Gözleriyle konuşup radyo programı yapıyor
Abone ol10 sene önce yakalandığı kilitli kalma (locked-in) sendromu sonrası sadece gözlerini ve kafasını oynatabilen ressam ve fotoğraf sanatçısı Al...
10 sene önce yakalandığı kilitli kalma (locked-in) sendromu
sonrası sadece gözlerini ve kafasını oynatabilen ressam ve fotoğraf
sanatçısı Ali Arif Ersen, buna rağmen radyo programı yapıyor ve
“Hayatı asla bırakmayın" diyor.
Yaklaşık 10 sene önce baş ağrısı nedeniyle hastaneye giden 56
yaşındaki ressam ve fotoğraf sanatçısı Ali Arif Ersen’in locked-in
(kilitli kalma) sendromu hastalığına yakalandığı belirlendi.
Hastaneden çıktığında sadece kafasını ve gözlerini oynatabilen
Ersen’in boyundan aşağısı ise tutmaz hale geldi. Tüm yaşadıklarına
rağmen hayatı asla bırakmayan Ersen, İstanbul Teknik
Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan arkadaşı Turgut Uyar’a
üniversitenin internet üzerinden yayın yapan radyosunda bir müzik
programı yapmak istediğini söyledi. Radyo yönetiminin kabul
etmesiyle program yayına başladı. Turgut Uyar, her cuma Ali Arif
Ersen’in yanına geliyor. Ersen, kafasını oynatarak taktığı gözlüğün
yanındaki lazerle levhadaki harfleri gösterip, radyoda hangi
şarkıcının eserinin çalınacağını ve yapılacak konuşmayı anlatıyor.
Uyar, bunları not edip radyo için seslendiriyor ve bu şekilde
program dinleyiciyle buluşuyor. Gözleriyle konuşan Ali Arif Ersen,
anlattıklarıyla da herkese ders veriyor.
Uzun zamandır böyle bir şey düşündüğünü belirten Ersen, "Uzun
zamandır faydamız olur diye düşünüyorduk. Çünkü genç insanların
özellikle jazz konusunda ilgisi yoktu. Programın adını çok sevdiğim
Fransız şarkıcının eserinden esinlendim. İlk programı dinlediğimde
hiçbir şey hissedemedim, çünkü çok heyecanlıydım acaba hata oldu mu
diye. O stresi yaşadım. İnternetten dinleyen arkadaşlarım aradı,
çok mutlu oldum" dedi.
"VAZGEÇMESİNLER"
Ersen, bu hastalığa yakalanan ya da başka hastalıklar sebebiyle
yatağa bağlı kalanlara da mesaj gönderdi. Gözleriyle hayatı hiç
bırakmamaları gerektiğini anlatan Ersen, “Vazgeçmesinler ve
arkadaşları onları devamlı arasın. Eskiden cep telefonuna hayret
ederdik, şimdi her şey normal geliyor. Tıp ve teknoloji gelişiyor.
Bu yaptıklarımla birkaç kişiye yardımım olur ve örnek olursam
sevinirim" ifadelerini kullandı.
Turgut Uyar ise, 13. programı hazırladıklarını söyleyerek, "Ali ile
beraber program yapmak çok iyi. İTÜ radyosuna böyle bir program
yapmak istediğini söyledi. Ben de radyo yönetimine söyledim, kabul
ettiler. Ali’nin yaşadığı hastalık locked-in sendromu. Boyundan
aşağısı felç. Başını oynatabiliyor, yüz mimikleri var. Ali genel
olarak parçaları seçiyor. Konuşmaları bana söylüyor. Ben o
parçaları süreye göre ayarlıyorum, seslendirme yapıyorum. Sonra
radyo çalışanları montajını yapıyorlar. Dört program yayınlandı.
Yavaş yavaş geri dönüşler oluyor. Ali’nin durumunu bilmeden
dinleyenler var" diye konuştu.
(İHA)