Göz bağışları için ilginç savunma!
Abone olİnanılmaz ancak Türkiye kornea nakliyle ilgili oldukça bilgisiz! Hatta gözünü ölünce göremessek deyip vermelenler bile var.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ergin, bazı insanların öldükten sonra göremeyeceği korkusuyla kornealarını bağışlamaktan çekindiğini söyledi.
Prof. Dr. Ergin, yaptığı açıklamada, doku transferi olması nedeniyle ölüden kornea nakillerinde izin belgesine ihtiyaç duyulmadığını, ancak hastaların korneasının aksi beyan bulunması halinde alınamadığını bildirdi.
Bazı sağlık kuruluşlarında, ölümün ardından hasta yakınlarına kornea bağışı yapıp yapmayacaklarının sorulduğunu ifade eden Prof. Dr. Ergin, ''Biz de hasta yakınlarının onayının ardından nakli gerçekleştiriyoruz. Ancak teklif etmek her zaman uygun olmuyor. Burada Organ Doku Koordinatörlerine büyük iş düşüyor'' dedi.
İnsanlar tarafından çok benimsenmeyen kornea bağışının, nakil bekleyen hastalar açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Ergin, şöyle konuştu:
''DEÜ'de 15 senede bin kornea nakli yapıldı. Kornea bağışı konusuna hasta yakınlarının bakışında hastanede görevli imamlar ile yoğun bakım hekimlerinin tutumları da etkili oluyor. Bir kişinin bağışıyla 2 kişiye kornea nakli yapılıyor ve sosyal yaşama katılması sağlanıyor. Bu konu, Türkiye'nin ihracatından daha önemli. Organ bağışıyla topluma sağlıklı bir insan kazandırıyorsun. Kornea bağışıyla görmeye başlayan insanın sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamına katkı sağlıyorsunuz. Gören insan çalışıyor ve daha iyi yaşıyor. İnsanlar öldükten sonra göremeyecekleri korkusuyla kornealarını bağışlamaktan çekiniyor. Bu nedenle siyasetçi ve din adamlarının da konuya hassas yaklaşmaları gerek.''
''ELTİSİ YUMRUK ATINCA YENİDEN KORNEA NAKLİ YAPILDI''
DEÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Özbek Söylemezoğlu ise kornea nakillerinde ölen kimseden anlaşılmayacak kadar ince bir doku alındığını belirterek, ''Nakil öncesi izin alınması tamamen kuruma kalmış. Biz hastaya saygımızdan mutlaka ailesine soruyoruz'' diye konuştu.
Ölümün ardından 8 ila 12 saat içinde kornea naklinin gerçekleştirildiğini anlatan Doç. Dr. Söylemezoğlu, Türkiye koşullarında bu sürenin 24 ila 72 saat arasında olduğunu bildirdi.
Nakil sonrasında problem yaşanması halinde hastaya yeniden kornea nakli yapılabildiğine işaret eden Doç. Dr. Söylemezoğlu, ''Kornea, doku olduğu için nakil yinelenebiliyor. Hastanemizde kornea nakli gören bir hastamızda, operasyon sonrası yüzde 80 oranında iyileşme sağlandı. Taburcu olduktan sonra eltisinin gözüne yumruk atması üzerine kornea kaydığı için yeniden nakil yaptık'' dedi.
Doç. Dr. Söylemezoğlu, DEÜ'de tedavi gören 220 hastanın kornea nakli beklediğini, bağış olması halinde ekip olarak çok kısa sürede çevre illerden de doku alabildiklerini vurgulayarak, her insanın organ ve doku nakilleri konusunda hassas olmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Ergin, yaptığı açıklamada, doku transferi olması nedeniyle ölüden kornea nakillerinde izin belgesine ihtiyaç duyulmadığını, ancak hastaların korneasının aksi beyan bulunması halinde alınamadığını bildirdi.
Bazı sağlık kuruluşlarında, ölümün ardından hasta yakınlarına kornea bağışı yapıp yapmayacaklarının sorulduğunu ifade eden Prof. Dr. Ergin, ''Biz de hasta yakınlarının onayının ardından nakli gerçekleştiriyoruz. Ancak teklif etmek her zaman uygun olmuyor. Burada Organ Doku Koordinatörlerine büyük iş düşüyor'' dedi.
İnsanlar tarafından çok benimsenmeyen kornea bağışının, nakil bekleyen hastalar açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Ergin, şöyle konuştu:
''DEÜ'de 15 senede bin kornea nakli yapıldı. Kornea bağışı konusuna hasta yakınlarının bakışında hastanede görevli imamlar ile yoğun bakım hekimlerinin tutumları da etkili oluyor. Bir kişinin bağışıyla 2 kişiye kornea nakli yapılıyor ve sosyal yaşama katılması sağlanıyor. Bu konu, Türkiye'nin ihracatından daha önemli. Organ bağışıyla topluma sağlıklı bir insan kazandırıyorsun. Kornea bağışıyla görmeye başlayan insanın sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamına katkı sağlıyorsunuz. Gören insan çalışıyor ve daha iyi yaşıyor. İnsanlar öldükten sonra göremeyecekleri korkusuyla kornealarını bağışlamaktan çekiniyor. Bu nedenle siyasetçi ve din adamlarının da konuya hassas yaklaşmaları gerek.''
''ELTİSİ YUMRUK ATINCA YENİDEN KORNEA NAKLİ YAPILDI''
DEÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Özbek Söylemezoğlu ise kornea nakillerinde ölen kimseden anlaşılmayacak kadar ince bir doku alındığını belirterek, ''Nakil öncesi izin alınması tamamen kuruma kalmış. Biz hastaya saygımızdan mutlaka ailesine soruyoruz'' diye konuştu.
Ölümün ardından 8 ila 12 saat içinde kornea naklinin gerçekleştirildiğini anlatan Doç. Dr. Söylemezoğlu, Türkiye koşullarında bu sürenin 24 ila 72 saat arasında olduğunu bildirdi.
Nakil sonrasında problem yaşanması halinde hastaya yeniden kornea nakli yapılabildiğine işaret eden Doç. Dr. Söylemezoğlu, ''Kornea, doku olduğu için nakil yinelenebiliyor. Hastanemizde kornea nakli gören bir hastamızda, operasyon sonrası yüzde 80 oranında iyileşme sağlandı. Taburcu olduktan sonra eltisinin gözüne yumruk atması üzerine kornea kaydığı için yeniden nakil yaptık'' dedi.
Doç. Dr. Söylemezoğlu, DEÜ'de tedavi gören 220 hastanın kornea nakli beklediğini, bağış olması halinde ekip olarak çok kısa sürede çevre illerden de doku alabildiklerini vurgulayarak, her insanın organ ve doku nakilleri konusunda hassas olmasını beklediklerini sözlerine ekledi.