Gözünün önünde onlarca insanın başını kestiler
Abone olMyanmar askerlerinin 18 aylık bebeğini ateşe attığı, kız kardeşleri ve kendisine tecavüz ettiği, annesi ve erkek kardeşini ise öldürdüğü Arakanlı Müslüman Rajuma, "Artık oğlum bana anne diyemeyecek." diye feryat etti.
New York Times'ın haberine göre, Bangladeş'teki bir
kampta kalan 20 yaşındaki Arakanlı Müslüman Rajuma, Myanmar
ordusunun 29 Ağustos'ta Arakan'da yaşadığı Tula Toli'yi basarak
bütün evleri ateşe verdiğini, ve burada yaşayanları da nehir
kıyısına götürdüğünü anlattı.
Ordunun daha sonra kadınları ve erkekleri ayırdığını, erkeklerin hepsini öldürdüğünü, kadın ve çocuklara da suya girip beklemeleri gerektiğini söylediklerini belirten Rajuma, "İnsanlar askerlerin ayaklarına kapanıp, kendilerini öldürmemeleri için yalvarıyordu. Ama durmadılar, onları tekmelediler ve öldürdüler. Müslümanları doğradılar, ateş açtılar, bize tecavüz ettiler, duygusuzlaştırdılar." dedi.
BEBEĞİMİ ATEŞE TUTTULAR
Rajuma, kendisini döven askerlerin, kucağında tuttuğu 18 aylık oğlu
Muhammed Sadık'ı zorla elinden aldıklarını kaydederek, yaşadığı
dehşet anlarını "Bebeğimi ateşe attılar, sadece tutup fırlattılar."
sözleriyle anlattı.
Rajuma sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha sonra iki asker, beni sürükleyerek bir eve götürdü ve
burada bana topluca tecavüz ettiler. Aynı odada iki kız kardeşime
de tecavüz ederek öldürdüler. Yan odada annem ve 10 yaşındaki erkek
kardeşimi vurarak öldürdüler. Bir ara öldüğümü düşündüm, bilincimi
kaybettim. Uyandığımda askerler gitmişti ama içinde bulunduğum ev
de ateşe verilmişti. Ailemin cansız bedenini geride bırakarak
oradan kaçtım. Yanan evlerin yanından geçip ormana saklandım."
Yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğulan Rajuma, "Canımın nasıl yandığını kelimelerle anlatamam. Artık oğlum bana anne diyemeyecek." dedi.
Bangladeş'e birkaç hafta önce bindiği tekneyle geçen Rajuma, okuma yazma bilmediğini, Myanmar'da doğduğunu kanıtlayacak hiç bir belgesi olmadığı için Bangladeş'e sığınma başvurusu yaparken ya da Myanmar'a dönmek istediğinde sorun yaşayacağını kaydetti.
İNSANLAR YARDIM İÇİN BAĞIRIYORDU
Cox's Bazar'daki bir hastanede kalan Muhammedul Hasan, 27
Ağustos'ta 20 kadar askerin yaşadığı Monu Para köyüne geldiğini ve
10 yaş üstündeki tüm erkeklerin bir evde toplanmasını söylediğini
aktardı.
Topladıkları 400 kadar erkeğin ellerini arkasına bağlayan askerlerin bu kişileri avluya oturtarak başlarını önlerine eğmeye zorladıklarını söyleyen Hasan, bir astsubayın uzun ve ince bir bıçak çıkardığını anlattı.
ONLARCA İNSANIN BAŞINI KESTİLER
Hasan, "İnsanlar yardım için bağırıyorlardı. Çocuklar annelerinin,
babalarının adını bağırıyordu. Gözümün önünde onlarca insanın
başını kestiler, onlarca insanı vurdular. Beni de 2 kere sırtımdan
bir kere göğsümden vurdular. Ama kurşunlar, hayati organlarıma
isabet etmedi." dedi.
Zorlu bir yolculuğun ardından Bangladeş'e geçen Hasan'ın tedavi
gördüğü hastanenin doktorları, Hasan için, "Yaşaması bir mucize."
dedi.
ETNİK TEMİZLİK
Myanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle
Arakan'da sivillere düzenlediği saldırılarda 25 Ağustos'tan bu yana
binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Bölgeye giriş çıkışlara izin
verilmemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit
edilemiyor.
Son saldırılarda 200'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edildi.
Myanmar'da 1970'lerden bu yana sistematik saldırılarla etnik temizliğe maruz kalan yaklaşık 2 milyon Arakanlı Müslümanın yüzde 84'ü çevre ülkelere sığındı.