Gizli tanık: Beni öldüreceklerdi
Abone olZirve Yayınevi davasında 6 günden beri gizli tanık olarak ifade vermeyi sürdüren İlker Çınar, “Beni öldürüp, olayı misyonerlerin ve Fethulla...
Zirve Yayınevi davasında 6 günden beri gizli tanık olarak ifade
vermeyi sürdüren İlker Çınar, “Beni öldürüp, olayı misyonerlerin ve
Fethullah Gülen cemaatinin üzerine yıkacaklardı” iddiasında
bulundu.
Zirve Yayınevi davasının 70. duruşması, Malatya 3. Ağır Ceza
Mahkemesi’nde sürüyor. Duruşma başında sanık Ruhi Abat, “İlker
Çınar’ın ifadelerinin bitmesine kadar duruşmaya katılmak
istemiyorum” diyerek izin istedi. Mahkeme bu talebi kabul edince,
sanık Abat, salondan ayrıldı.
Zirve Yayınevi duruşmasında, 6 günden beri gizli tanık olarak
görüntülü sistem üzerinden, bulunduğu nokta üzerinden ifade vermeyi
sürdüren İlker Çınar, “Mehmet Ülger, misyonerlik faaliyetlerini
tehdit olarak görmüştür. Misyonerleri takip ederek, masa başında
ise sahte belgeler hazırlamıştır. Mehmet Ülger, Mersin’de Malatya
ve Trabzon benzeri eylemin olacağına dair istihbarat bilgisi
geçmiştir” ifadelerini ileri sürdü.
Mehmet Ülger ve Haydar Yeşil’in Ergenekon Terör Örgütü sanığı
Mustafa Koç ile telefon bağlantısı olduğunu da iddia eden Çınar,
“Çok uluslu şirketler çalışması içerisinde geçen konular, Mustafa
Koç’tan ele geçirilen belgelerle içerik konusunda benzerlik
taşıyor” dedi.
Gizli tanık İlker Çınar, “Mehmet Ülger, misyonerleri ekoller yalanı
ile masa başında savaştırıyordu. Misyonerlere göre, Türkiye
Cumhuriyeti yıkılacaktı, pastadan kim daha fazla pay alırım diye
Alman ekolü ile Amerika ekolü karşılıklı savaştırılıyordu. Bunu
masa başında hazırlıyorlardı” şeklinde konuştu.
Kendisinin de ölüm listesine alındığını öne süren İlker Çınar, 27
Mart 2008 tarihinde Malatya’da İl Jandarma’da katıldığı bir
toplantı ile alakalı konuşarak, “Mehmet Ülger burada bana; ‘yanlış
yapan yanar’ demişti. 11 Haziran 2008 tarihinde hakkımda
gazetelerde haber çıktı. Ben de 13 Haziran 2008 tarihinde
gazetecilere basın açıklaması yaptım. Bu açıklamada; ‘Malatya’nın
yolunu dahi bilmem, Malatya’dan hiç geçmedim. Beni Malatya ile
ilişkilendirirlerse, yangın çıkarsa, herkes yanar’ dedim. Aslında
bu sözlerimle, Mehmet Ülger’e mesaj veriyordum. O demişti ki;
‘yanlış yapan yanar.’ Ben de ‘yangında herkes yanar’ diye cevap
verdim” ifadelerini kullandı.
Gizli tanık Çınar, ifadelerinin devamında, “17 Haziran 2008
tarihinde tekrar Malatya’ya geldim. Mehmet Ülger bana; ‘şimdi
yapman gereken bir konu daha var’ diyerek hakkımda haber yapan ve
cemaate yakın gazete ve dergilerde çalışan gazeteci Adem Yavuz
Aslan hakkında adli makamlara vermem için, bir dilekçe örneği
yazdırdı. Ben dilekçemde Adem Yavuz Aslan’ın silahlı adamlarının
evime geldiğini, misyonerlere karşı çalışma yapmamam konusunda beni
tehdit ettiklerini, misyonerler hakkında bir daha yazıp
çizmeyeceğimi söylediklerini, bunun da Fethullah Gülen cemaatince
istendiğini yazacaktım. Bu notları ajandama yazdım. İşte Adem Aslan
Yavuz’u şikayet etmem için Mehmet Ülger’in ajandama yazdırdığı bu
dilekçe örneği evime hırsız girmesi sonucunda ajandamdan yırtılarak
alındı. Ancak ben bu dilekçeyi hiçbir makama ibraz etmedim. Ancak,
ajandamdan yırtılarak alınan bu dilekçe örneği dava dosyasına
konulmuştur. Bu dilekçe örneğini bana Mehmet Ülger yazdırmıştı.
Bunu ben dava dosyasına koymadım, ajandamdan çalınarak dava
dosyasına konulmuş. Bu dilekçeyi bana yazdırmalarının nedeni, beni
öldürüp, olayı misyonerlerin ve Fethullah Gülen cemaatinin üzerine
atacaklardı. Misyonerlerin Fethullah Gülen cemaati ile birlikte
çalıştığını göstereceklerdi. Beni öldürdükten sonra ajandama
yazdırdıkları dilekçe örneğini mahkemeye göstereceklerdi. Olayı
misyonerlerin ve Fethullah Gülen cemaati üzerine yıkacaklardı. Bana
yazdırılan dilekçeyi adli makamlara vermedim, çünkü ölüm fermanım
olacaktı” iddialarını ileri sürdü.
İlker Çınar, 15 Ağustos 2008 tarihinde kendisinin Tarsus
Emniyeti’ne davet edilerek, burada öldürülecekler listesinin
gösterildiğini ve listede kendi isminin de bulunduğunu, aynı
şekilde jandarma tarafından da, öldürülecekler listesi konusunda
kendisine bilgi verildiğini söyledi. Mahkeme, duruşmaya ara
verdi.
(İHA)