Görgü tanıkları anlattı
Abone olKayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ali İsmail Korkmaz davasında mahkeme heyeti Yalçın Akbulut’un tutuklanma talebini reddederek eksi...
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ali İsmail Korkmaz
davasında mahkeme heyeti Yalçın Akbulut’un tutuklanma talebini
reddederek eksik evrakların tamamlanması için davayı erteledi.
Duruşmada görgü tanıkları o anları anlattı.
3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tanık Bedir Gelenli,
“Karartılar gördüm, dövüyorlardı. ‘Girin içeri yarın size de
gelecek’ şeklinde bağırdılar. Gaz çok olduğu için yeteri kadar
bakamıyordum. Sivil polisler vardı elleri sopalı. Adının Serkan
olduğunu öğrendiğim şahıs, ‘Sizler bizi dövdünüz ama biz sizden
yanayız. Yaşım 36, şu ana kadar 34 kişiyi götürdüm’ diye konuştu.
Dövenlerden birini çok yakınıma geldiği için teşhis ettim. Onun da
adının Serkan olduğunu öğrendim” diye ifade verdi.
Diğer tanıkların ifadelerinde adı geçen ve duruşmada tanık olarak
dinlenen Serkan Kavak, “Olay günü 15.00’te evden çıktım. Yeğenimin
dükkanına gittim. Olaylardan haberim yoktu. Yeğenimin yanında
19.30’a kadar durdum. Daha sonra Bayat pazarı bölgesine geldim.
Dolmuşçu şoför arkadaşlarım ile sohbet ettim. Eve dönmek için yola
çıktım Ahmet ve Serdar isimli arkadaşlarım ile buluştum. Bir yerde
alkol aldık. Gece saat 00.00’ı geçmişti. Benim aracım eski otogar
tarafında olduğu için oraya gittim. Yaklaşık bin, bin 500 kişilik
grup vardı. Bir eylem olduğunu gördüm. Polise karşı taşlı sopalı
saldırılar vardı. Polis de gaz bombası ile müdahale ediyordu. Bir
bayan yerde yatıyordu. Ambulansa taş ve sopalarla vuruyorlardı ve
ben eylemcilere tepi gösterdim.
Beni hırpalamaya başladılar, ben de polislerin tarafına kaçtım.
Çevik kuvvet barikatına doğru geldim. Beni barikattan geçirdiler ve
‘Burada oyalanma’ dediler. Ben de aracıma doğru gideceğimi
söyledim. Karşıma 15 kişilik grup vardı. Benim üzerime geldiler.
Ambulansın yanında tartıştığım çocuktu. Sırtıma sopayla vurdular.
Yere düştüm. Gençlerden aldığım sopayı onlara karşı salladım.
Fırının dar sokağına geldiğimde sivil polisler geldi ve sopayı
elimden atmamı söylediler. Eski otogar civarından eylemciler
gelince ben de ara sokaktan çevik kuvvet ekiplerinin yanına geldim.
Yaklaşık bir saat kadar fırının sokağında bekledim. Ortalık
sakinleşince aracımı alarak evime gittim” şeklinde ifade verdi.
Avukat Pınar Çelik Arpacı, “Mağdur olduğunuzu, dövüldüğünüzü
söylediniz. Bundan kaynaklı olarak bir hastaneye gidip rapor
aldınız mı? Polislerle konuşma halindesiniz, ne konuştunuz?
Görüntülerde buradaki sanık polislerin talimat verdiği ve o tarafa
konuştuğu söyleniyor. O polisi talimat verdi mi? Görüntülerde
Doğukan Bilir’i dövdüğünüz görünüyor. Bu talimatı kim verdi?
Fırının önünden sopa dağıtımı oldu mu?” diye sordu. Tanık Serkan
Kavak, “Sonradan sanık olarak gözaltına alındığım zaman hastaneye
götürüldüğümde rapor alındı. Olayların sebebi nedir, neden oldu
onları sordum. Herhangi bir şekilde bana talimat veren bir polis
olmadı. Bana Doğukan Bilir için kimse talimat vermedi. Ben köşeye
gittiğimde bana saldıranlardan biri olduğunu sandım ama ona
vurmadım. Sopayı bana vuran göstericilerin elinden aldım” cevabını
verdi.
