadığı anlamına gelmiyor. Doğal olarak iki insandan bahsediyoruz. Tabii ki insani farklılıklar olacak. Ancak son tahlilde bu isimler dünyaya aynı pencereden bakıyorlar.
AB, demokratikleşme, Kıbrıs, çözüm süreci, ekonomi yönetimi ve
daha birçok konuda aynı savları paylaşıyorlar. Bunların da ötesinde
bu insanlar aynı davanın müntesipleri. Aynı rüyaları görüyorlar,
aynı hayalleri paylaşıyorlar. Hal böyle olunca cumhurbaşkanı ile
başbakan arasında çatlak oluşturma çabaları beyhude uğraşılar.
MUHALEFETİN AÇMAZI NE?
Bu tavır aslında muhalefetin kendi güçsüzlüğünün ilanı anlamına geliyor. Muhalefetin özgüven eksikliğini gözler önüne seriyor. İşte dün bir kez daha gördük. Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu’na başkanlık etti. Hükümet ve parti Tayyip Erdoğan’ın bu hareketin lideri olduğunu biliyor. Ona sebep muhalefet kendini Erdoğan-Davutoğlu üzerinden tanımlamaya çalışana kadar seçime yoğunlaşmalı.
Üç yerel, üç genel, iki referandum ve bir cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden muhalefetin bir an durup düşünmesi lazım. Ben nerede hata yapıyorum. Halk bana neden oy vermiyor? Benim bu kadar iddialarıma rağmen toplum Erdoğan’a hala neden oy veriyor? Sorularını sorup halkın desteğini alması gerekiyor. Aksi takdirde tüm enerjisini Erdoğan-Davutoğlu ilişkisine harcayıp kendi yapacaklarına zaman kalmayacak.
Yeni Türkiye’yi ve AK Partiyi eski Türkiye’nin eskimiş siyasi kavramlarıyla anlaşılamaz. Muhalefet on üç yıldır bunda ısrar ediyor ve aynı sonuçları alıyor. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık kulislerini yakından takip eden biri olarak yeniden ifade edeyim. Erdoğan ile Davutoğlu arasında strateji farkı olmaz, olsa olsa taktik farkı olur. Hele hele seçim öncesi kırılma bekleyenler ancak hayal kırıklığına uğrarlar.