Gözlükçülüğe yeni düzenleme
Abone olTBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, 29 Nisan 2004'te kabul ettiği Optisyenlik Yasa Tasarısı'nı teklif olarak yeniden görüşerek eklemelerle kabul etti.
Komisyon Başkanı Mahfuz Güler, hükümetten gelen tasarıya ilk
görüşmeler sırasında çok sayıda hüküm eklediklerini anımsatarak,
Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü'nün, ''teknik güçlükler yaratacağı''
gerekçesiyle tasarıda öngörülen düzenlemeleri teklif halinde
yeniden ele almalarını önerdiğini bildirdi. Güler, Ak Parti Grup
Başkanvekili Salih Kapusuz ve Faruk Çelik ile 3 milletvekilinin
hazırladığı teklifin, tasarı ile aynı hükümleri içerdiğini
bildirirken, CHP Sivas Milletvekili Nurettin Sözen, bu durumda,
tasarı üzerindeki görüşmeleri iptal etmek ve tekriri müzakere
yapmak gerektiğini belirtti. Sözen'in önerisi kabul edilerek teklif
tekrar müzakere yöntemiyle ele alındı.
Gözlükçülük Hakkında Kanun'u yürürlükten kaldıran teklif ile
numaralı gözlük camı ve gözlük çerçevesi satmak ve gözlük montajı
ve kontrolü, reçeteli lens satışı yapmak üzere optisyenlik
mesleğini icra edebilmek için optisyenlik alanında en az ön lisans
seviyesindeki mesleki eğitim ve öğretim veren yüksekokul mezunu
olma şartı getiriliyor.
Göz hastalıkları uzmanı doktorlar, optisyenlik yapabilecek. Ancak
bu kişiler, optisyenlik yaptıkları süre içinde doktorluk
yapamayacak.
Optisyenler, yalnızca koruyucu gözlükleri, güneş gözlükleri ve göz
hastalıkları doktoru tarafından verilen reçetelerde yazılı numaralı
gözlük camlarını, her türlü lens ve optik görme gereçleri ve gözlük
çerçevelerini satabilecek.
Optisyenler, reçetesiz olarak numaralı gözlük camı satamayacak,
veremeyecek veya tavsiye edemeyecek. Optisyenler, otorefraktometre
ve keratometre gibi bilgisayarlı aletler de dahil olmak üzere her
tür göz görme ve muayene ve test yapamayacak, müesseselerinde bu
işlere yarayan alet ve cihazları bulunduramayacak.
Optisyenler, gözlük veya gözlük camlarının muayene ve kontrolü veya
tamir konusunda ve reçetelerde yazılı camları çerçevelere takmak ve
kişinin gözüne en uygun şekilde uygulamak için gerekli aletleri
kullanabilecek.
Optisyenler, bu işi yaptıkları sürece müesseselerinde başka bir iş
yapamayacak ve müesseselerini muayenehane gibi kullanamayacak.
Optisyenlik müessesesinde her türlü kontak lens uygulaması yasak
olacak.
OPTİSYENLİK MÜESSESESİ AÇMAK
Gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri, optisyenlik
müessesesi açıp işletebilecek. Optisyenlik müessesesi açmak
isteyenler, ilin en yüksek sağlık idaresinden optisyen müessesesi
ruhsatı almak zorunda olacak. Ruhsat, tek bir müessese için geçerli
olacak. Birden fazla optisyenlik müessesesi açmak isteyenler, her
bir yer için ayrı ruhsatname alacak ve ayrı mesul müdürü
çalıştıracak.
Optisyenlik müessesesi açmış olanlar, müesseselerinde optisyen
unvanına sahip bir mesul müdür bulundurmakla yükümlü olacak. Mesul
müdür, tek bir optisyenlik müessesesinde mesul müdürlük
yapabilecek.
GÖZ DOKTORU İLE BİRLİKTE ÇALIŞAMAYACAK
Optisyen, mesleğini icra ettiği yerde bizzat bulunacak. Optisyenler
ile göz hastalıkları uzmanı doktorlar, vergi mükellefiyetleri ayrı
olsa bile aynı mekanda veya iç giriş kapıları veya iç bağlantıları
bulunan müesseselerde birlikte mesleklerini icra edemeyecek. Sağlık
kurum ve kuruluşlarının bünyesinde veya binasının içinde de
optisyenlik müessesesi açılamayacak.
