Göğüs ağrınız 20 dk.dan fazla sürüyorsa!
Abone olGöğüs ağrınız 20 dakikadan uzun sürdüyse, sol kola doğru yayılan bir ağrı tarif ediyorsanız, terleme, bulantı kusma şikayetleriniz de varsa dikkat!
Göğüs ağrınız 20 dakikadan uzun sürdüyse, sol kola doğru
yayılan bir ağrı tarif
ediyorsanız, terleme, bulantı kusma şikayetleriniz de
varsa...
İşte bu belirtiler kalp krizininin belirtileri olabilir. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden tam donanımlı bir merkeze gitmenizde fayda var...
Kalp hastalıkları tüm dünyada en yaygın hastalık ve ölüm nedenleri arasında yer alıyor ve kalp krizi geçiren hastalardaki her 1 saatlik gecikmede, 100 kişiden biri tedavi edilmediği için yaşamını yitiriyor. Bu bilgiler ışığında; kalp hastalıkları ile mücadelenin önemi artarken, kalp krizine karşı acil müdahale de öne çıkıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Gürmen, kalp krizine doğru yaklaşım hakkında bilgi verdi.
Kalp damarlarının tıkanması kalp krizine neden oluyor
Koroner kalp hastalığı dünyada ve ülkemizde en önde gelen
hastalık ve ölüm nedenidir. Koroner arterler (atardamarlar) kalp
kasının kan ihtiyacını karşılayan, kalbin çalışması için gerekli
oksijen ve diğer maddeleri sağlayan damarlardır. Bu damarların
duvarında kolesterol, yağ tortuları, çeşitli hücreler ve kalsiyum
gibi maddelerin birikmesi sonucu damarda daralma veya tıkanmalar
oluşmaktadır. Daralmış bölgelerden geçen kan akımının azalması ve o
damarın beslediği kalp kası bölgesinin yeterli beslenememesi
nedeniyle eforla veya istirahat halinde gelen göğüs ağrıları ortaya
çıkar. Damarın tamamen tıkanması çoğunlukla kalp krizine neden
olur. Kalp krizi (miyokard enfarktüsü) kalp kasının bir bölgesinin
kandan yoksun kalması nedeniyle oluşur. Kalp kasının oksijensiz
kalması sonucunda biriken kimyasal maddeler ağrıya neden
olmaktadır. Bu durum 15-20 dakikadan uzun sürdüğünde kalp kasında
geri dönüşümsüz hasar oluşmaya başlar. En büyük hasar ilk saatlerde
olduğundan tıkanmış olan koroner damarın bir an önce açılması kalp
krizi tedavisinin esasını oluşturmaktadır.
Yaşlı ve diyabetik hastalarda kalp krizi göğüs ağrısı ile gelmeyebilir
Kalp krizinin en sık görülen belirtisi göğüs ağrısıdır. Ağrı 20 dakikadan uzun sürdüğü ve tedavi edilmediği takdirde 4-6 saatten fazla devam edebilir. Genellikle göğüs ortasında baskı, sıkışma hissi şeklindedir ve boyuna, çeneye, kollara (daha çok sol kola) yayılır. Ağrı başlangıçta maksimum düzeyde değildir, gittikçe artar. Birçok hastada ağrı ile birlikte bulantı, kusma, terleme olur. Ağrıya nefes darlığı, baş dönmesi, baygınlık eşlik edebilir. Ancak bazı hastalarda, özellikle şeker hastalarında ve yaşlılarda ağrı olmayabilir; kalp krizi; sıkıntı, fenalık hissi, nefes darlığı, bayılma gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Kalp krizi geçiren hastayı dinlendirirken bir yandan da ambulans çağırın
Kalp krizi geçiren kişi bir an önce yoğun bakım ünitesi olan,
tercihen acil anjiyografi ve anjiyoplasti (balon) / stent
uygulamaları yapılabilen donanımlı bir sağlık kuruluşuna
ulaştırılmalıdır. Kalp krizinden kuşkulanılan hasta rahat bir
pozisyonda efor sarfetmeden dinlenmeli ve olanak varsa donanımlı
bir ambulansla hastaneye götürülmelidir. Evde yapılabilecek en
yararlı tedavi bir tablet aspirin çiğnetmek veya suda eritip
içirmektir.
Her bir saatlik gecikmede kalp krizi geçiren 100 hastadan biri
kaybedilmektedir. Enfarktüs şüphesi varsa hiç zaman kaybetmeden
donanımlı bir hastaneye gidilmelidir.Hastaların çoğunda basit bir
EKG kaydı hemen tanı konmasını sağlar. Kalp krizi geçirmekte olan
hasta koroner yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınır. Acil girişim
olanağı olan merkezlerde ekip hazırsa hasta doğrudan anjiyografi
odasına alınabilir. Kalp krizinde esas tedavi bir an önce tıkalı
damarın açılmasıdır. Bir yandan ritm bozuklukları, kalp durması
gibi hayati komplikasyonlarla mücadele ederken; diğer yandan
tıkanmış damar bölgesinde tekrar kan akımını sağlamak için gereken
tedaviye başlanmalıdır. Tıkanmış damar başlıca iki yöntemle
açılabilir: 1) Anjiyoplasti (balon) ve stent uygulaması. 2) Pıhtı
eriten (trombolitik) ilaçlar.
Acil girişim ilaç tedavisinden daha başarılı
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar balon/stent uygulamasının pıhtı eritici ilaç tedavisinden daha etkili olduğunu göstermektedir. Pıhtı eritici ilaçların en korkulan komplikasyonu olan beyin kanaması riski balon/stent uygulaması ile ortadan kalkmaktadır. Kalp krizinin acil balon/stent uygulaması ile tedavisi yönteminde en önemli nokta yeterli altyapıya, donanıma sahip hastanelerde, 7 gün/24 saat hizmet verebilen deneyimli operatörler tarafından yapılması gerekliliğidir. Kalp krizi tedavisinde ilk 2-3 saat içinde damar açıldığında en büyük yarar elde edilmektedir. Ancak geç başvuran hastalarda ilk 12 saat, bazı durumlarda ilk 24-36 saat içinde dahi girişim yapmak yararlı olmaktadır.
Tedaviye ömür boyu devam etmelidir
Anjiyoplasti/stent uygulaması sonrası hastanın tedavisine koroner yoğun bakım ünitesinde devam edilir. Çoğu hasta 24-48 saat sonra normal servise çıkar, birkaç gün de serviste yattıktan sonra hastaneden ayrılır. Ancak her hastanın farklı olduğu ve kalp krizi geçirmiş kişilerde tedavinin ömür boyu devam edeceği unutulmamalıdır