’’Gücünüzü sandıkta gösterin’’
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin düzenlediği iftar yemeğinde, “Türk gençliği sesini sandıkta demokrasinin e...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Genel
Merkezi’nin düzenlediği iftar yemeğinde, “Türk gençliği sesini
sandıkta demokrasinin erdemleriyle duyurmalıdır" diyerek, “Sokaklar
belirsiz ve anonimdir. Türk gençliği enerjisini heba etmeden
sandıkta gücünü göstermelidir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin
düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Çırağan Et Lokantası’nda
gerçekleşen iftar yemeğine ülkücü gençlerin yanı sıra MHP Genel
Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin ve birçok parti yöneticisi katıldı.
İftar yemeğinde bir konuşma yapan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay
Kılavuz, Ülkü Ocakları temsilciliklerinin Ramazan ayı boyunca
Türkiye’nin dört bir yanında vatandaşlarla bir araya geldiğini
anlattı. "İl ve ilçe teşkilatlarımızla her anlamda büyük bir uyum
ve disiplin içerisinde faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz" diyen
Kılavuz, "Ülkücülerin iki büyük teşkilatı vardır. Biri, gençlik
yapılanmamız Ülkü Ocakları, diğeri siyasi partimiz Milliyetçi
Hareket Partisi’dir" dedi. Kılavuz, "Oyunları bozacak, çağa Türk’ü
mührünü vuracağız" diye konuştu.
“SÖZLERİMİZLE EYLEMLERİMİZ ARASINDA TERS BİR ORANTI YOKTUR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iftar sofrasında hayrın ve
hasenatın, iyi olmanın dilini konuştuklarını söyleyerek, "Ramazan
yardım ve dayanışmanın, daha da gün yüzüne çıktığı, açların
doyurulduğu, fakir ve fukaranın daha bir içtenlikle kucaklandığı
kutsal bir aydır. Birbirimize yakınlaşmamız, vicdan muhasebesi
yapmamız için bu ayın sağladığı manevi imkanlara muhakkak ki önem
vermeli, muhakkak ki dürüstçe itina göstermeliyiz" diye
konuştu.
Ramazan ayının türlü olumsuz, anlamsız ve yersiz söz, tavır, tutum
ve hareketlere rağmen huşu içinde idrak edildiğini belirten
Bahçeli, "Allah’a hamd olsun ki sözlerimizle eylemlerimiz arasında
ters bir orantı yoktur ve olmayacaktır" dedi. Ülkücülerin Türk ve
İslam değerleriyle donanmanın fazilet, cesaret ve şuuruna ulaşmış
kutlu vicdanlar olduğunu ifade eden Bahçeli, "Ülkünün ülkücüyle
buluşması, suyun çorak toprakla buluşması gibidir. Ülkünün
ülkücüyle buluşması, hasretin vuslatla örtüşmesi gibidir. Ülkünün
ülkücüyle buluşması ruhun tenle, hilalin yıldızla buluşması
gibidir. Geçmişten bu yana ülküsünü, ülkücülüğüyle anlamlaştırmış
kutlu yürekler gıpta edilecek mücadeleler sergilemişlerdir"
şeklinde konuştu.
’’BU KUTLU KERVAN YÜZ YILLARDIR SÜRMEKTE’’
Bahçeli, "Ülkücü vatan nöbetini gönül rızasıyla yapan, fedakarlık
demektir. Ülkücü ecdada hürmetten biran olsun ayrılmayan vefa
demektir. Ülkücü bayrağın şerefini korumaya yeminli destan
demektir. Ülkücü Türklüğü ve İslam’ı yüceltmeye and içmiş kahraman
demektir" diyerek, ülkücünün zor olsa da görevinin ve
sorumluluğunun farkında olduğunu ifade etti. Bahçeli şöyle konuştu:
"Hayat bir ülküsü, bir amacı olanlar için anlamlıdır. Ülküsüzlük
durgunluktur. Ülküsüzlük, yorgunluktur. Ülküsüzlük, bezginliktir.
Ülküsüzlük, ruhen yoksunluk, zihnen iflastır. Ülküsüzlük peşin
peşin hadiselerin oyuncağı olmayı kabullenmektir. Türk tarihi
insanlık tarihin hiçbir bölümünde ülküsüz kalmamıştır. İşte bizim
anlayışımız, ideolojik kaynağımız buradadır. Buhranlar, bunalımlar,
darlıklar, mağlubiyetler, ihanetler dahi büyük milletimizi
ülkülerinden koparamamış, hedeflerinden caydıramamış, yolculuğundan
geri döndürememiştir. Bu kutlu kervan yüz yıllardır sürmekte,
varlığını sürdürmektedir."
