Gül AK Parti'yi nasıl kurtardı?

Abone ol

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün şike cezalarına indirim öngören vetosu eski Türkiye'yi özleyenlere atılmış bir tokattır.

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Tam adı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun... Kamuoyunda bilinen adıyla şike yasasının Cumhurbaşkanı Gül tarafından veto edilmesinin yankıları sürüyor. Şike iddiananesinin açıklanmasından bir gün önce yasa Meclis'e yollanınca tartışmalar iyice alevlendi.

TEMİZ TÜRKİYE İSTENİYOR MU?

Türkiye değişiyor değişmek istiyor, yaşanan sancılar da bu nedenle çıkıyor. Yeni Türkiye isteyenlerin çığlıkları daha gür çıkıyor. 1930'larda "giydirilen gömlek" yeniden dikilmek üzere. "Eski kalıplar, söylemler" tarihe karışıyor. Siyaset gibi futbol dünyasının da bu rüzgardan etkilenmemesi mümkün değil. Anayasanın sil baştan değişmesinin konuyulduğu bir ortamda 3 Temmuz'da düğmeye basılan operasyon da bu fotoğrafın birer parçası aslında.

Şamil Tayyar Rıdvan'ı yerden yere vurdu
Gül'ün yasayı veto etmesinde öncü rol üstlenen AK Parti milletvekili Şamil Tayyar, Rıdvan Dilmen'e neden tepki gösterdi. Ayıntılar için tıklayın

ŞİKE EŞİTTİR ALDATMAK

"Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma olarak" tarif edilen şike, en hafif tabiriyle başkalarını aldatmaktan başka bir şey değil. Milyonlarca insanın emeğinin çalınmasıdır. Ahlaki yozlaşmanın spordaki yansımadır. Tartışmalara komplo teorileriyle değil, değerler üzerinden bakılmalıydı oysa. Duyguların işin içinde olduğu bir davayı doğru yere oturtmak ne yazıkki mümkün değil.

CAYDIRICILIK OLMAZSA

Yasa veto edilmeseydi ve önümüzdeki yıllarda yaşanacak şike olaylarının sorumluluğunu kim üstlenecekti? Cezaların caydırıcılığından yakınmıyor muyduk bugüne kadar? Oysa spor müsakabaları sadece sahada oynanmalı. Kimsenin alın teri çalınmamalı. Unutulmasın ki futbol bacasız birer fabrikaya dönüştü. Trilyonluk pastadan "çaktırmadan dilim çalarak", milyonlarca insanın emeğini hakkını çalmaya tolerans göstermenin izahı ne olabilir ki? Görünen o ki en başta yasalar, değil zihniyetlerin değişmeli. 

GÜL'Ü VETOSU KIRILMA ANI MIYDI?

Başbakan Erdoğan'ın eskiye dair alışkanlıklara olan "alerjisi" biliniyor. 3 Temmuz sonrası Fenerbahçeli Erdoğan'ın operasyonlara verdiği destek ortada. İşte bu ortamda yapılan değişiklik iktidar partisinin kendi eliyle "devirdiği kaleyi yeniden onarma" çabası gibi algılandı. Kimileri bu durumu "basiretin bağlanması" olarak gördü. Cumhurbaşkanı Gül'ün vetosu "eski Türkiye'yi" çöp sepetine atma iddiasındaki AK Parti'yi yeniden kendine getireceği kuşkusuzdur. Üstelik iddianamenin açıklandığı bir dönemde.

Gül veto gerekçesini açıkladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kamuoyunda Şike Yasası olarak bilinen düzenlemeye ilişkin konuştu. Gerekçe için tıklayın...

AK PARTİ'YE UYARI

Değişim rüzgarının gücü AK Parti'yi "yerinde saydıramayacak" kadar kuvvetli. Yeni Anayasa konusunda "durağan" olmakla eleştirilen iktidar, bu vetoyla birlikte verilen mesajı doğru okuyacaktır. Gül'ün vetosu bu anlamda okunmalı.

TASARIYI OKUMAMIŞLAR

Vetoyu alkışlayanlar ile kulüp başkanlarınnı şikeye bakışı çok ama çok farklı. Kulüplerin kendilerini ilgilendiren ve 14 Nisan'da Meclis'ten geçen yasayı hiç okumadıklarını Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Eylül ayında yaptığı açıklamayla itiraf etmişti:

“Kulüpleri bu kadar yakından ilgilendiren bir yasayla ilgili maalesef hiçbirimiz gereken çalışmayı yapmadık.. Hatta içimizden hiçbir başkanın tasarı Meclis’e giderken veya Meclis’te yasalaştıktan sonra yasanın kapağını açmışlığı bile yok.. Kamuoyundan yoğun baskı vardı.. Dolayısıyla biz de Kulüpler Birliği olarak onay verdik.. Ancak yasanın içinde hangi maddelerin bulunduğu bilseydik, şu anda karşısınıza geçip değişiklik talep etmezdik..”

NEDEN 132 YIL?

