Gökçekler yargılanıyor
Abone olAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek'in oğulları Ahmet ve Osman Gökçek hakim karşısında.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in oğulları
Ahmet ve Osman Gökçek'in, ''kasten yaralama'' suçundan
yargılanmalarına başlandı.
Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına,
sanıklar Osman Gökçek, Ahmet Gökçek, Borga Şahin, Furkan
Bahadır
Gökçe, Taşkın Özkale, Selahattin Yüke, Murat Genç, Ramazan
Serkan
Dönmez ile müşteki sanıklar Oğuz Kaan Doğan, Metehan Doğan,
Sirer
Doğan, Gülüşen Doğan ile tarafların avukatları katıldılar. Müşteki,
sanık Oğuz Kaan Doğan, şikayet ve savunmasında 14 Eylül akşamı,
kardeşi, anne ve babasıyla Eskişehir Yolu'nda araçla seyir
halindeyken, arkadan uzun farları, sadece resmi görevli araçlarda
bulunan ikaz lambası yanan ve sonradan Ahmet Gökçek'e ait olduğunu
öğrendiği 06 AHM 81 plakalı aracın sürekli selektör yaparak yol
istediğini anlattı. Yol durumu nedeniyle arkadan gelen aracın
geçmesine izin veremediğini savunan Oğuz Kağan Doğan, daha sonra
yolun açıldığı bir sırada yol verdiğini ancak söz konusu aracın bu
sefer de sürekli kendilerini tehlikeye düşürecek şekilde sık sık
fren yaptığını
öne sürdü.
Kardeşi Metehan Doğan'ın cep telefonundan 5 defa polisi arayarak
durumu bildirdiğini ve her seferinde başka polis telefona çıktığı
için olayı baştan anlatmaya başladıklarını belirten Oğuz Kağan
Doğan, aracı takip ederek, yerlerini polise bildirdiklerini
söyledi. Takip sırasında Osman Gökçek'in otomobille arkalarından
kendilerini taciz ettiğini savunan Oğuz Kağan Doğan, Dikmen Vadisi
Teras Evler Sokağına geldiklerinde durduklarını ve Osman Gökçek'in
elinde bir kılıçla kendilerine saldırdığını, bu sırada Ahmet
Gökçek'in de saldırıya katıldığını öne sürdü. Daha sonra olay
yerine gelen 2
araçtan inen kişilerin ve civarda bulunan özel güvenlik
görevlilerinin, sopa, kürek sapı, cop ile saldırıya karıştıklarını
savunan Oğuz Kağan Doğan, kavgaya daha sonra karışan kişilerin
Osman Gökçek'e ''başkanım'' diye hitap ettiklerini duyduğunu iddia
etti.
Müşteki, sanık Metehan Doğan da kavgaya niyetleri olmadığını,
sürekli polisi aradıklarını ancak polise yaptıkları şikayetten
sonuç alamadıkları için bu kişileri tespit ederek daha sonra
emniyet güçlerine bildirmek amacıyla aracı takip ettiklerini
savundu. Metehan Doğan, diğer sanıkların ellerindeki çeşitli
aletlerle kendilerini darp ettiklerini öne sürdü. Osman Gökçek'in
olay sırasında silah çekerek babasına yöneldiğini iddia eden
Metehan Doğan, abisi Oğuz Kağan Doğan'ın Gökçek'in önüne geçerek,
''sıkacaksan bana sık'' dediğini, babası gazeteci Sirer Doğan'ın da
yaşananların fotoğrafını çektiğini dile getirdi.
"ÖLDÜRÜLÜRSEK DELİLİ OLSUN DİYE...''
Müşteki,
sanık gazeteci Sirer Doğan da bir baba olarak yaşananlara
dayanamadığını ve ''ölürsek delil olsun'' anlayışından hareketle
Osman
Gökçek'in elinde silahla fotoğrafını çektiğini, bu sırada kendisine
engel olmak isteyen Ahmet Gökçek'in de kolunu ısırdığını öne sürdü.
Sirer Doğan ayrıca olaya karışan diğer sanıkların da fotoğraf
makinasını elinden almaya çalıştıklarını iddia etti.
GÖKÇEK KARDEŞLERİN SAVUNMASI
Ankaraspor Futbol
Şube Sorumlusu Ahmet Gökçek de, kimlik tespiti sırasında serbest
ticaret ile uğraştığını ve aylık gelirinin 15 bin YTL olduğunu
söyledi.
Olay günü İngiltere'de yaşayan İngiliz vatandaşı yeğeni Ufuk Seçkin
ile Eskişehir Yolu'nda araçla seyir halindeyken önlerine bir
otomobil çıktığını, yol müsait olasına rağmen kendilerine geçiş
izni vermediğini savunan Gökçek, bu sırada selektör ve korna ile
ikazda bulunduğunu iddia etti. Bir şekilde aracın önüne geçtiğini
belirten Ahmet Gökçek, daha sonra bu araçtaki kişilerin selektör
yaparak tacizde bulunduklarını araçta bulunan bir kişinin de
fotoğraf çektiğini savundu. Takip sırasında kırmızı ışıkta
durduğunda Doğan kardeşlerin kendi aracına gelerek camları
yumrukladıklarını öne süren Ahmet Gökçek, daha sonra kardeşi Osman
Gökçek'i arayarak, durumu bildirdiğini, babasının evinin
yakınlarında kardeşinin de aracıyla bu kişileri izlemeye
başladığını söyledi. Ahmet Gökçek, güvenlik görevlilerini
görünce
aracını durdurduğunu, kendisini takip eden kişilerin
arkalarındaki
kardeşine kılıçla saldırdıklarını iddia etti.
