Golf için ormana kıyılır mı?
Abone olSorgun ormanlarına 2 golf tesisi yapılmasına ilişkin gelişmeler devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Antalya'nın Manavgat ilçesindeki
Sorgun ormanlarına 2 golf tesisi yapılmasına ilişkin, turizm
yatırımcılarına ön izinle tahsis ettiği arazilerin, aslında Kültür
ve Turizm Bakanlığı'nın tasarrufunda
olmadığı ortaya çıktı. Bakanlık, bu nedenle yatırımcılara verilen
ön
izni ''yok hükmünde'' saydı.
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, AK Parti Balıkesir Milletvekili
Turhan Çömez'in, Manavgat ilçesi Titreyengöl mevkiindeki Sorgun
Ormanları ile ilgili olarak TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru
önergesini yazılı olarak yanıtladı.
Bakan Koç yanıtında, Sorgun Ormanları'ndaki G1 özel parsel numaralı
golf alanının Turab A.Ş, G2 özel parsel numaralı golf alanın ise
Dağtur A.Ş. adına ön izinlerinin verildiğini kaydetti. Koç, Yatırım
ve İşletmeler Genel Müdürlüğü'nce G1 ve G2 özel parsel numaralı
taşınmazların mülga Tarım ve Orman Bakanlığı'nca Kültür ve Turizm
Bakanlığı'na tahsis edilen orman alanı belirtilmiş olmasına rağmen,
tahsis edilen alanın sınırlarıyla, golf sahası olarak
planlanan alanın sınırları arasında farklılıklar olduğunun
belirlendiğini bildirdi.
-''ÖN İZİN YOKLUKLA MALÜL''
Bakan Koç, yapılan bilirkişi incelemesinde de, kaldırılan Tarım ve
Orman Bakanlığı'nca Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilen
araziyle, golf yatırımcılarına tahsis edilen arazinin küçük bir
bölüm dışında çakışmadığının belirlendiğini ifade etti. Atilla Koç
yanıtında şu bilgilere yer verdi:
''Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın halen Çevre ve Orman Bakanlığı
mülkiyetinde bulunan taşınmazları 1983 yılında kendilerine tahsis
edildiği zannından hareketle turizm yatırımcılarına tahsise
çıktığı, oysa anılan bakanlıkça kendilerine tahsis edilen alanla
golf sahası olarak turizm yatırımcılarına tahsis edilen alanın
farklılıklar gösterip, söz konusu golf sahalarını içeren alanın
henüz Bakanlığa tahsis yapılmadığının, gerek bilirkişi raporlarında
ve gerekse Çevre ve Orman Bakanlığı Antalya Bölge Müdürlüğü'nün
yazılarından anlaşılmaktadır.''
Bakan Koç, gelinen bu noktada, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca,
halen Çevre ve Orman Bakanlığı'nın mülkiyetinde bulunan ve üzerinde
tasarruf yetkisi bulunmayan taşınmazların turizm yatırımcılarına
tahsisine çıkılarak, ön izin verilmesinin mevzuata aykırı olduğunu
da vurguladı.
Koç, bu nedenle turizm yatırımcılarına tahsisi içeren izin
sözleşmelerinin hükümsüz kaldığını, bu arazinin yatırımcılara
tahsisinin mümkün olmadığını, ortaya çıkan bu imkansızlık
nedeniyle, söz konusu işlemin ''yoklukla malül olduğunu, ''yok''
sayılan bir kararın iptalinin ise söz konusu olamayacağını
belirtti. Koç, şöyle devam etti:
''Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca, halen Çevre ve Orman
Bakanlığı'nın mülkiyetinde bulunan ve üzerinde tasarruf yetkisi
bulunmayan taşınmazların turizm yatırımcılarına tahsise çıkılmasına
sebebiyet veren Arazi Tahsis Komisyonu kararının ilgili
maddelerinin ve dolayısıyla ön izin sözleşmelerinin hukuki
unsurlardan yoksun ve yokluk/hükümsüzlük ifade eden birer belge
olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla ortada iptali
gereken bir hukuka aykırılık değil, baştan itibaren yok hükmünde
olan bir fiili durumun söz konusu olduğu ve yoklukla malül idari
kararın idarece her zaman geri
alınmasının mümkün olduğu ilkesinden hareketle bu yeni duruma
uygun
idari işlemlerin tekemmül ettirilmesi uygun olacaktır.''
-PERSONEL HAKKINDA DİSİPLİN SORUŞTURMASI-
Koç, bakanlığa tahsisi yapılmayan arazilerin turizm yatırımcılarına
tahsisine olanak sağlayarak, mevzuat hükümlerine aykırı idari işlem
tesis eden Bakanlık görevlileri hakkında disiplin soruşturması
açılmasının yerinde olacağını da bildirdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Koç, AK Parti Milletvekili Çömez'in
önergesindeki, ''golf ve otel alanı kararından geri dönmenin
düşünülüp, düşünülmediği'' yolundaki sorusunu yanıtlarken de, arazi
tahsisi kararının ''yok'' hükmünde sayıldığından, ortada iptal
edilmesi gereken bir durum olmadığını vurguladı.
Bakan Koç, yapılan incelemelerde anılan parsellerdeki orman
alanlarında kızılçam ve fıstık çamı ağaçlarının bulunduğuna da
işaret ederek, bu alanların ekolojisi, orman durumu ve sosyal
yapısı göz önüne alınarak, arazinin tamamının golf sahası olarak
değerlendirilmesinin uygun olmadığı görüşünü de dile getirdi.
Bu bölgedeki ağaçların tamamının kesilmesiyle ekolojik dengenin
bozulacağına da işaret eden Bakan Koç, şöyle devam etti: ''Bu
nedenlerle, her ne kadar turistik tesislerin aktivite eksikliğinin
giderilmesinde rol oynayan golf alanlarının çevre dostu uygulamalar
olduğu düşünülse de, golf sahası planlaması yapılırken, ekolojik
sistem de gözetilmelidir. Ülke turizmi açısından gereklilik arz
eden golf alanları planlaması için alternatif sahaların
değerlendirilmesinin ve bu değerlendirmeler yapılırken ilgili kamu
kurumları, üniversiteler ve sivil toplum örgütlerinden konuyla
ilgili uzmanların da görüşlerine başvurularak, hatta ortak komisyon
çalışmalarıyla gerekli ve yeterli etütler yapıldıktan sonra
planlamaların gerçekleştirilmeleri yerinde olacaktır.''