Avukat Heval Yıldız Karasu, “Dosyada görüntüler var. Siz bu
polislerle tanışıyorsunuz. Tanıklar ‘Ben bu sokağa eylemci dövmeye
geldim’ demişsiniz. Polis Yalçın sizi tanıdığını söyledi. Sizi
destek için mi çağırdı? Görüntüler açığa çıkmasaydı tanık değil
sanıktınız. Bu sokakta size talimat veren, rahat davranmanızı
sağlayan kim?” diye sordu. Tanık Serkan Kavak ise,“Beni kimse
çağırmadı. Bilemeyeceğim” cevabını verdi.
Avukat Ayhan Erdoğan “Görüntülerde sokaktan geçenlere elindeki
sopayla ağır darbeler vuruyor. Bunu izlememizi talep ediyorum”
diyerek 20 saniyelik bir görüntü verdi. Erdoğan, “O sokakta 20’den
fazla insan çok ağır darbeler aldı. Siviller ve polisler 20’den
fazla insanı darp etti. Bir kişinin ölümüne neden oldu. O sokağa
girenler öldüresiye şekilde dövülüyor. Bunlar sanık polislerle
birlikte adam dövüyorlar. O zaman şu soruyu soracağız. Sanık
polisler elinde sopa olmayan insanları öldüresiye döverken, elinde
sopa olan insanları neden dövmüyorlar?” diye konuştu.
MAHKEME HEYETİNDEN RET
Mahkeme heyeti, görüntünün izlenmesi ve izlendikten sonra soru
sorulması talebini reddetti.
Avukat Ayhan Erdoğan, “Görüntüler anlattığının tersi. Polis muhbiri
misin? Paramiliter güç müsün?” diye sordu. Tanık Serkan Kavak ise
sorulara “Hayır” cevabını verdi.
Tanık Selçuk Bal ise ifadesinde, “Olay tarihinde Eskişehir Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğünde görevliydim. Göstericiler tarafından
taşlar atılıyordu. Sayımızın az olduğu için ileri doğru hareket
edemedik. Göstericilerin bir kısmı sokağa girdi. Ben bir kişiye
müdahale ettim. Adının da Doğukan Bilir olduğunu öğrendim. Doğukan
Bilir kaçtı, benim de ayağım kaydı ve gözaltına alamadım. Daha
sonra sokağı terk ettiğim için bir şey görmedim. Ali İsmail Korkmaz
isimli şahsı ben hiç görmedim” dedi.
Avukat Esra Başbakkal Kara, “Ogün amirlerinizin verdiği talimatları
diğer sanık polislerle birlikte harfiyen uyguladınız mı? Yalçın
Akbulut ve Serkan Kavak ile sohbet halindesiniz. Yakaladığınız bir
şahsı darp ederek kapalı pazarın oraya götürüyorsunuz. Bu olayı
hatırlamıyor musunuz?” diye sordu. Tanık Selçuk Bal, “Amirimizin
yönlendirdiği şekilde hareket ettik. Olaylar geliştiği zaman da
yanımızda bir amirimiz yoktu. O esnada Yalçın Akbulut ile
muhabbetim vardı. Ben Serkan Kavak’ı tanımam. Yalçın Akbulut ile
ailece görüşüyorum. Yunus Emre Caddesinden gelen şahsı gözaltına
almaya çalıştık. İşten geldiğini ve eve gittiğini söyledi. Darp
etmeden evine yolladık ve geri geldik” cevabını verdi.
Tanık Tevfik Caner Ertay, “Ben o gün çoğu insan gibi sokağa çıktım.
Yunus Emre Caddesi’ne geldiğimizde üzerimize TOMA’larla su sıkıldı.
Gaz bombaları atıldı. Geriye çekildim. Çevik Kuvvet üzerimize
geldi. Eski otogara girdik ama çıkamadık. Gece sivil polisler
gelerek bizi gözaltına aldı. O kamera kayıtlarında beni
dövdüklerini iddia ediyorlar. Ben o kadar küçük değilim. Ben gece
02.00 sıralarında darba maruz kaldım” ifadesinde bulundu.
