Gökçek istifa haberini ilk öğrendiğinde bakın ne yapmış!
Abone olSon günlerin en çok konuşulan konusu şüphesiz AK Partili belediye başkanlarının istifası oldu. Habertük Yazarı Negehan Alçı AK Parti’de yaşanan bayrak değişiminin perde arkasını ele aldı ve Gökçek'le o gece aralarında geçen konuşmayı yazdı.
AK Parti’de bu sürece nasıl gelindi? Belediye
başkanlarının istifası neden istendi? Habertük Yazarı Negehan Alçı
AK Parti’de yaşanan bayrak değişiminin perde arkasını ele
aldı.
Son haftaların en çok merak edilen ve konuşulan konusu Ak Parti
belediye başkanlarının istifası oldu. Belediye başkanları istifa
etti ama neden? Nagehan Alçı bugünkü köşesinde bu sorunun
cevaplarını aradı. İşte Alçı’nın o yazısı:
BELEDİYE BAŞKANLARI MESELESİNDE BURAYA NASIL
GELİNDİ?
Melih Gökçek pazartesi günü 19.30 sularında haftalardır süren
tartışmalara nokta koydu ve Twitter’dan cumartesi istifa edeceğini
açıkladı. Bu haberi vermeden 20 dakika önce ben haberi bizzat
kendisinden aldım ve haberturk’de duyurduk. Günlerdir beklenen
görüşme gerçekleşmiş ancak sonuçta bir değişiklik olmamıştı. Peki
buraya nasıl gelindi? Size bugün sürecin başından itibaren kendi
şahitliklerimi ve belediye başkanlarıyla ilgili AK Parti’nin
stratejisini yazacağım...
TARTIŞMA 2 EKİM'DE BAŞLADI
Çok geriye gitmeye gerek yok. Bu tartışma 2 Ekim’de Kanal D
Haber’de yayınlanan bir haberle başladı. Zannetmeyin ki kamuoyu,
zaten tartışılan bir meseleyi o gün öğrendi. Hayır! Belediye
başkanları da kamuoyuyla beraber öğrendi. Afaki bir tartışma vardı,
ancak o güne kadar netleşmemiş, hatta kimsenin üzerine alınmadığı
bir boyutta seyrediyordu. 2 Ekim’de akşam bülteninde,
“6 belediye başkanının istifası
isteniyor” diye bir kulis haber yayınlandı. Ben o
sırada arabadaydım, Gündemin Nabzı programına katılmak için
Habertürk TV’ye geliyordum. Haberi duyduktan 5 dakika sonra Melih
Gökçek’i aradım.
GÖKÇEK O AKŞAM ÇOK RAHATTI
Telefon bir kez çaldı ve Melih Bey açtı. Açar açmaz, “Haberi gördünüz mü? Ne diyorsunuz?” diye sordum. “Arkadaşlar söyledi” dedi. Sesi çok rahattı. “Hiç öyle şey olur mu? Cumhurbaşkanı’mız beni bıraksa bile ben onu bırakmam” diye konuştu. Sonra parti içinde onun aleyhine çalışan bazı isimleri sıraladı ve bu haberlerin onlardan çıktığını, aslının astarının olmadığını söyledi. Yanında oğlu Osman Gökçek de vardı. Telefonu babasından aldı, bu haberlerin maksatlı olduğunu bir kez de o vurguladı.
BU TARTIŞMALAR PARTİYİ YIPRATABİLİR
Ertesi gün, “Yeni bir gelişme var mı?”
diye sormak için Melih Bey’i tekrar aradım. Yine sesi çok rahattı.
Bu tartışmaların partiyi yıpratabileceğini hatırlattı, Kemal
Kılıçdaroğlu’nun o gün söylediği, “Bu belediye
başkanları çekilirlerse FETÖ’cüdürler ya da yolsuzluk yapmışlardır,
çekilmezlerse destekleriz” açıklamasını örnek
gösterdi. Ama işin ciddileşebileceğini düşünmüyor izlenimi
uyandırdı bende. Üstelik ortada Gökçek’ten daha güçlü, seçimler
için daha iddialı bir isim de yoktu.
HAVA SON DERECE OLUMLUYDU
Sonrasında istifa tartışmaları artarak sürdü. Ancak bütün bu süreç
boyunca Melih Gökçek devam edebileceğini düşünüyordu. Beştepe’deki
meşhur görüşmeden sonra herkes istifa edecek derken onun etrafına
yaydığı hava son derece olumlu idi.Ben hâlâ bu istifalarla ilgili,
neden değişim için sandığın beklenmediği üzerine somut bir gerekçe
ortaya konması gerektiğini düşünüyorum.
BELEDİYE BAŞKANLARI HAKKINDA YARGISIZ İNFAZ YAPILIYOR
Partinin içinden öğrendiğim, bu gerekçenin referandum sonuçları
olduğu. Ama kamuoyu hâlâ somut bir sebep-sonuç ilişkisiyle tatmin
edilmiş değil. Edilmediği için de bu belediye başkanları hakkında
yargısız infaz yapılıyor. Ne FETÖ’cülükleri kalıyor, ne
hırsızlıkları... Halbuki ister bu isimleri sevelim ister
sevmeyelim, prensip olarak böyle bir karalamaya karşı çıkmamız
gerek... Her ne kadar belediye başkanı partisinin adayı ise de aynı
zamanda kendini temsil ediyor sandıkta. Nitekim sadece partiyi
temsil etse kimi koyarsanız aynı oyu alır...
AK PARTİ’NİN STRATEJİSİ
Belediye başkanlarının istifaya zorlanması meselesinde madalyonun
bir de öbür yüzüne baktım elbette. 15 yıldır iktidarda olan ve
gücünü sandıktan alan bir parti neden sandık yoluyla geleni kendi
eliyle gönderiyor? Böylesine riskli ve demokrasi açısından
tartışmalı bir adımın arka planında nasıl bir birikim var? Bu riski
hangi kazanım için alıyor? Parti içinde bir araştırma yaptım...
AK PARTİ BUNU HEP YAPAR
Bana farklı ve çok önemli kaynaklardan aktarılanlar şunlar: Çok
büyük bir kendini değerlendirme sürecinden geçiyoruz. AK Parti bunu
hep yapar. Ancak Cumhurbaşkanı’mızın partisine geri dönmesinden
sonra işleri biraz daha sıkı tutar olduk. İl ve ilçeler bazında
bütün teşkilat ve belediyelerde derinlemesine mülakatlar,
değerlendirmeler yapılıyor. Sonuçlar istişare ediliyor. Hiçbir
karar istişare sürecinden geçmeden verilmiyor. Çeşitli anket
şirketleriyle çalışıyoruz. Zayıf bulduğumuz noktalarda değişime
gidiyoruz.