“TARİH, BİR YÖNÜYLE ÜLKÜCÜLERİN ESERİDİR”
“Aziz Türk milleti, Ötüken’den Söğüt’e, İstanbul’dan Ankara’ya
kadar adım adım mihnet ve mütevacizliklere direne direne hayat
haklarına sahip çıkmıştır" diyen Bahçeli, "Binlerce yıl kalkan
şanlı bayrak çok şükür bir daha inmemiş ve inmeyecektir. Bin
yılların mirası, bin yılların alın teri, şehit kanı, milli ve
manevi emanetleri boşa gitmemiş ve gitmeyecektir" dedi.
Türk milletine düşmanlıkta birleşenlerin sonunun hep bozgun
olduğunu belirten Bahçeli, "Zira milletimiz dualıdır. Zira
milletimiz hak yolundan, hakikat yolundan ve Allah yolundan hiç
sapma göstermemiştir" diye konuştu. "Tarih bir yönüyle ülkücülerin
eseridir" diyen Bahçeli, "Ülkücü her şeyden evvel bilgisi, görgüsü,
becerisi, uyanıklılığı milli ve manevi özellikleriyle aklı
karıştırılacak, yolundan çevrilecek, sözlerinden alı konulacak
çıkar düşkünü değildir" şeklinde konuştu.
’’IRKÇILIĞIN HER TONUNU REDDEDEN BİR ANLAYIŞ’’
Ülkücünün tarafının net olduğunu söyleyen Bahçeli, ülkücünün
geldiği yerin belli, gideceği güzergâhın belirgin olduğunu ifade
etti. Bahçeli, "Hedefimiz kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden,
yabancılaştırmadan herkesi bir ve beraber görerek geleceğin lider
ülke Türkiyesi hedefine ulaşmaktır. Irkçılığın her tonunu reddeden
bir anlayışla, çatışmanın, cepheleşmenin her türünü göz ardı eden
bir derinlikle Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e bir olmak, iri
olmak ve diri olmak bizim varmak istediğimiz yerdir" dedi.
BAŞBAKAN’A GÖNDERME
Türkiye’nin son zamanlarda aklın, mantığın ve vicdanın almayacağı
kadar derinlik ve genişlik kazanmış olaylarla karşı karşıya
olduğunu söyleyen Bahçeli, Başbakan Erdoğan’a gönderme yaparak
şunları söyledi:
"Düşünce, fikir ve açıklamalarıyla Ramazan’ın manevi atmosferini
kirletmeye kadar işi götüren gafiller, İftar sofralarında dedikodu
yapmakta, gıybette dur durak bilmemektedir. Fitne ve fücur
ehilleri, bölücülük kazanını kaynatmak, iftira ve ithamlarını
yaygınlaştırmak için olağanüstü bir gayret göstermektedir. Ne
tarafından bakarsak bakalım, Türkiye zor günler geçirmektedir.
Tehlikelerin hacim ve hızı ciddi düzeyde artış göstermektedir.
Yalnızca iç mesesleler değil, dış meseleler de ağırlaşmış ve
çetrefilleşmiştir. Türkiye iyi yönetilmemenin sancılarını
alabildiğince yaşamaktadır. Yangın her yerde, istikrarsızlık her
alanda, çöküş her taraftadır. Bugünkü ülke tablosunda hainlik
kazanç kapısı olmuştur, millete hakaret geçer akçe haline
gelmiştir. Devletin itibar ve saygınlığına gölge düşürmek
sıradanlaşmıştır. Milli ve manevi değerlerimiz ayaklar altındadır.
Ümitsizlik ve yozlaşma egemenlik kurmuştur. Genişleyen sorun
alanları insanımızın huzur esenlik ve refahının üzerine çökmüştür.
Türkiye bir karmaşanın içinde kıvranmaktadır."
“PKK’NIN SURİYE UZANTILARI TÜRKİYE’DE AĞIRLANMAKTADIR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin Suriye sınırındaki
PYD varlığıyla ilgili de sert konuştu. PYD liderlerinin Türkiye’de
ağırlandığını söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bölücü mihrakların gözdağları, sınırlarımızın hemen dibindeki
oldu-bittiler kuzu sessizliğiyle izlenmektedir. PKK’nın Suriye’deki
uzantıları Türkiye’de ağırlanmaktadır. Kurulacak bir özerk bölge
için söz alınıp verilmektedir. Teröristlerin gönlü hoş tutulmakta,
sırtları sıvazlanmakta ve ellerinden tutulmaktadır. Açıktır ki
siyasi zihniyet çuvallamış, resmen Türk milletinin karşısına
geçmiştir. Şu rezalete bakınız ki bir ay sonrası için verilen
terörist saldırı randevularına karşı kimseden herhangi bir ses
işitilmemektedir.
