GÖĞÜS ÇÖKÜKLÜĞÜne son!
Abone olTürkiye yeni bir tedaviyle daha tanıştı. Birçok çocuğu hayattan koparan hastalık artık tarihe karıştı!
Türkiye"de dünyaya gelen her 400 çocuktan birinde meydana gelen
ve toplumda "göğüs çöküklüğü hastalığı" olarak bilinen Pektus
Ekskavatum"la ilgili geliştirilen yeni ameliyat yöntemi bir çok
hasta için umut oldu. Türkiye"deki ilk uygulamaların mimarı olan
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahı Kamil Kaynak, göğüs duvarı
deformiteleri olarak tanımlanan ve çoğu hayatı tehdit edici
lezyonlar olmayan rahatsızlığın 1-1,5 saatlik bir ameliyatla
tamamen ortadan kaldırıldığını söyleyerek, cerrahi tedavi
sonuçlarında yüzde 95-98 oranında bir başarı elde edildiğini
kaydetti.
Alt kanburga ve kıkırdakları ile beraber omurga kemiklerine doğru
arkaya çökmesi olarak tanımlanan ve en sık haliyle göğüs ön duvarı
deformitesi olarak tanımlanan Pektus Ekskavatum"la ilgili
İnternethaber"in sorularını yanıtlayan Profesör Kaynak,
rahatsızlığın kadınlara oranla erkeklerde üç kat daha fazla
görüldüğünü söyledi. Hayatın ilk yıllarında ortaya çıkan ve okul
çağı ile birlikte belirginleşen rahatsızlığın ergenlik döneminde
deformite artma eğiliminde olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
”Ergenlik dönemine doğru pektuslu çocuklar deformitelerinden ötürü
kendine güvensiz ve içe kapanıktır. Göğüs bölgelerini hiçbir zaman
açmak istemezler,omuzlarını düşürerek ve öne eğilerek yürür ve
otururlar. Yüzme, atletizm gibi sporlardan ve sporcu soyunma
odalarından ise uzak durmayı tercih ederler. Hatta bu hastalar kötü
görüntülerinden dolayı karşı cinsle ilgilenmekten ve evlilik gibi
sosyal olgulardan kaçarak,ömür boyu yalnızlık psikolojisine
girerler. Sonuç olarak bu tarz bir hayat, anormal postüre neden
olarak deformitenin daha da ağırlaşmasına yol açar."
Güvercin göğüs olarak tanımlanan ve erkeklerde daha çok görülen
"güvercin göğüs"lerin Pektus Ekskavatum"a göre daha geç fark
edildiğini de belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahı
Kaynak, her iki rahatsızlıkta da cerrahi tedavilerin yüzde 95-98
oranında büyük bir başarı elde edildiğini söyledi. Açıklamasında
eski yöntemle yapılan ameliyatların hasta için çok büyük sorunlar
yarattığını bu nedenle bir çok hastanın ameliyat olmak yerine
rahatsızlığını saklamayı tercih ettiklerini kaydeden Kaynak, “Söz
konusu yeni yöntem Amerikada ve Avrupada uygulunan ve Turkiye"de
yeni uygulanmaya başlayan bir yöntemdir. Eski yöntemle yapılan
ameliyatlar çok uzun saatler sürüyor, oldukça zor ve ağır gecen bir
ameliyat türüdür, üstelik başarı da şüphelidir. Ameliyat sonrası
dönemde çok uzunca bir süre yatağa bağlanan hasta bu zor ve
zahmetli dönemden dolayı tedavi olmak yerine daha çok hastalığını
saklama eğilimi göstermektedir. Yeni yöntemde ise, bu ameliyatlar
sanılanın aksine 1 saat gibi kısa bir sürede yapılabilmektedir.
Hastalar bu sayede sorunsuz bir ameliyatla ağlıklarına ve
kişiliklerine kavuşmakta ve toplumda bir birey olarak boy
göstermeye başlamaktadırlar” dedi.
Açıklamasında ameliyat sonrası yaşana süreç hakkında da bilgi veren
Kaynak, ameliyat sonrası hastaların ağrıları dindirilerek gerekli
solunum egzersizlerin yaptırıldığını belirtti. Bu süreçte
hastaların operasyon sonrası iki ay süre ile spor yapmaları ve ağır
kaldırmalarının yasaklandığını söyleyen Kaynak, “İki ay sonrası ise
göğüs kaslarını geliştirici egzersizler önerilir, özellikle yüzme
çok yararlıdır. Temas sporlarına ise 6 ay sonra başlanabilmektedir.
Operasyon sonrası ortalama 20 yaşlara kadar hastaların takip
edilmesi gerekmektedir” dedi.
Bu tür rahatsızlarda erken müdahalenin önemine de değinen Kaynak,
erken yaşlarda yapılan düzeltmelerin, göğüs kafesi iskeletinin
doğal gelişimini bozmadığını ve gelişmenin normal olmasını
sağladığını ifade etti.
Bilgi için: 0216 680 13 02
e-mail: pectus@turkmed.biz