Gölcük'te şaşırtan Zirve belgeleri
Abone olZirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili olduğu iddia edilen bazı belgelerin Gölcük Donanma Komutanlığı'nda çıktığı ileri sürüldü.
Zirve Yayınevi cinayetlerini AK Parti ve
Gülen Cemaati’nin üzerine yıkmak için hazırlandığı iddia edilen
sahte istihbarat raporlarının Askeri Casusluk soruşturması
kapsamında Gölcük’te bulunduğu önü sürüldü.
Star gazetesi Malatya'da misyonerlik yaptığı gerekçesiyle 3 kişinin
öldürüldüğü ve kamuoyuna Zirve Yayınevi katliamı olarak geçen
olayda ilginç bir gelişmeyi manşetine taşıdı. Bünyamin Demirkan
imzalı habere göre Ergenekon soruşturması kapsamında, ‘Zirve
yayınevi katliamını azmettirdiği” iddiasıyla tutuklanan ve
cinayetlerin işlendiği dönemde Malatya İl Jandarma Alay Komutanı
Albay Mehmet Ülger’in “katliamın sorumluluğunu hükümete yıkmak için
hazırlattığı” iddia edilen sahte istihbarat raporları Askeri
Casusluk Soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı’na
yapılan baskında da ele geçirildi. Ülger ekibinin hayali misyoner
grupları kurduğu ve onlara logolar hazırladığı iddia edildi.
SAHTE 'SES'TEN SONRA RAPORLAR
Zirve Yayınevi’ndeki katliamın ardından katliamın sorumlusu olarak
AK Parti Hükümeti ve Gülen cemaatini göstermek için sahte ses
kayıtları yaptıkları kaydedilen Ergenekon tutuklusu emekli Albay
Mehmet Ülger, İstihbarat Binbaşı Haydar Yeşil ve İnönü Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat’ın, sahte istihbarat
raporları hazırlayarak üst makamlara gönderdikleri ortaya çıktı.
Olmayan Ortadoğu Kiliseler Birliği adına rapor tutukları belirlenen
Ülger ve ekibinin, bu raporda olmayan kiliseler birliği için logo
bile kullandıkları belirlendi.
AK PARTİLİLER İÇİN HAYALİ AKRABALAR
Ülger ve ekibinin, misyonerlerle AK Parti arasında bağ kurabilmek
için bazı hükümet ve parti yöneticileriyle misyoner olduğu iddia
edilen sahte isimler arasında akrabalık bağı kurdukları ve bunları
ıslak imzalı sahte raporlara geçirdikleri belirlendi. JİTEM adına
2008 yılında hazırlanan dezenformasyon amaçlı sahte raporlarda, bir
hükümet üyesinin 100 bin adet misyonerlik CD’si hazırlattığına
yönelik iddialara yer verildiği belirlendi.
ZULA'DAKİ RAPORDA ISLAK İMZA ÇIKTI
Hükümet üyelerini hedef alan söz konusu sahte istihbarat raporun,
dönemin Malatla İl Jandarma Alay Komutanı tarafından ‘gerçek
jandarma raporu’ gibi ‘üst makamlara’ sunulduğu ortaya çıktı.
Hazırlanan dezenformasyon amaçlı istihbarat raporların altında
Mehmet Ülger’in İl Jandarma Komutanı olarak ıslak imzası bulunan
bir kopyasının, Askeri Casusluk Soruşturması kapsamında Gölcük
Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada da bulunduğu öğrenildi.
SAHTE BİRLİĞE SAHTE LOGO
Katliamı, AK Parti iktidarırın üzerine yıkmak için hazırlanan
dezenformasyon amaçlı sahte istihbarat raporlarında “Kürdistan
Kiliseler Birliği ile Ortadoğu Kiliseler Birliği’nin Doğu ve
Güneydoğu Anadolu’da bir Kürt devleti kurulması için çalışmalar
yaptığı”, “PKK, AK Parti ve Gülen cemaatiyle birlikte hareket
ettikleri”ne yönelik iddialara yer verildi. Aslında hiç olmadığı,
asimetrik plan için oluşturulduğu belirtilen bu iki misyoner
birliği için, Ülger ve ekibinin sahte logolar bile hazırladığı
iddia edildi.
SAVCI ÖZ, ALBAY ÜLGER’E SORDU
Altında imzası olan raporu yalanladı
ESKİ Malatya İl Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger’e, Savcı
Zekeriya Öz tarafından Gölcük’teki zuladan çıkan bulunan sahte
raporların sorulduğu öğrenildi. Sorgu sırasında, Ülger’e önce
Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada oda zeminine
gizlenmiş vaziyette bulunan dijitallerde, 11 nolu
CD/export/(1)M_KOC_OZEL/CÇG-BELGELER sıralı klasöründe bulunan
CIMG2459 ve CIMG2460 isimli ‘Misyonerlik faliyetleri’ konulu Mahmet
Ülger tarafından imzalanmış ‘Faks mesaj formu’ başlıklı rapor
bulunduğu belirtildi. Savcı Zekeriya Öz, emekli Albay Ülger’e “D.U
isimli şahsın ifadelerinde geçen misyonerlerin dini gruplar ve AK
Parti’yle ilişkisi olduğu yönünde hazırlattığınız sahte belgeler
olduğu beyanıyla örtüşen ıslak imzalı belgenin olduğu görülmüştür.
