Google 100 dilde çeviri yapacak
Abone olDünyanın en büyük internet arama motoru şirketi Google, otomatik çeviri alanına da göz dikti.
Google’ın Los Angeles yakınlarında görece küçük ve sade bir
büroda yürüttüğü otomatik çeviri çalışmalarının en önemli özelliği,
otomatik çeviri konusunda yeni bir mantığın benimsenmesi.
"İstatistiksel otomatik çeviri" adı verilen bu mantığa göre,
eskiden dil bilimcilerin çeviri yapılacak dillerin gramer kuralları
ve sözlüklerini bilgisayarlara yüklemesinin yerine, iki dil
arasında daha önce insanlar tarafından yapılan mümkün olduğu kadar
çok çeviri bilgisayara yükleniyor.
Kullanılan programın kaynak metinde (dilde) karşılaştığı cümleleri,
bu cümlelerin eski çevirilerini bularak hedef dile çevirmesi
bekleniyor.
Google’ın otomatik çeviri çalışmalarının yürütüldüğü
laboratuvarların başındaki Alman asıllı mühendis Franz Och, sonuçta
elde edilen çevirilerin kalitesi mükemmel olmasa da önceki otomatik
çevirilere göre bir ilerleme sağlandığını söyledi.
Och, "Uzun zamandır otomatik çeviri işi içinde olan insanlar bizim
Arapça-İngilizce çeviri çalışmalarımızı gördüklerinde, sonuçların
’şaşırtıcı’ ve ’çığır açıcı’ olduğunu söylediler" dedi.
Och’un açıklamalarına göre, otomatik çevirinin ne olduğunu bilmeyen
başkaları ise yapılan çevirileri okuyunca "burada, beşinci satırda
hata var. İşe yarıyor görünmüyor, çünkü burada bir hata var" gibi
itirazlarda bulunmuşlar.
Google’ın Rusça konuşan çalışanları ise İngilizceden ana dilleri
Rusçaya yapılan otomatik çevirileri gördüklerini, bu çevirilerin
"anlaşılır ama biraz garip olduğunu" belirtiyorlar.
2002’de Almanya’dan ABD’ye göç eden Och, Almanca, İngilizce ve
biraz İtalyanca biliyor.
BM ve AB dokümanlarından aldıkları yüz milyonlarca kelime tutan
Arapça ve İngilizce metinleri bilgisayara yüklediklerini belirten
Och, bilgisayarlara ne kadar çok çeviri metni yüklenirse otomatik
çevirinin o kadar iyileştiğini belirtiyor.
Bu nedenle kayda değer miktarda çevirileri olmayan, bazı Afrika
dilleri gibi dillerde ise otomatik çeviri konusunda daha fazla
sorun yaşanıyor.
DİPLOMATİK GAFLAR SON BULACAK MI?
Och, istatistiksel analiz yöntemini kullanan kendi çeviri
programlarının bazı diplomatik gafları da önleyebileceğini
belirtiyor.
Och, buna örnek olarak, bir görüşme sırasında Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin’in tercümanının eski Almanya Başbakanı Gerhard
Schröder’e "Almanya’nın Führeri" diyerek yarattığı sıkıntıyı
gösterdi. Führer kelimesinin Nazi lideri Adolf Hitler ile
özdeşleştirilmesi nedeniyle konuşmanın bağlamında uygunsuz olduğunu
belirten Och, kendi çeviri programlarının, ileride böyle bir
durumla karşılaştığında, bu bağlamda "Führer Gerhard Schröder"
ifadesinin çok seyrek olarak kullanıldığını ama "Bundeskanzler
(Şansölye) Gerhard Schröder ifadesinin Führer ifadesinden
muhtemelen 100 kez daha fazla kullanılmış olduğunu göreceğini ve
doğru kararı vereceğini umduğunu" söyledi.
OTOMATİK ÇEVİRİNİN SINIRLARI
Google’ın projesinde geçen yıl boyunca çalışan Edinburg
Üniversitesinden Prof. Miles Osborne, Google’ın otomatik çeviri
çalışmalarını takdir ettiğini ama otomatik çevirinin hala sınırları
olduğunu söyledi.
Osborne, "En iyi sistemler (örneğin Google’ınkiler),
Arapça-İngilizce gibi dil çiftlerinde gerçekten çok iyi iş
çıkarabilir. Ya da örneğin bir Japonca patent belgesine bakıp sizin
aradığınız özelliklere uygun olup olmadığına karar verebilirsiniz"
dedi.
Osborne, buna rağmen otomatik çeviri yazılımlarının satrançta
olduğu gibi uzman çeviri alanında insanları yenemeyeceğini, çeviri
yazılımlarının güzel bir çeviri yapmasının beklenmesinden çok,
metni anlamada kullanılması gerektiğini söyledi.
OTOMATİK ÇEVİRİNİN SİYASİ SONUÇLARI
Google Başkanı Eric Schmidt ise otomatik çeviri alanındaki
gelişmelerin, siyasi sonuçları olabileceğini belirtiyor.
Schmidt, konferansta yaptığı konuşmada, "100 dilden eş zamanlı
olarak çeviri yaptığımızda ne olacağını düşünebiliyor musunuz?
Google ve başka şirketler, her istendiği anda çeviri yapabilelim
diye istatistiksel otomatik çeviri konusunda çalışıyorlar"
demişti.
Google Başkanı Schmidt, "Çok çok sayıda toplum, dilin belirlediği,
birbirlerini anlamayan topluluklar halinde yaşıyor ve dil engeli
nedeniyle diğer insanların ne söylediğine gerçekten sempati
duymuyorlar. Bu engeli aşmak üzereyiz ve bu gerçekten de muazzam
bir şey" dedi.