Görmez IŞİD'in yaktığı pilot için ne dedi?

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, IŞİD'in Ürdünlü pilotu öldürmesine ilişkin, "İslam peygamberi, insana zarar veren herhangi bir börtü böceği bile yakarak öldürenlere lanet etmiştir. Maalesef İslamiyet'in, İslam dünyasının, bu tür vahşetlerle, bu tür dehşetlerle, bu tür insanlık dışı uygulamalarla gündeme geliyor olması, gerçekten İslam dininin iki taraftan büyük bir haksızlığa uğradığını gösteriyor. Hem içeriden hem de dışarıdan" dedi.

Görmez, Doğu Gürcistan Müslümanları Müftüsü Yasin Aliyev, Batı Gürcistan Müslümanları Müftüsü Beglar Kamaşidze ve Gürcistan Müslümanları Şeyhi Ramin İgidov'u makamında kabul etti. 

Mehmet Görmez, kabulde yaptığı konuşmada, aynı coğrafyada, aynı tarihi ve medeniyeti yüzyıllardır birlikte yaşayan ama şu anda farklı ülkelerde Müslümanlara hizmet eden müesseseler olduklarını söyledi. 

 Eylül ayında Gürcistan'a gittiğini ve önemli görüşmeler gerçekleştirdiklerini anımsatan Görmez, ziyaretler esnasında yüzyıllardır devam eden ilişkilerin, daha iyi noktalara gelmesi için neler yapabileceklerinin üzerinde durduklarını anlattı.

Görmez, bu ziyaretlerin, iki ülke ve halklar arasında sevgi ve kardeşlik köprülerinin gelişmesine önemli katkıları olacağını söyledi.

NİTELİKLİ BİRLİKTELİĞİN ÖNEMİ

"Nitelikli birliktelik" kavramının önemini anlatan Görmez, "Nitelikli birliktelik üç şeye bağlı. Birincisi, inanç özgürlüğü. Eğer din ve inanç özgürlüğü yoksa herhangi bir inanç mensubu, özgürce kendi vatanında kendi toprağında inancını ve inanç değerlerini yaşamıyorsa o zaman nitelikli bir birliktelik olmaz. İkincisi din eğitimi. Eğer herhangi bir inanç mensubu, çocuklarına nitelikli bir din eğitimi veremiyorsa dini bilgiyi geliştiremiyorsa dini kimliğini inşa etme konusunda sıkıntılarla karşı karşıya kalıyorsa yine nitelikli birliktelik olmaz. Üçüncüsü de mabetler. Eğer bir dinin en önemli unsuru olan mabetler özgürce yapılamıyorsa, özgürce içinde ibadet edilemiyor veya o inanç orada öğretilemiyorsa nitelikli birliktelikten söz edilemez" değerlendirmesinde bulundu.

İSLAM DÜNYASININ KENDİ EVİNDEKİ FİTNE ATEŞİNİ SÖNDÜRMESİ LAZIM

İslamofobiya konusuna değinen Görmez, "Tabii hepimiz şunu bütün dünyaya haykırmalıyız ve demeliyiz ki kendi evindeki ateşi söndüremeyen bir İslam dünyası, İslamofobiyle mücadele edemez. Kendi topraklarını iman yurdu, barış yurdu, özgürlük yurduna dönüştüremeyen bir İslam dünyasının, başka dünyalarda İslam korkusuyla, İslam kaygısıyla, İslam düşmanlığıyla mücadele etmesi mümkün olmaz. Öncelikle İslam dünyasının kendi evindeki fitne ateşini söndürmesi lazım. Ta ki başka dünyalarda İslam'a yönelik yanlışlıkları düzeltme imkanına sahip olsun" ifadelerini kullandı.

İSLAM DİNİNİN İKİ TARAFTAN BÜYÜK HAKSIZLIĞA UĞRADIĞI GÖSTERİYOR

Görmez, IŞİD terör örgütünün Ürdünlü pilotu öldürmesini büyük üzüntüyle takip ettiklerini dile getirdi.  

"Halbuki, biz öyle bir dinin mensuplarıyız ki bir karıncayı yakmak haramdır, bir böceği yakmak haramdır" diyen Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İslam Peygamberi insana zarar veren herhangi bir börtü böceği bile yakarak öldürenlere lanet etmiştir. Dolayısıyla böyle olduğu halde maalesef İslamiyet'in, İslam dünyasının, bu tür vahşetlerle, bu tür dehşetlerle, bu tür insanlık dışı uygulamalarla gündeme geliyor olması, gerçekten İslam dininin iki taraftan büyük bir haksızlığa uğradığını gösteriyor. Hem içeriden hem de dışarıdan. Bize büyük görevler düşüyor. İslam alimlerine, İslam bilginlerine büyük görevler düşüyor. Hem evimizdeki fitne ateşini söndürme hem aramızdaki kardeş kavgalarını bitirme hem de bütün dünyada İslam'a yönelik yapılan yanlışlıklara hikmetle karşılık verme imkanına ancak bu şekilde sahip olabiliriz. O yüzden din müesseselerinin, Müslüman din adamlarının, ilim adamlarının çok daha büyük bir çaba ve gayret içinde olması gerekiyor." 

Batı Gürcistan Müslümanları Müftüsü Beglar Kamaşidze de Türkiye'nin Gürcistanlı kardeşlerine her zaman büyük destek verdiğini belirtti. 

Yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren Kamaşidze, iki ülke arasındaki ilişkilerin artarak devam etmesi dileğinde bulundu.