Guardian yazarından dobra Suriye yazısı
Abone olSömürgece İngiltere ve Suriye ellerini ovuşturuyor. ABD ön safta. Kimyasal katliamı Esad'ın yaptığının delili hala yok. İşte Suriye için dobra bir yazı
İNTERNET HABER - Suriye için savaş
hazırlıkları son sürat devam ederken, olası bir müdahalenin
felaketle sonuçlanacağı tezleri ortaya atılmaya
başlandı..
Bunlardan en dikkat çekeni The Guardian yazarı Seamus Milne'den
geldi. Milne olası Suriye savaşının ardındaki gerçekleri dobra bir
dille ortaya serdi.
Mısır'da daha çok insanın öldüğünü ve ABD'nin 'tarafsız
kalacağız' dediğini anımsatan Milne, Fransa ve
İngiltere'nin yeni sömürge için ellerini
ovuşturduklarına dikkat çekti.
Milne yazısında, Batı'nın Arap dünyasına yapacağı yeni bir
saldırının, kimyasal silah tehdidini ortadan kaldırmak yerine,
durumu daha da kızıştıracağını ve geri tepeceğini
belirtiyor.
BATI İSLAM ÜLKELERİNİ VURUYOR
15 YILDA 9 MÜDAHALE
Milne, ABD ve müttefiklerinin Suriye'ye planladığı saldırının,
Sudan, Afganistan, Irak, Libya, Mali, Yemen, Somali ve
Pakistan'ın ardından Batı'nın son 15 yıl içinde Arap ve
Müslüman ülkelere yönelttiği dokuzuncu askeri müdahale olacağını
ifade ediyor.
İNGİLTERE VE FRANSA ELLERİNİ
OVUŞTURUYOR
ABD yeniden bir "gönüllüler koalisyonu"
oluştururken, Orta Doğu'yu paylaşan iki eski sömürge güç
olan İngiltere ve Fransa'nın her zamanki gibi kendilerine
yer açmak için sabırsızlandığını ifade eden Milne, Irak ve Sudan'da
olduğu gibi kitle imha silahları konusunda istihbaratın Batı'nın
saldırısı için malzeme olarak kullanıldığını vurguluyor.
Milne şöyle devam ediyor:
"Irak'ta da Sudan'da da istihbarat tabii ki yanlıştı. Ama yine BM silah denetçileri kitle imha silahları iddialarını araştırmaya çabalarken ABD ve dostları onların varlığının 'inkâr edilemez' olduğunu ilan etti bile. Yine BM Güvenlik Konseyi'ni devre dışı bırakmayı planlıyorlar. Kendi halklarının desteğini alamazken, yine askeri müdahaleyi insani yardım kılığında sunuyorlar."
KİM YAPTI HALA BELLİ
DEĞİL
Kimyasal silahlı bir saldırı olduğu düşünülen ve yeni bir
müdahaleyi tetikleyen olayın korkunçluğunun ortada olduğunu ifade
eden Milne, hangi kimyasal maddenin kullanıldığı ve kimin
kullandığı konusunda güvenilir bir delil bulunmadığını, tarafların
birbirini suçladığını söylüyor. Milne şu noktanın altını
çiziyor;
"Önemli miktarda kimyasal silah stoğuna sahip olan (Suriye)
rejiminin bunu kullanma kapasitesi ve gaddarlığı konusunda şüphe
yok. Fakat böyle bir şey yapması için mantıklı bir neden de yok.
Hükümete bağlı birlikler son aylarda güç kazanıyordu ve ABD
kimyasal silah kullanımının kendisi açısından bir "kırmızı çizgi"
olduğunu defalarca dile getirmişti.
Aynı şekilde, bu kırmızı çizginin aşılması, askeri
dengeyi kendi lehine çevirmek için son iki yıldır Libya-Kosova
tarzında bir Batı müdahalesi için ortam hazırlamaya çalışan isyancı
kampın (ve bölgedeki destekçilerinin) çıkarınadır.
TÜRKİYE SARİN GAZI
YAKALAMIŞTI
"Üç ay önce BM Suriye insan hakları komisyonu üyesi Carla Del Ponte, isyancıların sarin sinir gazı kullandığı konusunda 'güçlü somut şüpheler' bulunduğunu belirtmiş, ardından da Türk güvenlik güçlerinin El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi'ne bağlı birliklerinin Suriye'ye sokmaya çalıştığı sarin gazına el koydukları haberi çıkmıştı."
MISIR'DA SUSTULAR SURİYE'DE SAHTELER
Milne, Batı'nın Suriye'deki kimyasal silah iddialı saldırıya karşı gösterdiği tepki ile bu ay Mısır'da darbe karşıtı göstericilerin katledilmesine karşı gösterdiği tepki kıyaslandığında insani yardım iddiasının ne kadar geçersiz olduğunu ifade ediyor. Sayıca Mısır'da daha fazla insanın öldüğünü belirten yazar, buna karşılık Barack Obama'nın 'taraf tutmayacağız', Dışişleri Bakanı Kerry'nin ise 'ordu demokrasi getiriyor' sözlerini hatırlatıyor.
İRAN'I ZAYIFLATMAK İÇİN VURACAKLAR
Milne analizine şöyle devam ediyor;
"Suriye halkı için en büyük tehdit kimyasal silahlar değil, savaşın
kendisi ve ülkeyi içine çektiği ölüm ve yıkımdır. ABD,
İngiltere ve Fransa hükümetleri -İran'ı zayıflatmak amacıyla savaşı
kullanmak yerine- eğer gerçekten bu savaşa son vermek
istiyorsa, isyancılar ve destekçileri üzerinde ağırlıklarını koyup
ateşkes ve siyasi çözüm sağlayabilirler.
"Oysa Obama'nın görünüşünü kurtarmak ve bölgedeki
etkilerini arttırmak için savaşı kızıştırmak istiyorlar.
Bu tehlikeli bir kumardır.
SAVAŞ DAHA DA
BÜYÜYECEK
"Saldırılar sınırlı bile olsa daha fazla ölüme ve savaşın
kızışmasına yol açacaktır. Bu saldırı, Suriye ya da müttefiklerinin
misilleme saldırısına davet çıkarma riski de taşıyor -İsrail'e
karşı saldırı da dahil; böylece ABD'yi daha fazla içine çekecek ve
sorunu yaygınlaştıracaktır. Batı Suriye'de yaşanan acılara son
vermek için bu krizi kullanabilir; yoksa ateşe daha fazla petrol
serpecektir.