Cinayetten yatanların kısa sürede çıktığı bir Türkiye'de şike cezaları bu kadar ağır olur mu? Aziz Yıldırım'a 49 yıldan 132 yıla istenmesi gündemde. Eski yasayı eleştirenlerin en temel gerekçesi bu. Yanlışı yanlışla örnek vermek bir başka tuhaflık. Eski yasada şikeye 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Unutulmasın ki bu savcının talebi. Son sözü mahkeme söyleyecek. Yıldırım; 6 kez nitelikli dolandırıcılık, 4 kez şike, 3 kez teşvik ve haksız ekonomik çıkar sağlamak amaçlı örgüt kurmakla suçlanıyor. Suçların toplamı ister istemez ortaya 132 yılı ortaya çıkarıyor.

İKİ YASA ARASINDAKİ FARKLAR SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]

NİSAN AYINDA GEÇİRİLEN YASA

Yeni yasayaya göre sadece spor sahalarındaki şiddet değil, şike ve teşvik primi de mahkemelerce cezalandırılacak.

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair kanunun yenilenmiş halinde Şike ve teşvik primi organizasyonunun içinde olan kişiler beş yıldan 12 yıla kadar hapisle cezasına çarptırılacak.

Suç, bahis oyunları çerçevesinde işlenmişse cezalar bir buçuk katına çıkacak. Müsabakaların güvenliğini bozabilecek açıklama yapanlara 5 bin ila 50 bin TL para cezası verilecek. Şiddeti teşvik eden açıklamalar ise 100 bin ila 500 bin lirayla cezalandırılacak.

Seyirciler maçlara elektronik kartla girecek. Statlardaki güvenliği polis ve silah taşımayan özel güvenlik sağlayacak. Küfüre 15 günden az olmamak kaydıyla adli para cezası verilecek. Irkçı tezahüratların cezası ise altı aydan iki yıla kadar

Kesici, delici ve yanıcı maddeleri stada sokanlara, sahaya atlayanlara üç aydan bir yıla kadar hapis cezası var.

Müsabakayı seyirden men cezası alan kişi maç saatinde ve bir saat sonra en yakın kolluk birimine başvrumak zorunda.

VETO EDİLEN YASA

Bir spor karşılaşmasının sonucunu etkilemek için bir başkasına kazanç veya başka menfaat sağlayan kişiye verilen hapis cezası indiriliyor. Bu kişilere verilen hapis cezasında 12 yıla kadar olan üst sınır 3 yıl, 5 yıl olan alt sınır da 1 yıl olarak uygulanacak.

— Suçu, federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyeleri, teknik, idari yöneticileri, kulüplerin, sporcuların menajer veya temsilciliğini yapan kişiler işlerse, ceza yarı oranında artırılacak.

— Şike ve teşvik primi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyecek, verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemeyecek ve ertelenemeyecek.

— Bu suçların, değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi halinde, bunlardan en ağır cezayı gerektiren fiilden dolayı verilecek ceza, 4'te 1'den 4'te 3'üne kadar artırılarak, tek ceza olarak uygulanacak.

— Bu suçlardan cezaya mahkum olan kişi; ayrıca TCK'nın 53. maddesi hükümlerine göre, spor kulüpleri ve federasyonları, bünyesinde sportif faaliyetler yapılan tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapamayacak. Böylece, spor federasyonları ve kulüplerinin başkan ve üyelerinin, soruşturma sonucunda açılacak davada beraat etmeleri halinde, yargı yönünden görevlerine devam etmelerinin önünde bir engel kalmayacak.

— Bulundurulması suç oluşturmamakla beraber yasak kapsamına giren alet veya maddeleri spor alanlarına sokan kişiye 3 aydan 1 yıla kadar verilen hapis cezası, 1 yıla kadar hapis şeklinde uygulanacak.

— Spor alanlarına, bulundurulması yasak olmamakla beraber kesici, ezici, bereleyici, delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı, yakıcı maddeleri seyircilere sağlamak amacıyla spor alanına sokan, spor alanında seyircilere sağlayan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis yerine, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası alacak.

— Bu alet veya maddeleri spor alanında kullanan kişi, bu suretle müsabaka düzeninin bozulması halinde, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası yerine 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

— Spor alanlarında veya çevresinde, toplum kesimlerini din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet, mezhep farkı gözeterek hakaret oluşturan söz ve davranışlarda bulunan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç işlemezse 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası yerine, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası alacak.

— Spor karşılaşmalarına seyirci olarak katılmaktan yasaklanan kişi, bileti olmadan spor alanlarına girerse hapis cezasına değil, adli para cezasına çarptırılacak. Adli para cezası da 50 günden az olamayacak.

— Yetkisiz olarak müsabaka alanına, soyunma odalarına, koridorlarına, sporcu çıkış tünellerine giren kişiye verilen ceza da 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasından, 20 günden az olmamak üzere adli para cezasına dönüştürülüyor. Bu durumun, müsabakanın seyrini veya güvenliğini bozması halinde, bu kişi hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilecek.

— Bu düzenleme kapsamına giren suçlardan dolayı yargılama yapmaya Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği, asliye veya ağır ceza mahkemeleri değil, sulh ve asliye mahkemeleri yetkili olacak.

Günün Önemli Haberleri