Gözümüz Arena'da kulağımız Almanya'da

Almanya mağlubiyetiyle Belçika'nın 1 puan ardına düşerek üçüncü sıraya gerileyen A Milli Takım'ımız, öncelikle kendi evinde Azerbaycan'ı yenip, daha sonra Belçika'nın Almanya deplasmanında puan kaybını bekleyecek. Almanya-Belçika mücadelesi de aynı saatte başlayacak. Belçika, grupta 9'da 9 yapan Almanya'yı deplasmanda yenmesi durumunda Türkiye'nin maçının sonucunu beklemeden play-off biletini alacak. Türkiye, Azerbaycan ile berabere kalır, Belçika da Almanya'ya kaybederse her iki takımın da puanları eşitlenecek. Ancak Türkiye, rakibine karşı ikili averajda üstün olduğu için (ilk maçta 3-2 yenip, ikinci maçta 1-1 berabere kaldı) yine play-off oynama hakkını elde edecek.

Bu arada, kadın ve 16 yaş altı çocukların yine ücretsiz izleyebileceği Azerbaycan maçında statta muhtemelen büyük boşluklar olacak. 3-1 yenildiğimiz Almanya önünde Millilerin kötü performans sergilemesi, Türk Telekom Arena'da yaşanan ulaşım sorunları ve bugün İstanbul'da beklenen yağmurlu havanın da etkisiyle seyircilerin karşılaşmaya ilgi göstermeyeceği tahmin ediliyor. Öte yandan, A Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink'in Azerbaycan maçı kadrosunda bazı değişiklikler düşündüğü öğrenildi. Sabri, Aurelio ya da Selçuk İnan gibi defansif oyunculardan bir kısmını dinlendireceği belirtilen Hollandalı çalıştırıcının, Emre Belözoğlu, Kazım, Mehmet Topal, Mehmet Ekici ve Gökhan Töre'yi bu müsabakaya hazırladığı bildirildi. Sakatlığı yüzünden kadrodan çıkartılan kaleci Volkan Demirel'in yerine ise Sinan Bolat'ın kaleyi koruyacağı ifade edildi.

Para garanti ama galibiyet değil!

A Milli Futbol Takımı'mızın Teknik Direktörü Guus Hiddink, Azerbaycan'a saygı duyduklarını söyledi. "Bu karşılaşmayı kazanamıyorsak o zaman Euro 2012 finallerine gitmeyi hak etmiyoruz demektir." diyen Hollandalı çalıştırıcı, play-off şansımız için önemli olan grubun diğer müsabakasında Almanya'nın evinde Belçika'ya mağlup olmayacağına inandığını belirtti. Kaleci Volkan Demirel'in kadrodan çıkarılmasının ardından diğer bütün futbolcuların oynayabilecek durumda olduğunu bildiren deneyimli hoca, önemli analizlerde bulundu.

Bir basın mensubunun, "Aldığınız paranın karşılığını verdiğinize inanıyor musunuz, vicdanınız rahat mı?" şeklindeki sorusu üzerine Hiddink, şunları kaydetti: "Ülkeler, kulüpler, federasyonlar, oyuncular ve teknik adamlar arasında şartlarda anlaşılır, bunlar da yerine getirilir. Maalesef her maçı kazanmanız garanti değil. Örneğin Almanya maçını galip bitirseydik veya berabere kalsaydık paranı ödeyeceğiz ama yenildin paranı mı keseceğiz! Biz Mahmut Özgener ile sözleşme imzaladığımız zaman şartlarda anlaşmıştık. Anlaşmayı yaptığı zaman her iki taraf da bu tür yükümlülüklerini yerine getirmeli."

Azerbaycan müsabakasındaki muhtemel bir başarısızlık sonucunda istifa etmeyi ya da opsiyonunu kullanmamayı düşünüp düşünmediği sorulan Hiddink şu ifadeleri kullandı: "Açıkçası bu opsiyonu hiç aklıma getirmedim. Çünkü takımın Azerbaycan'a takılacağını düşünmüyorum." Türk Milli Takımı'nın başına geçtiği için hiçbir pişmanlık duymadığını, geride kalan süre içerisinde zevkle çalıştığını vurgulayan Guus Hiddink'in, sık sık eski federasyon başkanı Mahmut Özgener'in ismini telaffuz ettiği görüldü.

2012 Avrupa Futbol Şampiyonası grup elemelerinde oynadıkları müsabakalarda inişli çıkışlı bir grafik çizdiklerine dikkati çeken Guus Hiddink, "Oyuncularımızın maçlardaki isteğine baktığımız zaman hepsi arzulu, hatta bazen haddinden fazla. Öyle ki, bazı maçlarda esas görevlerini yapmalarını unutturacak kadar arzulu olabildiler" dedi. Almanya maçında oyundan alınınca soyunma odasına gitmek isteyen Arda Turan'la sorun yaşamadığına işaret eden tecrübeli taktisyen, Atletico Madrid'in yıldızının çok saygılı olduğunu ve takım içinde iyi bir atmosfer oluşturduğunu dile getirdi. Kadroda bazı değişiklikler yapacağının ipuçlarını veren Hiddink, Almanya'ya karşı Sabri'yi orta sahada oynatmasına da değindi: "Almanya maçının temposuna ayak uydurabilecek isimlerden birisiydi. Çok dinamikti. Hem orta sahada hem de defansta forma giyebilecek bir oyuncu. Fiziksel durumu iyiydi, hızlıydı"