Gizli tanık skandalı
Abone olErgenekon iddianamesinde vahim hata. Mahkemeye gönderilen klasörlerde gizli tanığın açık adı yer aldı.
Mahkemeye gönderilen bir klasörde Galip kod adlı tanığın açık adı yer aldı, tanık deşifre oldu. Gizli tanık, ifadelerinde PKK ve Mumcu'nun öldürülmesiyle ilgili bilgiler veriyor..
Gizli Tanık Kanunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 441 klasörlük Ergenekon Soruşturması'nda ifadesine başvurulan gizli tanığın, PKK'nın bir dönemdeki üst düzey yöneticilerinden biri olduğu ortaya çıktı.
Savcılık tarafından kaldığı cezaevine gönderilen talimatın ardından aynı gün içerisinde 'gizli tanık' olarak ifadesi alınan hükümlünün isminin açıkça belirtildiği yazışmaların dosyaya girmesiyle birlikte, korkunç hata ortaya çıktı. Başsavcılık tarafından 5 Haziran 2008'de yollanan talimat yazısında, halen tanığın ifadesinin alınması istendi. İfade suretleri, katip yemin tutanağı ve gizli tanık tespit tutanağı ile birlikte evraklar, Emniyet'e gönderildi. Ancak savcılığın mahkemeye sonradan göndermiş olduğu dosyaların içinde yer alan, 'sonradan gelen1' isimli klasörün 5 ile 9'uncu sayfalarında yer alan yazışmalarda H.B.'nin ismi açıkça yer aldı.
33 ASKER NEDEN ÖLDÜ?
İfadesinde PKK'nın 12 Eylül 1980'de darbe olacağını kendilerine haber verildiğini belirten gizli tanık, Abdullah Öcalan'ın kendisine, Uğur Mumcu'nun, "Pilot Necati" ile ilişkisini ortaya çıkaracağı için öldürüldüğünü anlattığını söyledi.
Devletin Öcalan'ı kontrol amacıyla Pilot Necati adlı kişiyi gönderdiğini belirten tanık, "Öcalan, kendisinin onu kullanarak bilgiler edindiğini ve devletin üzerine gelemediğini anlatıyordu" dedi. Tanık, "Özal'ın, PKK'nın dağdan inmesi için projeler üretmesinin ardından örgüt ateşkes ilan etti. 1993'te Özal'ın ölümünün ardından, Bingöl'de 33 asker PKK tarafından öldürüldü. Devletin çözüm aradığı o dönemde, PKK içinden bir grubun bunu yapmasını hiçbir zaman anlayamadım" ifadesini kullandı.
Gizli Tanık Kanunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 441 klasörlük Ergenekon Soruşturması'nda ifadesine başvurulan gizli tanığın, PKK'nın bir dönemdeki üst düzey yöneticilerinden biri olduğu ortaya çıktı.
Savcılık tarafından kaldığı cezaevine gönderilen talimatın ardından aynı gün içerisinde 'gizli tanık' olarak ifadesi alınan hükümlünün isminin açıkça belirtildiği yazışmaların dosyaya girmesiyle birlikte, korkunç hata ortaya çıktı. Başsavcılık tarafından 5 Haziran 2008'de yollanan talimat yazısında, halen tanığın ifadesinin alınması istendi. İfade suretleri, katip yemin tutanağı ve gizli tanık tespit tutanağı ile birlikte evraklar, Emniyet'e gönderildi. Ancak savcılığın mahkemeye sonradan göndermiş olduğu dosyaların içinde yer alan, 'sonradan gelen1' isimli klasörün 5 ile 9'uncu sayfalarında yer alan yazışmalarda H.B.'nin ismi açıkça yer aldı.
33 ASKER NEDEN ÖLDÜ?
İfadesinde PKK'nın 12 Eylül 1980'de darbe olacağını kendilerine haber verildiğini belirten gizli tanık, Abdullah Öcalan'ın kendisine, Uğur Mumcu'nun, "Pilot Necati" ile ilişkisini ortaya çıkaracağı için öldürüldüğünü anlattığını söyledi.
Devletin Öcalan'ı kontrol amacıyla Pilot Necati adlı kişiyi gönderdiğini belirten tanık, "Öcalan, kendisinin onu kullanarak bilgiler edindiğini ve devletin üzerine gelemediğini anlatıyordu" dedi. Tanık, "Özal'ın, PKK'nın dağdan inmesi için projeler üretmesinin ardından örgüt ateşkes ilan etti. 1993'te Özal'ın ölümünün ardından, Bingöl'de 33 asker PKK tarafından öldürüldü. Devletin çözüm aradığı o dönemde, PKK içinden bir grubun bunu yapmasını hiçbir zaman anlayamadım" ifadesini kullandı.