Göç İdaresi, "vatandaşlık verme yetkilerinin bulunduğu" iddialarını yalanladı
Abone olGöç İdaresi Başkanlığı, vatandaşlık verme yetkilerinin bulunduğu yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu ve Türk vatandaşlığının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre kazanıldığını bildirdi.
Başkanlıktan yapılan açıklamada, T24'te, Zafer Partisi Genel
Başkanı Ümit Özdağ ile yapılan röportajda "vatandaşlık" konusu
üzerinden başkanlığı hedef alan iddiaların ortaya atıldığı
belirtildi.
İddiaların gerçek dışı olduğu aktarılan açıklamada, Türkiye'de yasal kalış hakkı bulunan yabancıların sayısının başkanlığın internet sitesinden şeffaf bir şekilde paylaşıldığı ifade edildi.
İnternette paylaşılan sayıların her hafta düzenli güncellendiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ülkemizde bugün itibarıyla 3 milyon 109 bin 867'si geçici koruma altında bulunan Suriyeliler, 228 bin 290'ı uluslararası koruma kapsamında bulunan yabancılar, 1 milyon 111 bin 176'sı ikamet izniyle kalan yabancılar olmak üzere toplam 4 milyon 449 bin 333 yasal kalış hakkı bulunan yabancı bulunmaktadır.
Diğer taraftan düzensiz göçmenlerin tespiti ve yakalanmasına
yönelik operasyon ve denetimler, 7 gün 24 saat esasına göre
kesintisiz bir şekilde ve kararlılıkla yürütülmektedir. Tüm
büyükşehirlerimiz dahil olmak üzere toplam 63 ilimizde Mobil Göç
Noktası araçlarımız aracılığıyla kolluk birimlerimizle koordineli
olarak denetim ve uygulamalar yapılmakta, tespit edilen düzensiz
göçmenlerin sınır dışı işlemleri hemen başlatılmaktadır."
Başkanlığın, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde sadece yabancıların ülkeye girişi, kalışı ve çıkışına ilişkin idari iş ve işlemleri yürütmekte olduğunun altı çizilen açıklamada, "Başkanlığın görev tanımının içinde 'Türk vatandaşlığı verilmesi' yer almamaktadır. Bahse konu haberde yer aldığı gibi Başkanlığımızca vatandaşlık verildiği yönündeki iddiaların gerçekle ilgisi yoktur. Türk vatandaşlığı, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre kazanılmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Başkanlık personeliyle ilgili de dayanaksız iddiaların ortaya atıldığına değinilen açıklamada, başkanlığın kanunda tanımlanan iş ve işlemleri, milli menfaatler doğrultusunda, kamu düzeni ve güvenliğinden taviz vermeden, insan haklarına, hukuka ve medeniyet değerlerine uygun olarak yürüttüğü vurgulandı.