Teröristler tehdit ettikçe, devlet, hükümet yetkilileri
sinmektedir. Kandil’den, İmralı’dan Eylül’ ya da Ekim’le ilgili
felaket senaryosu işitildikçe sorumluluk mevkiini işgal edenler sır
olmakla kalmayıp, saklanacak yer aramaktadır. PKK, PYD gözleri kör
etmiş, akılları baştan almıştır. Teslimiyet her tarafa yayılmıştır.
Bölücü terör örgütünün paçavraları artık ulu orta vatanımızın bir
bölümünde dikilmeye başlanmıştır. Elbette bu kapsamda
söyleyeceğimiz çok şey vardır. Ancak bu iftar sofrasının siyasi
yorumlarla anlam ve ruhunu incitmemek, bizim için çok önemsediğimiz
ve bugüne kadar da özenle benimsediğimiz bir husustur."
“HÜKÜMET GEZİ PARKI’NI OKUYAMADI”
Bahçeli, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili de değerlendirmelerde
bulundu. Siyasetin doğasına uygun olmayan ötekileştirici dilin, bu
olaylardaki tepkileri kışkırttığını anlatan Bahçeli, "Halen
hükümetin Gezi Parkı’nı okuyamadığı, tepkilerin mihverini,
itirazlarının menşeini, şikayetlerini merkezini kavrayamadığı veya
kavramak istemediği görülmektedir. Anlaşılan Gezi Parkı gerilimi
sürekli diri tutulmak istenmektedir" dedi.
’’KÖSTEBEKÇİLİĞİ KURUMSALLAŞTIRMAK GERİLİKTİR’’
"Bir iktidar sokakla direk konuşmaya, direk temasa başlamışsa
korkuya kapılmış ve meşruiyet zeminini kaybediyor demektir" diyen
Bahçeli, "Unutmayınız, bir hükümet evhamlıysa, kuruntulara
saplanmışsa ve sanal tehditlerle oyalanıyorsa bitişten önceki son
viraja gelmiş demektir" yorumunu yaptı. Stadyumlardaki
tezahüratların yasaklanmasının da insanlıkla bağdaşmadığını
belirten Bahçeli, bunların ise bir Nazi alışkanlığı olduğunu ifade
etti. Başbakan Erdoğan’ın ’Tencere tava çalanları yargıya şikayet
edin’ şeklindeki sözlerine de gönderme yapan Bahçeli,
"İnsanlarımızın birbirini ihbar etmesini beklemek, hafiyeciliği ve
köstebekçiliği kurumsallaştırmak; tarihi ve affı olmayan
geriliktir" diye konuştu.
"Gençlikle uğraşan yönetimler iflah olmayacaklardır" diyen Bahçeli,
"Gençlik bir toplumun, bir milletin özü ve umududur. Gelecekte var
olacaksak bu evvela gençlerin sayesinde olacaktır. Bu itibarla
ülkücü gençlik hayatın çetin yollarına bugünden çok iyi
hazırlanmalıdır. Sokaklar belirsiz ve anonimdir. Türk gençliği
enerjisini heba etmeden sandıkta gücünü göstermelidir" şeklinde
konuştu.
“KAVGADAN UZAK DURMANIZI İSTİYORUM”
Bahçeli, konuşmasının son bölümünde ise ülkücü gençliğe tavsiye
niteliğinde açıklamalarda bulundu. Son Gezi Parkı olaylarına dikkat
çekerek, "Türk gençliği sesini sandıkta demokrasinin erdemleriyle
duyurmalıdır" diyen Bahçeli, gençliğin nasıl bir Türkiye istediğini
sandığa iliştirmesi gerektiğini belirtti. Gençlerin üzerinde
yaşadıkları vatan coğrafyasının avantaj ve dezavantajlarını iyi
bilmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, "Küçümsenen, hafife alınan,
hor görülen Türk gençliği sokaklarda TOMA’yla, biber gazıyla
cebelleşmeden Eylül’de olay bekleyen, provokasyon uman hükümetin
tazyiklerine aldanmadan sandıkta hükümeti el aşağı etmelidir.
Milliyetçi-ülkücü gençlik bu demokratik mücadelede duyarlılığını
her zaman sergilemelidir. Çünkü sizler geleceksiniz, gelecek
sizsiniz" şeklinde konuştu.
’’KAVGADAN UZAK DURUN, SİZİN YERİNİZ KÜTÜPHANELERDİR’’
Gençlerden kavgadan uzak durmalarını isteyen Bahçeli, "Kavgadan ve
sonu olmayan tartışmalardan uzak durmanızı istiyorum. Taşıdığınızı
kutlu misyona yakışır şekilde yaşayarak kışkırtmalara ve tahriklere
dün olduğu gibi bugün ve yarın da asla kapılmamanızı istiyorum.
İstenen kardeş kavgasıdır ve bunun alt yapısı hızla
hazırlanmaktadır. Sizin yeriniz sokaklar değil kütüphaneler,
laboratuvarlar olmalıdır." ifadelerini kullandı.
(İHA)