Göktürk, Nuray Mert'i eleştiriyor

Abone ol

Bugün yazarı Gülay Göktürk, Radikal'den Nuray Mert'i, Mine Kırıkkanat gibi yazmakla eleştirdi. Göktürk, Mert'in yazısındaki vurgular için "yakışık almadı" diyor.

Gülay Göktürk, Nuray Mert arasında uzun sürecek bir tartışmanın kapısını açıyor gibi. Sert üslubuyla bilinen Mert, bakalım ne yanıt verecek?

Yazı: Gülay Göktürk
Kaynak:


Doğrusu Nuray Mert'in Galataport yazısını çok yadırgadım. Özellikle de daha dün, Mine Kırıkkanat'ın piknik yapan halkımızla ilgili korkunç tasvirine böylesine şiddetli tepki veren birinin, iki gün sonra, kendini "turizme vurmuş" dünya orta sınıfına böyle görgüsüz, arsız, aç gözlü gibi sıfatlarla saldırması hiç yakışık almadı. Bizim piknikçilerimizi hor görmek suç da, "dünyayı dört dönen turistleri" hor görmek mübah mı? Mert, bu arsız turistlere o kadar kızgın ki yazının soruna doğru kendini alamayıp toptan turizme saldırmış: "Sahi nedir turizm? On yıllardır çoğu müreffeh toplumların gücü yeteni, dünyayı dört dönüyor da ne oluyor? Bilgileri, görgüleri mi artıyor, farklı dünyalar tanıyor da dünyaya bakışları mı zenginleşiyor? Öyleyse dünya açken, sefilken, kan gövdeyi götürürken kılları kıpırdıyor mu? Yoksa, olan biten, dünyayı dört dönme açgözlülüğü değil de nedir? (...) Bu soruları sormanın zamanı gelmedi mi? Bu vesileyle toptan turizmi sorgulamakta da fayda var."

Peki bu soruları sorup da ne olacak? Dünyayı dört dönmenin kimseye bir şey kazandırmadığında hemfikir olsak ne yapacağız? Turizm sektörünü ortadan kaldırmaya mı karar vereceğiz? Doğrusu ben epey zamandır bu kadar birey karşıtı bir görüşe rastlamamıştım. Bu ne misyoner ruh, bu ne toplumculuk böyle! Madem ki dünyayı dört dönenlerin bilgisi, görgüsü, insani duyarlılıkları artmıyormuş, o zaman turizmin ne faydası varmış? İnsanlar eğleniyor, hoş vakit geçiriyorsa daha ne olsun? İlle de toplumsal bir faydası mı olması lazım? Sanki ekonominin bir sektöründen değil, bir devlet okulunu kapatıp kapatmamaktan söz ediyoruz. Birtakım insanlar oturup faydalı sektörler, faydasız sektörler diye bir ayrım yapacak ve ona göre bazı sektörleri feshedecekler... Turizmin insani duyarlılıkları arttırıp arttırmadığını bilemem. Ama ülkelerin gelirini, refahını arttırdığına şüphe yok. Ki, bugün ülkesinin kalkınmasına önem veren her iktidarın turizmi önemsemesi de bu yüzden. Aslında ben de Mert'in turizm gelirlerini bu kadar çabuk gözden çıkarmasını, onun bunca işsizlik, yoksulluk karşısındaki duyarsızlığına verebilirdim. Ama vermiyorum...

***
Son olarak, Nuray Mert'in Galataport projesini "korkunç" diyerek bir kalemde harcarkenki rahatlığı üzerine birkaç şey söyleyip kapatayım. Henüz bütün şehri ilgilendiren büyük projelerde kimin estetik ya da kültür anlayışına, kimin koruma anlayışına göre davranılacağı meselesi çözülmemişken, "korkunç, çünkü Karaköy'ün tarihi dokusunu bozuyor" demek fazla kestirmecilik gibi geldi bana. Muhtemeldir ki 1840'larda Abdülmecit ilk Galata köprüsünü yaptırdığı zaman da birileri "tarihi doku bozuluyor" diye feveran etmiştir. Kim bilir, belki Müslüman yakasıyla gavur yakasını birbirine bağlamak da ne oluyor, demiştir... O köprünün yıllar sonra İstanbul'un simgelerinden biri olacağını, nice şaire, edebiyatçıya ilham vereceğini hayal edememiştir. Demek istediğim, belki de bu liman da eski dokunun üstüne çağımızın izlerini dokuyarak, yeni bir estetik, güzel bir sentez çıkarır ortaya. Baştan kestirip atmamak lazım.
Günün Önemli Haberleri