Görünmeyen iş arkadaşlarımız

Bilim adamları, bürolardaki bakteri toplulukları üzerinde yaptıkları bir araştırmada, en fazla bakterinin, erkek çalışanların sandalye ve telefonlarında yaşadığını tespit etti.

Sonuçları PLos ONE dergisinde yayımlanan araştırmada, California Üniversitesi bilim adamları, Scott Kelley başkanlığında bürolarda hangi bakterilerin, ne yoğunlukta yaşadığını inceledi.

New York, San Franscisco ve Tucson gibi büyük şehirlerdeki 90 büronun çeşitli bölgelerinden örnekler toplayan bilim adamları, bakterilerin yoğunluğunu ve genetik tekniklerle ait oldukları grupları belirledi.

Bu çerçevede, bakterilerin en yoğun olarak erkek çalışanlar tarafından kullanılan sandalye ve telefonlarda bulunduğu tespit edildi. Klavye ve farelerdeki bakteri yoğunluğu ise nispeten daha az çıktı.

Bilim adamları, erkek çalışanların oturduğu bölgelerdeki bakteri yoğunluğunun daha fazla olmasının, erkeklerin hijyen konusunda daha "rahat" olmalarından ve vücut yüz ölçümlerinin daha büyük olmasından kaynaklandığını tahmin ediyor.

Bilim adamları, erkeklerin yüz ölçümleri nedeniyle daha fazla bakteriye "evsahipliği" yapabilip bunları yaydığını belirtti.

500 bakteri grubundan örnekler bulan bilim adamları, çoğunun insan derisinde, ağzında veya burunda yaşayan tek hücreli olduğunu belirtti. Yüzeylerde bağırsak bakterilerine de rastlayan bilim adamları, insan kaynaklı bakterilerin çoğunun komensal olduğunu, yani normal koşullarda insanlarda ve insanlarla yaşayan zararsız tek hücreliler olduğunu, bunların ancak bağışıklık sistemi rahatsızlığı bulunan insanlarda hastalığa yol açabildiğini bildirdi.

Bürodaki yüzeylerde bulunan bir diğer grubu da toprakta yaşayan bakteriler oluşturdu. Bilim adamları, bunların toz zerrecikleri halinde yüzeylere ulaştığını kaydetti.

Araştırmanın sonuçlarının, "sağlıklı" bir bürodaki tipik bakteri popülasyonu profilini ortaya koyduğunu ifade eden bilim adamları, çalışanların sık sık hastalandığı bir büroda yapılacak benzer bir değerlendirmede karşılaştırma olarak kullanılabileceğini, böylece enfeksiyon kaynağının rahatlıkla bulunabileceğini ifade etti.