Tanık ifadelerinin alınmasından sonra söz verilen Ali İsmail
Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, “Dün anneler günüydü. Burada oğlumu
katledenler babadır. Baba olduklarını söylediler. Anneleri
hayattaysa onları nasıl andılar. Çocukları onlara görüşmeye
geldikleri geldiği zaman, ‘Baba sen neredeydin?’ diye sorduklarında
ne cevap veriyorlar? Sabahtan beri bu koltukta çocuğumu
katledenlerle aynı havayı soludum. Sadece bir tek kez tepki
gösterdim. Çocuğunu katlettiğiniz anne hangi durumda diye
düşündünüz mü?” diye sordu.
Baba Şahap Korkmaz ise, “Benim oğlum yüzde yüz masumdur. Masum
olduğu gün gibi açıkken katilleri savunan kişiler hangi vicdanla,
hangi dil ile savunuyorlar. Görüntüleri kendimi zorlayarak izledim.
Hepsi vahşice saldırıyorlardı. Elinde ne bir taş ne bir cisim
vardı. Masum bir çocuğa böyle saldırılır mı? Hiç mi vicdanları
sızlamadı?” diye konuştu.
Ali İsmail Korkmaz’ın ablası Aylin Korkmaz, “O kadar çok görüntü
çıkıyor ki hepsi apaçık. Görüntülerde de bu insanlar var. Nasıl
hala inkar ediyorlar anlayamadık. Biz dün anneler gününü
kutlayamadık çünkü içimiz yandı” diye konuştu.
Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz, “Sanık avukatlarından
biri benim sınıf arkadaşım olur. Hastaneye defalarca gelmiş,
otopside yanımızda bulunmuştu. Burada her ne kadar ilişkimiz olmasa
da, kardeşlik ilişkisi ile yanımızda durarak bilgi ve belge almış.
Karşı tarafa geçip bunu kullanmış. Bunun göz önünde bulundurularak
vekillikten çekilmesini talep ediyorum” ifadesinde bulundu.
Avukat Ayhan Erdoğan, “Tanık beyanları genel olarak bu olayın diğer
delillerle olayın faillerini açığa çıkarmaktadır. Bazı tanıkların
beyanlarındaki boy tanımı yanılgıya neden olabilir. Tanıkların
beyanlarının tümüne katılıyoruz. Tanıklar teşhisler de yaptılar.
Tutuksuz sanık Yalçın Akbulut’un asıl fail olarak Mevlüt Saldoğan
ile iştirak ettiği görüntülerde bellidir. Tutuksuz sanıkların da
tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.
Cumhuriyet Savcısı tutuksuz sanık Yalçın Akbulut’un elde edilen
deliller çerçevesinde tutuklanmasına karar verilmesini talep
etti.
Davada tutuklu sanıklar tahliyelerini talep ederken, tutuklanması
talep edilen tutuksuz yargılanan Yalçın Akbulut, “Ben suçsuz
olduğumu biliyorum. Ondan çok rahatım. Tanıkların beyanları
çelişiyor. Ben suçsuzum. Beni yeni bulmuş gibi söylüyorlar. Ben
kovaladım ama müdahale etmedim” dedi.
Mahkeme heyeti duruşmaya verilen 20 dakikalık aradan sonra tutuklu
sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, Yalçın Akbulut’un
tutuklanması talebinin reddine, görüşme kayıtları ile ilgili
bilirkişi raporların beklenmesine, istenen görüntülerin
izlenmesine, tanıklardan Sefa Kırbaş’a ait telefon kayıtlarının
görüntü saat tespitinin yapılmasına, telsiz görüşmelerinin
çözümünün yapılarak gönderilmesine, karar vererek duruşmayı ileri
bir tarihe erteledi.
Kararın açıklanmasının ardından salonda bulunan avukatlar slogan
attı. Bazı avukatlar ve salonda bulunanlar sanıklara tepki
gösterdi. Tepki gösterenler polis nezaretinde salondan
çıkarıldı.
(İHA)