Gripte yüksek ateşten korkmayın
Abone olGribe yakalanan kişilerin kesinlikle ateş düşürücü ilaçlar kullanmamaları gerekiyor.Birçoğumuzun düştüğü bu yanlışı doktorlar şöyle açıklıyor.
Sonbahar mevsimiyle başlayan serin ve nemli havalarla zeminini
bulan grip, bir çok evin kapısını çalmaya hazırlanırken, uzmanlar,
bu hastalığa yakalanan kişileri ateş düşürücü ilaçlar
kullanmamaları konusunda uyardı. Ege Üniversitesi Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Münir Büke, A.A muhabirinin sorularını yanıtlarken, 200'e
yakın virüsün yol açtığı her üst solunum yolları hastalığının,
griple karıştırılmamasını istedi. Gripte üç önemli belirtiyi,
titreme ile yükselen ateş, kas ve eklem ağrıları ile ileri derecede
yorgunluk ve bitkinlik olarak tanımlayan Prof. Dr. Büke, şunları
kaydetti: ''Boğazda yanma, burun tıkanıklığı, öksürük gibi her
hastalıkta gripten söz etmemek lazım. Üst solunum yolları
hastalıklarına yol açan 200'e yakın mikroorganizma var ve bunların
çoğunun ilacı yok. Vücut direnciyle kendisini sınırlayabilen
hastalıklardır. Ancak üst solunum yollarında bakteriyel kökenli
hastalıklarda antibiyotik tedavisi uygulanır.'' Gribin, kış
mevsiminde soğuk ve rutubetli havalarda uzunca süre yaşama şansı
bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Büke, bu hastalığın, küçük
çocuklar, ileri yaş grupları, kalp, akciğer, böbrek ve şeker
hastalarında ölümcül sonuçlar doğurabildiğini söyledi. ''4-5 YILDA
BİR DÜNYAYI İLGİLENDİREN SALGINLAR OLUŞUYOR'' 1918 yılında
milyonlarca insanın grip virüsü ile hayatını kaybettiğini anımsatan
Prof. Dr. Büke, her 4-5 yılda bir dünyayı ilgilendiren salgınların
yaşandığına dikkat çekti. Prof. Dr. Münir Büke, devamlı yapısal
değişiklikler gösteren gripten tek korunma çaresinin aşı olduğunu
söyledi. Eylül ve ekim aylarında yapılması gereken aşıların, bir
yıl önceki salgınlarda elde edilen virüslerin yapısal özelliklerine
bakılarak hazırlandığını anımsatan Prof. Dr. Büke, şöyle devam
etti: ''Dünyadaki herkesin aşılanması idealdir. Ama sağlanmasındaki
yetersizlikler ve ekonomik nedenler, aşının kullanımını bir yönde
sınırlandırmaktadır. Bu nedenle aşı, küçük çocuklar, kalp, şeker,
böbrek, akciğer hastaları ile vücut direnci kırılmış olan 65 yaş
üzeri kişilere uygulanmalıdır.'' ''ATEŞ DÜŞMAN DEĞİLDİR'' Prof. Dr.
Büke, gripte meydana gelen yüksek ateşin düşman olarak görülmemesi
gerektiğini kaydederek, şu uyarılarda bulundu: ''Ateş, organizmanın
bir enfeksiyon ile mücadele ettiğini ve vücut direncinin yeterli
olduğunu gösterir. Bu şekilde virüslerin ölümüne yol açar. Ayrıca
vücudun hastalıkla mücadelesinde etkili olan interferon denilen bir
madde salınımını artırarak, hücre içindeki virüsün üremesine engel
olur ve hastalığı sınırlandırır. Yani ateş, gribe karşı iki önemli
silah oluşturur. Bu nedenle ateşi düşürmeye çalışmayın. Sadece
hamileler ile koroner yetersizliği olanlarda ateşi düşürme gereği
vardır.''