Milletvekili veya belediye başkanı seçilenler, askerlik hizmeti
yapanlar görevi süresince; hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum
olanlar infazı süresince; hastalık ve sair zorlayıcı sebeplerden
dolayı bir aydan fazla müesseselerinin başında bulunamayacak
olanlar bu mazeretleri süresince; hacir altına alınanlar, vasilerin
talebi üzerine, hacir altında bulundukları sürece ruhsatı veren
makama bildirmek koşuluyla optisyen unvanına sahip bir kimseyi
mesul müdür tayin ederek müesseselerinin faaliyetlerini
sürdürebilecek.
Ölüm halinde ise mirasçılar, en çok 2 aylık süre içinde mesul müdür
tayin etmek zorunda olacak.
Optisyen unvanına haiz olarak müessese açmış olanlar, yalnız
optisyen unvanını kullanabilecek. Başka bir unvan kullanmaları veya
gerçeğe uymayan reklam yapmaları yasaklanacak.
Optisyenler, reçete ve sahiplerinin isimlerini kayda alacak.
Optisyenlik müesseseleri, bakanlığın ve mahallin en yüksek sağlık
idaresinin teftiş ve denetimine tabi olacak.
PARA CEZALARI
Optisyen unvanına haiz olmadığı halde optisyenlik yapanların veya
optisyen olduğunu ilan edenlerin müessesi kapatılacak ve bunlara 30
milyar lira para cezası verilecek.
Yasaya aykırı davrananlara 5 milyar liradan 30 milyar liraya kadar
para cezası uygulanacak.
Yasaya uygun olarak gözlükçülük ruhsatnamesine sahip olanlar
optisyen unvanını kullanarak bu mesleği icra edebilecek. Yasanın
yürürlüğe girdiği tarihten önce gözlükçülük ruhsatnamesine sahip
olup mekanında eczacılık/saatçilik faaliyetlerini birlikte
yapanların kazanılmış hakları saklı kalacak. Bu hak, işyerinin
nakli halinde de devam edecek.
TEKLİFE EKLENEN HÜKÜM TARTIŞMA YARATTI
Bu arada, yasa teklifine verilen bir önergeyle geçici 3. madde
olarak eklenen hüküm, CHP'lilerin yanı sıra AK Partili bazı
üyelerin de itirazıyla karşılaştı.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in önergesi, 1993 ile
yasanın yürürlüğe girdiği tarih arasında, lise mezunu olan ve en az
4 yıl optisyenlik yaptığını sosyal güvenlik kurumlarının
kayıtlarıyla kanıtlayanların, Sağlık Bakanlığı'nın açtığı kursta ve
yapacağı sınavda başarılı olmaları koşuluyla mesleklerini
sürdürmelerini öngörüyor. Çömez, 2 bin civarındaki kişinin
yıllardır mesleklerini yaptığı halde Sağlık Bakanlığı kurs açmadığı
için belge alamadığını, bu nedenle böyle bir düzenleme yapmak
istediklerini bildirdi.
CHP Sivas Milletvekili Sözen, aynı önergenin daha önceki
görüşmelerde kabul edilmediğini anımsatarak, ''Anlaşılıyor ki,
konunun yeniden komisyonda görüşülmesinin nedeni bu değişiklikmiş.
Bu etik açıdan doğru değil. Düzenleme zaten kazanılmış hakları
koruyor'' dedi. CHP Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur da
optisyenlik konusunda 2 yıl yükseköğretim görme koşulu getirilirken
ve 5 üniversitede bu dalda eğitim alan gençler varken, kısa süreli
bir kursla bazı kişilere bu imkanın sağlanmasının doğru olmadığını,
bu kişilerin Açıköğretim Fakültesi'nde eğitilmeleri gerektiğini
söyledi.
AK Partili milletvekilleri de, ''en az 15 günlük'' olarak öngörülen
kursun süresinin uzatılmasını istediler. Bunun üzerine, kurs süresi
en az 3 ay olarak değiştirildi ve önerge kabul edildi. CHP'li
üyeler yasa teklifinin tümüne olumlu oy verirken, bu maddeye karşı
çıkarak muhalefet şerhi yazacaklarını belirttiler.