Golf sopasıyla kocasının iş yerini bastı! Aldatılan kadının intikamına Yargıtay ‘tepki’ dedi
Abone olYargıtay, kendisini aldattığını öne sürdüğü kocasının işyerini basarak, golf sopasıyla dükkanın camlarını kıran kadını kusurlu bulmadı. Yüksek Mahkeme, öfkeli kadının işyerini basmasını ‘kocasının güven sarsıcı eylemlerinin sonucu tepki niteliğindedir’ şeklinde yorumladı.
Gazetecilerin edindiği bilgiye göre, eşi tarafından
aldatıldığını düşünen öfkeli kadın Ş.Y., kocasına ait işyerini
basarak, golf sopasıyla camları kırdı. Bir süredir ayrı yaşadığı
eşinin uzun süredir aşırı kıskançlık, uyumsuz davranış ve kavgacı
kişilik sergilediğini öne süren F.Y., dükkanının camlarını kıran
eşine boşanma davası açtı.
Davacı koca: Beni küçük düşürüyor
Davacı koca F.Y., eşi Ş.Y.’nin sürekli ailesine bela okuduğunu,
ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, davacıyı sosyal çevresi,
arkadaş ve akrabaları önünde hakaret ve olmadık sözlerle küçük
düşürdüğünü, geçimsiz kişiliği nedeniyle kızıyla bile kavgalar
ettiğini dile getirdi.
Eşinin güpegündüz iş yerine gelerek golf sopasıyla işyerinin camlarını kırdığını, hakaret ve küfürlerini yüze karşı yaptığı gibi mesaj yoluyla da devam ettiğini, kendisini evden kovduğunu iddia etti. Bir süre iş yerinde kaldığını, akabinde ayrı ev tuttuğunu anlatan davacı koca F.Y., davalı kadın Ş.Y.’nin bu süreçte de hakaret ve küfürlerine devam ettiğini, davalının aşırı savurgan olduğunu, davacının ayrı yaşanan dönemde tüm maddi ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi.
Aracı kaçırıp sakladı
Araçlarından birini davalıya bıraktığını buna rağmen iş yerinin
önünde bulunan ikinci aracı davalının gelip kaçırdığını ve
saklayarak vermediğini, kendisinin yeni bir araç aldığını
belirterek boşanmalarına, müşterek küçük kızları A.Y.'in
velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmesini talep
etti.
Davalı kadın Ş.Y. ise davacı erkeğin sadakatsizliği, alkol
kullanması şeklinde kusurlarından bahsedilerek davanın reddine,
A.Y.'nin velayetinin yargılama süresince tedbiren ve devamında
kendisine verilmesini istedi. Mahkeme, davacı erkeği kusurlu
bularak boşanma talebini reddetti.
Bölge adliye mahkemesi: Kadın tam kusurlu
Davacı erkek istinafa başvurunca devreye İstanbul Bölge Adliye
Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi girdi. Kadının tam kusurlu olduğuna
hükmeden Bölge Adliye Mahkemesi, davanın kabulüne hükmetti.
Kararda; “Davalı kadının davacının işlettiği dükkanın camlarını
golf sopasıyla kırdığına ilişkin beyanı dikkate alındığında kadının
dava dilekçesinde de vakıa olarak dayanılan bu eylemler nedeniyle
tam kusurlu olduğu ortadadır. Davalı kadının tam kusurlu
davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında
taraflar, toplum ve çocuklar için bir fayda kalmadığı
anlaşıldığından erkeğin davanın reddine yönelik istinaf talebinin
kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tümden kaldırılmasına
karar verilmiştir” denildi.
Kararı davalı kadın temyiz edince bu kez devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
‘İşyeri baskını aldatılan kadının
tepkisidir’
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı,
Davacı erkeğin evin giderleri ve çocukların bakımı ile
ilgilenmediğine dikkat çekilen kararda şöyle denildi:
“Evin giderlerin davalı tarafça karşılandığı, davalının davranışlarının, davacının güven sarsıcı eylemlerinin sonucu tepki niteliğinde yapılmış davranışlar olduğunun anlaşılmıştır. Bölge adliye mahkemesi yaptığı istinaf incelemesinde; davalı kadının sinkaflı küfür ettiği ve davacı erkeğin işlettiği dükkanın camlarını golf sopasıyla kırdığı vakıalarının gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak kadına kusur olarak yüklenen bu vakıaların davacı erkeğin davranışlarına tepki niteliğinde olduğu, bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, davalı kadına yüklenebilecek başkaca da kusurlu davranışın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı erkeğin açmış olduğu boşanma davasının reddi gerekirken, bölge adliye mahkemesince davacı erkeğin istinaf talebinin kabulüne karar verilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”