Belge ne amaçla hazırlanmıştı? Bu belgelerin hazırlanmasında
kullanılan kaynaklar nelerdir. Açıklayınız” sorusunu yöneltti.
Ülger’in ıslak imzalı belgeyi kabul etmeyerek “Bu belgeleri ben
hazırlamadım. Gölcük Donanma Komutanlığı’na da faks çekmedim. Ben
böyle bir rapor hazırlamadım, bir yere fakslamadım” dediği
görüldü.
ÜLGER’İN EVİNDEN ÇIKAN MEKTUP
‘Boğazını kestiğin insanlar gibi öl...’
Emeklİ Albay Mehmet Ülger’in Ankara’daki evinde yapılan aramalarda,
Malatya’da görev yapan bir askeri personel tarafından yazıldığı
anlaşılan mektup bulundu. Zirve katliamının Ülger ve ekibi
tarafından organize edildiğinin bölgedeki askeri personel
tarafından bilindiğini savunulan mektupta; çıkarları için bir çok
asker gibi kendisinin de ‘cemaatçi’ diye fişlemekle suçlandığını
belirten şahıs, “Sen bu boğazlarını keserek öldürttüğün insanlar
gibi bağıra bağıra son nefesini verirsin mutlaka” diyor. Mektup
“Herhalde senin burada boğazlarını kestirdiğin kişiler ve iftira
atığın personelin dışında hiçbir anın yoktur...” diye devam
ediyor.
YUKARIDAN 'KORKUTUN' TALİMATINI VEREN KİŞİ
KİM?
Ergenekon soruşturmasında bulunan yeni belge ve tanık ifadeleriyle,
yayınevi katliamına ilişkin soruşturmada “Katliamın emrini kim
verdi’ noktasına ulaşıldığı öğrenildi.
Katliam öncesi Malatya İl Jandarma Alay Komutanlığı’nda ‘bir ay içinde sansasyonel eylem olacak’ şeklinde brifing verdiği iddia edilen emekli Albay Mehmet Ülger’in “Misyonerlik faaliyetlerinin önlenmesi ve misyonerlere bir gözdağı vermek için Zirve Yayınevi ile ilgili Necati Aydın, Thilman Geske, Uğur Yüksel’e yönelik bir korkutma yapılacağını, bunun da yukarıdan gelen bir talimat olduğunu” söylediği iddia edildi. Gizli tanık D.U. da verdiği ifadede, tutuklu şüpheli Ruhi Abat’ın katliam sonrası “Şerefsizlere vur dedik öldürmüşler” dediğini söylemişti.
KORKUTMA PLANI YUKARIDAN
Zirve katliamı öncesi ve sonrasında Malatya İl Jandarma’da 6
çalıştay ve sahte istihbarat raporu toplantısı yapıldığı, bu
toplantıların üçüncüsünde Mehmet Ülger’in katliama uğrayan üç isme
yönelik “yukardan gelen emirle” korkutma planından bahsettiği iddia
edildi. Ülger’in, il jandarma çalışan istihbarat personeline
Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerinin önlenmesi ve bir gözdağı
vermek için Zirve Yayınevi ile ilgili Aydın, Geske ve Yüksel’e
yönelik bir korkutma yapılacağını, bunun da yukarıdan gelen bir
talimat olduğunu, belirtilen şahıslara yönelik yapılacak korkutma
faaliyetleri ile ilgili alt yapı çalışmalarının devam ettiğini,
yine hazırlanan projenin taslağı ile ilgili olarak üst makamlara da
brifing vereceğini söylediği iddia edildi. Sorgusu sırasında, ‘Bu
emri kim verdi’ sorusu yöneltilen Ülger’in, böyle bir brifing
verilmediğini savunduğu öğrenildi.
Ancak katliam ile ilgili gönderilen bir ihbarın mektubu ve gizli
tanık D.U’nun verdiği belgelerde, brifingin ayrıntılarıyla
belirlendiği öğrenildi. Brifingin içerisinde genel olarak Malatya
ile ilgili bilgiler ve Jandarma kuvvetlerinin faaliyetlerinin
anlatıldığı, 239 slayttan oluştuğu, brifingin 66-75. slaytları
arasında misyonerlik faaliyetlerinin anlatıldığı görüldü. Sunumda,
Zirve cinayetinde öldürülen kişilerin fotoğrafların da yer aldığı
öğrenildi. Gizli tanık D.U’nun verdiği belgelerin ardından, emekli
Albay Ülger’e “Brifingin kim yada kimler tarafından ne amaçla
hazırlandığının sorulduğu” öğrenildi. Bu soru üzerine Ülger’in
“Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanlığına
denetleme ile ilgili brifing vermişimdir, bunun dışında herhangi
bir brifing vermem söz konusu değildir” cevabını verdiği
öğrenildi.