Bu sırada Sirer Doğan'ın sürekli fotoğraf çekerek tahrikte
bulunduğunu savunan Ahmet Gökçek, olay sırasında kardeşinin Metehan
Doğan'ın elindeki kılıcı almak isterken yaralandığını, bir el silah
sesi duyulduktan sonra olayın yatıştığını anlattı.
Türkiye Gençlik Federasyonu Başkanı Osman Gökçek de olay sırasında
Sirer Doğan'ın, ''Ben Sivaslıyım, psikopatım'' sözleriyle
kendilerine küfürler ederek, saldırdığını ileri sürdü. Metehan
Doğan'ın kılıçla kendisine vurmaya çalıştığını, kılıcı almaya
çalışırken yere düştüğünü ve kafasına vurulmaya başlandığını iddia
eden Osman Gökçek, kendisinin kimseye saldırmadığını savundu.
-FEDERASYONUN İŞLEVİ-
Halen babası Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten
aldığı harçlıklarla hayatını devam ettirdiğini belirten Osman
Gökçek, başkanı olduğu federasyonun işleviyle ilgili soruya, ''1036
öğrenciyi ücretsiz olarak ÖSS'ye hazırlıyoruz'' diye cevaplandırdı.
Osman Gökçek, Cumhuriyet Savcısı Arap Lütfü Karakuş'un sorusu
üzerine, olayın federasyonun şubesinin önünde olduğunu, buranın
babasının evine 300 metre mesafede bulunduğunu bildirdi.
Kavgaya karışan sanık Borga Şahin ise ifadesinde, olayın yaşandığı
yere yakın bir yerde bulunduğunu, arkadaşı Osman Gökçek'in olaya
karıştığını duyunca buraya gittiğini belirtti. Olay yerine
gittiğinde 3 kişinin Osman Gökçek'e saldırdığını gördüğünü anlatan
Borga Şahin, ''Metehan Doğan'ın kılıçla saldırdığını gördüm,
Osman'ın arabasına koştum, arabasındaki silahı alarak, havaya bir
el ateş ettim. Ruhsatlı silahı olduğunu ve torpidoda bulundurduğunu
biliyordum. Havaya ateş ettikten sonra başkası kullanmasın diye
silahı arabanın altına attım'' dedi.
Diğer sanıklar da olayı duyunca söz konusu yere gittiklerini,
kavgaya karışmadıklarını iddia ettiler.
-''SÖZDE FEDERASYON, DARP ÇETESİ''-
Doğan
ailesinin avukatı Erendiz Önal, ''olaya karışan tüm sanıkların,
'sözde federasyon' olarak nitelendirdiği Türkiye Gençlik
Federasyonuna üye olduklarını ve bu federasyonun legal örgüt
görünümü altında illegal suç örgütü olduğunu'' öne sürerek, Osman
Gökçek önderliğinde daha önce de birkaç kez ''darp çetesi''
şeklinde olaylara karıştığını savundu.
Avukat Önal, müvekkili Metehan Doğan'a kürek sapıyla yapılan
saldırının ''öldürmeye teşebbüs'' olduğunu ve bu nedenle mahkemenin
görevsizlik kararı vererek, davayı ''adam öldürmeye teşebbüsten''
ağır ceza mahkemesine sevk etmesini talep etti. Önal, ayrıca,
sanıklar hakkında ''çete kurmaktan, teşekkül oluşturmak suretiyle
cürüm örgütü kurmaktan'' ek iddianame düzenlenmesi için suç
duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Karakuş, avukat Önal'ın taleplerinin reddi
yönünde mütalaa verdi. Gökçeklerin avukatı Mehmet Ali Alan, avukat
Erendiz Önal'ın taleplerini kabul etmediklerini, Doğan ailesinin
polis gibi hareket
etmek suretiyle Ahmet Gökçek'i takip ederek bu olaya neden
olduklarını
bildirdi.
Yargıç İbrahim Ekdemir, olayın meydana geliş şekli, yaralanma
pozisyonu ve raporlar değerlendirildiğinde ''adam öldürmeye
kalkışma'' eyleminin gerçekleşmediğini belirterek, bu nedenle
görevsizlik talebinin reddine karar verdi. Sanıklar hakkında
''cürüm işlemek amacıyla teşekkül kurmak'' iddiasıyla mahkemenin
suç duyurusunda bulunmasına yer olmadığına karar vererek, Doğan
ailesinin avukatlarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç
duyurusunda bulunabileceklerini söyleyen Ekdemir, duruşmayı
erteledi.
-İSTENEN CEZALAR-
İddianamede, olaya karışan Oğuz Kaan Doğan ve Metehan Doğan
hakkında ''kasten yaralama'' iddiasıyla 2 yıla kadar hapis cezası
isteniyor.
Osman Gökçek hakkında ''kasten yaralama'', ''silahla tehdit'' ve
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkındaki Kanuna muhalefetten 8 yıla
kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, Ahmet Gökçek'in de
''kasten yaralama'' suçundan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması
isteniyor.
Sanıklardan Borga Şahin hakkında da ''kasten yaralama'' ve ''Osman
Gökçek'in işlediği silahla tehdit suçunu üstlenmekten'' 15 yıla
kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. İddianamede, diğer
sanıkların da benzer suçlardan çeşitli hapis cezalarına
çarptırılmaları isteniyor.