Guardian'dan çarpıcı cemaat haberi
Abone olİngiliz Guardian gazetesi, emniyet içindeki cemaat yapılanmasını anlatan bir polisin ilginç açıklamalarına yer verdi.
Türkiye'de AK Parti hükümeti ve Gülen Cemaati arasındaki
gerilim Guardian'da "Türk polisi Başbakan ve eski müttefiki
arasındaki kavgaya yakalandı" başlıklı tam sayfa bir haberle ele
alınıyor.
Guardian'ın İstanbul Muhabiri Constanze Lech'in imzasını taşıyan
haber, "Türker Yılmaz sistemin nasıl işlediğini fark
ettiğinde polis okulundaki eğitimine yeni başlamıştı. İyi işler,
daha iyi maaş, terfi fırsatları hep Pennsylvania'da üslenmiş müphem
bir İslami gruba adanmışlığa bağlıydı" satırlarıyla
başlıyor.
"KAPILIP GİDİYORSUNUZ"
Daha sonra haberde adı değiştirilerek Türker Yılmaz denen polis
yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Her yeni öğrencinin fişleri, birden beşe kadar puanları
vardı. Beş puanlıklar, namaz kılan, oruç tutan ve hiç alkol
almayanlardı. Her şey polis okulunda başlıyor. Bana bir kere
geldiler 'hayır' dedim. Ama çok ustalardı. Bir gün bir
arkadaşım, başka bir arkadaşın evine kahvaltıya, belli bir kitabı
okumak için bir akşam yemeğine çağırdı. Okulda çok az paranız
oluyor. Hayatınızı kolaylaştırmak için bazı şeyler yapıyorlar.
Bedava yemek, bedava barınma gibi. İçlerine girdiğinizde
hayatınızı düzenliyorlar, kapılıp gidiyorsunuz. Okuldan mezun
olduğunuzda da istediğiniz birimde
başlayabiliyorsunuz."
GÜLEN SİYASETİN BELİRLEYİCİSİ
"Yaşlı din adamının gücü ve nüfuzu Türk siyasetinin belirleyicisi"
diyen Guardian, Erdoğan'ın geçmişte partisinin önemli bir müttefiki
olan Gülen'e, hükümeti, en yakın çalışma arkadaşlarını ve ailesini
içine alan yolsuzluk skandalının geçen Aralık'ta patlamasından bu
yana savaş açtığını anlatıyor.
AB İLERLERİNE GÜLEN'LE SİYASİ BİR ÖLÜM KALIM MÜCADELESİ
OLDUĞUNU ANLATMIŞ
Erdoğan'ın binlerce polisin ve soruşturmaları yürüten savcıların
görev yerini değiştirerek sert bir yanıt verdiğini söyleyen gazete,
başbakanın geçen ay da AB liderlerine Gülen’le savaşın siyasi bir
ölüm kalım mücadelesi olduğunu anlattığını yazıyor.
ÖLDÜRME SAPLANTISI
Üst düzey bir AB yetkilisinin de Erdoğan için söylediği
"Paralel devlet adını verdiği oluşumu öldürme saplantısıyla
doluydu" sözlerine yer veriliyor.
ALTI DİL KONUŞAN KARAKOL NÖBETİNDE
"Türkiye'de Gülen hareketinin yargı ve güvenlik kurumlarında hesap
sorulamayan bir nüfuz elde ettiği uzun süredir konuşuluyordu. Ahmet
Şık ve eski polis müdürü Hanefi Avcı cemaatle ilgili kitap
yazdıkları için hapse atıldı. Ama bunlar Erdoğan ve Gülen
müttefikken oldu." diyen Guardian polis Yılmaz'ın şu sözlerini de
kullanıyor:
"Birine istihbarat şubesine nasıl girmeyi başardın? Diye
sorduğumda 'Dua ettim ve girdim' derlerdi. Altı dil konuşan, sınıf
birincisi arkadaşlarımız vardı ve karakol nöbeti bekliyorlardı. Çok
daha az kalifiye olanlar üst düzey görevleri aldı çünkü
Gülencilerle bağlantıları vardı"
Gazete şöyle devam ediyor;
"Türkiye ve ülke dışında Erdoğan yönetimine yönelik yolsuzluk
iddialarının Gülen'den kaynaklandığı ve hareketin hâkim olduğu
istihbaratın kalitesi nedeniyle iddiaların içinin boş olmadığı
düşünülüyor. Erdoğan sadece Gülen'i yok etmeye değil, yolsuzluk
iddialarının üzerini örtmeye çalışıyor gibi de görülüyor.
ÖLÜM VE SITMA ARASINDA BİR SEÇİM
Guardian'da gazeteci Ahmet Şık'ın , "Gerçek bir cadı avı
yürütülüyor. Büyük bir yolsuzluk da var. Ancak yolsuzluklara karşı
soruşturmalar da demokrasi ve yargı prensiplerini ihlal ediyor.
Ölüm ve sıtma arasındaki bir seçim bu" şeklindeki sözlerine de yer
veriliyor.
Yedi yıldır İstanbul Polisi'nde görev yaptığını belirten ve yine
haberde ismi değiştirilen Oğuz Gün de diğer polis Türker Yılmaz
gibi, Erdoğan'ın poliste yaptığı görevden almaların bir benzerinin
daha sessiz bir şekilde yıllardır sürdüğünü söylüyor. Gün sadece
geçen dört yılda onbinlerce polisin soruşturma geçirdiğini
söylüyor. Gün, "Gülen hareketine karşı olduğundan şüphelenilenlere
uydurma disiplin suçları yöneltiliyor, kötü yörelere gönderiliyor
ve hatta meslekten attırıyorlardı. Bugün gördüğümüz görevden
almalar yeni değil. Sadece şimdi karşı tarafı vurdular" diyor.