Gizli tanık Sakık'tan bomba ifade
Abone olErgenekon Davası'nda gizli tanık olduğunu deşifre etmesininin ardından bomba etkisi yaratan Şemdin Sakık'ın çarpıcı iddiaları ortaya çıktı
Ergenekon davasının gizli tanığı olduğu ortaya çıkan Şemdin
Sakık, 2008'de soruşturma savcılığına gönderdiği ifadesinde,
Öcalan'ın 12 Eylül darbesinden haberdar olduğu için Türkiye'yi terk
ettiğini söyledi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılığa iletilmek üzere 4 Haziran 2008 tarihinde ifade veren Şemdin Sakık, PKK terör örgütü ve Öcalan ile ilgili çarpıcı iddiaları gündeme getirdi. Ergenekon iddianamesinde de yer alan ifadelere göre Sakık, Öcalan ile istihbarat örgütleri arasındaki ilişkileri açıklayacağını ifade etti.
ERGENEKON'DA GİZLİ TANIK ŞOKU! Günün flaş haberi herkesi şaşkına çevirdi. Ergenekon Davası'ndaki DENİZ kod adlı gizli tanık kimliğini açıkladı: Şemdin Sakık. FLAŞ HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN... |
ÖCALAN DARBENİN OLACAĞINI BİLİYORDU
Şemdin Sakık'ın, "Abdullah Öcalan liderliğindeki PKK örgütünün 1980 ihtilali öncesinde Türkiye'yi terk etmesinin nedeni; kendi ifadelerinde de yer aldığı gibi darbenin olacağından haberdar olmasıdır. Ben de sempatizanı olduğum örgüte Bekaa Vadisi'nde katıldım. Örgütün ilk yayınlarında 'Maraş katliamı üzerine' başlıklı broşürde de 12 Eylül darbesinin olacağı yazılmıştı. Örgüt ve lideri, bu darbeyi önceden haber aldıkları için en etkin önlem olarak yurt dışına gitmeyi kararlaştırmışlardı." ifadeleri dikkat çekti.
BAHTİYAR AYDIN’I PKK DEĞİL TÜRK ASKERİ
VURDU
1993 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri PKK militanlarına karşı Diyarbakır kırsalında büyük çaplı bir operasyon başlattı. Ben de bölgede PKK militanıydım. Operasyonlarda PKK militanları imha
Şemdin Sakık, ''2001'de Malatya'da düşen casa tipi uçakta ölenler arasında 'Yeşil' olarak bilinen Mahmut Yıldırım da olduğunu'' iddia etti. YEŞİL ÇİLLER İLE GÖRÜŞTÜ
MÜ? YAŞAR BÜYÜKANIT'IN HABERİ
VARDI |
sürecindeydi. O anda Türk askerlerinin telsiz konuşmalarında ‘Geri çekiliyoruz, paşa vuruldu’ sözlerini duydum. Bahtiyar Aydın paşanın örgüt mensupları tarafından vurulmadığını daha sonra öğrendim. Tuğgeneral Bahtiyar Aydın PKK tarafından vurulmadı. Lice’de PKK’nın büyük bir baskını olduğu söylenerek paşanın Lice’ye gelmesi sağlandı. Helikopterden iner inmez bir asker tarafından vuruldu.
VURAN ASKER DE BAŞKA BİR ASKER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
Vuran asker de başka bir asker tarafından öldürüldü. İkisinin birlikte helikopter ile Diyarbakır’a getirildiğini öğrendim. Bu olayı PKK’nın yapmadığını en üst düzey örgüt mensuplarından bizzat öğrendim. Bahtiyar Aydın isimli paşanın ne amaçla ve kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum. Örgütün en önemli birimlerinin bu kadar sıkıştırıldığı ve hatta örgütün en üst düzey mensuplarından bazılarının da imha edilmesi aşamasına gelindiği bir esnada böyle bir hadisenin olması karanlık bir nokta olarak kaldı.
33 ASKERİ PUSUYA DÜŞÜREN SELİM ÇÜRÜKKAYA’YDI
1993 yılında dönemin Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal’ın Güneydoğu Anadolu’daki problemler konusundaki projeleri örgütte olumlu karşılandı. Abdullah Öcalan Lübnan’da bulunan Bekaa kampında basın açıklaması yaparak tek taraflı ateşkes ilan etti. Bu açıklamadan sonra Bingöl’de 33 asker Doktor Süleyman kod adlı Sait Çürükkaya kontrolündeki PKK örgütü mensuplarınca vuruldu. Bu olayla yeşeren umutlar tamamen kayboldu. Devletin çözüm arayışlarına girdiği bu dönemde PKK içerisindeki bir grubun bu eylemi gerçekleştirmesine, bu askerlerin de korumasız, silahsız olarak tehlikeli bir bölge üzerinden gönderilmesine hiçbir zaman anlam veremedim.
ÖCALAN'IN AVUKATLARI SAVAŞ KARARI İSTEDİ
Abdullah Öcalan’ın avukatları Mahmut Şakar ile İrfan Dündar’ın her söylediği örgüt içinde Öcalan’ın talimatı olarak algılandı. Bu kişilerin sürekli olarak örgüt kamplarına gelerek talimatları aktardı. PKK tarafından Süleymaniye’de infaz edilen örgütün üst düzey yöneticisi Kani Yılmaz ile internetten bir görüşme yaptım. Kani Yılmaz bana Mayıs 2004 tarihinde Şehit Harun Kampındaki PKK’nın ikinci kongresine Mahmut Şakar ile İrfan Dündar gelerek bütün kameraları kapatarak, “…Başkan adına konuşuyorum, bu kongreden savaş kararı çıkacak…” dedi. Bunun üzerine kongrede savaş kararı alındı.”
12 EYLÜLDEN DAHA KANLIYDI
Sakık'ın öne çıkan diğer ifadeleri şöyle:
- Bu olayın (Bingöl'de 1993'te 33 askerin şehit edilmesi)
tetikçisi, PKK'dır. Örgüt liderinin 'eylem yapın' talimatına karşın
bu askerler tedbirsiz yola çıkarılmıştır.
- Bu olayda insani olarak sorumluluk kabul ediyorum. Her gün
telsizleri dinleyen, nerede ne kadar kişi olduğumuzu bilen, 200
kişi olduğumuzu bilen güvenlik güçleri, bu taburu çıkarırken, eylem
yapılacağını bildiği halde neden tedbir almadı?
- 1993'te gerçek anlamıyla 12 Eylül'den daha kanlı, daha köklü,
daha korkunç bir darbe oldu. Devletin en kilit noktalarındaki
insanlar götürüldü.
- Her faili meçhul cinayet, yüzde yüz devlet desteklidir. Gaffar
Okkan'a, askeri, siyasi, istihbarat açısından bakarsanız,
kesinlikle Hizbullah işi değildir.
- Mücadelemiz sırasında bazı güçler tarafından piyon olarak kullanıldığım için utanç duyuyorum