Gözyaşı cinsel dürtüleri azaltıyor
Abone olYeni araştırmaya göre kadın gözyaşında bulunan bir kimyasal, erkeklerdeki testosteron seviyesini ve cinsel dürtüleri azaltıyor.
Yeni araştırmaya göre kadın gözyaşında bulunan bir
kimyasal, erkeklerdeki testosteron seviyesini ve cinsel dürtüleri
azaltıyor.
Weizmann Bilim Enstitüsü’nden Noam Sobel ve ekibi, acıklı film seyreden kadınlardan aldıkları taze gözyaşını koklayan erkeklerde meydana gelen değişiklikleri incelemişler. Araştırmada erkeklerin cinsel hislerinde küçük fakat kalıcı bir düşüş gerçekleştiği görülmüş.
Sürpriz bulgunun, bilimcilerin insanların üzüntü veya sıkıntı içindeyken neden gözyaşı döktüklerini anlamalarına yardımcı olması bekleniyor.
Sobel, gösyaşında bu tip bir kimyasal
sinyalin bulunmasını oldukça normal bulduğunu ve bunun kolay
incinebilir durumdayken korunmaya yönelik olarak geliştirilmiş
doğal bir mekanizma olduğunu söylüyor.
Hayvanlarda da bazı türlerin diğer
bireylerin davranışlarını etkilemek üzere farklı kimyasallar içeren
gözyaşlarını salgıladıkları biliniyor. Kör sıçanlar, tüyleri
üzerine döktükleri gözyaşlarıyla karşısındaki bireylerin daha az
saldırgan olmalarını sağlıyorlar.
Gözyaşları lakrimal ve meybobiyan bezlerce üretiliyor ve proteinler, enzimler ile metabolik atıkların yer aldığı bir çok kimyasalı içeriyorlar. Fakat duygusal gözyaşının bileşimi gözü korumak için üretilenle farklılık gösteriyor.
Araştırmayı yürüten ekip, bir deney için kolaylıkla ağlayabilecek kişilerin arandığına dair enstitü kampüsüne astıkları ilanlarına başvuran 60 kişiden sadece birinin erkek olduğunu belirtiyor. Deneyde 24 erkek gönüllüye kadın gözyaşları veya ya da tuzlu su koklatılmış ve ardından ağlayan kadınların yüz ifadelerini üzüntü ve cinsel çekicilik yönünden değerlendirmeleri istenmiş. Bulgular, tuzlu su yerine gerçek gözyaşı koklayan erkeklerin, kadınları daha üzgün şeklinde derecelendirdiğini ve de daha az çekici bulduklarını gösteriyor.
Bunun yanında gözyaşı koklayan gruptaki erkeklerin tükürüklerindeki testosteron seviyeleri incelendiğinde tuz koklayanlara göre yüzde 13 oranında bir düşüş saptanmış.
Son testte de fonksiyonel manyetik rezonans cihazı kullanılarak beyin taramaları yapılmış. Burada da gözyaşı koklayan grubun beyinlerindeki cinsellikle ilişkili bölümlerin daha az aktif hale geldikleri görülmüş.
Sobel ve ekibi şu sıralar, tüm bunlara gözyaşındaki hangi kimyasalın neden olmuş olabileceğini anlamaya ve bunun erkek ve çocuklarda da var olup olmadığını anlamaya çalışıyor.