Gizli MGK belgesi kayboldu
Abone olMGK, bakanlıklara "gizli" damgalı belge gönderdi. Ama skandala sebep oldu...
MGK Genel Sekreter Vekili Tuğgeneral Tuncer Erinmezler ilgili
bakanlıklara "Gizli" damgalı yazı gönderince Türk siyasi tarihinin
en önemli skandallarından biri yaşandı.
28 Temmuz tarihli yazıda Erinmezler, MGK Genel Sekreterliği'nin 3
Haziran 1992 tarihli yazısı ile ilgili bakanlıklara gönderilen,
“Dış Ülkelerdeki Türkler Hakkında Özel Milli Siyaset Belgesi”nin
MGK'nın 21 Ağustos 2006 tarihinde, Bakanlar Kurulu'nun ise buna
istinaden 11 Ekim 2006 tarihinde yürürlükten kaldırılmasını
kararlaştırdığı belgenin imha edilerek, imha tutanağının 30 Ağustos
2007 tarihine kadar MGK Genel Sekreterliğine gönderilmesinin
sağlanmasını istedi.
BELGEYİ BULAMADILAR
Bu işlemin 4 gün önce tamamlanması gerekiyordu. Ama tam da öyle olamadı. Çünkü bu yazının ulaştığı bazı bakanlıklarda, belge bulunamadı. Gizli belge 'sır belge' olup çıkmıştı.
Çabalar boşa çıkınca bu kez, kozmik bürolar devreye sokuldu.
Ancak belge kozmik büronun ilgi alanındaki bir evrak değildi. “Dış
Ülkelerdeki Türkler Hakkında Özel Milli Siyaset Belgesi” 3 Haziran
1992 tarihinde, bilgi için Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne
gönderilmiş. Onun dışında Genelkurmay'dan, MİT'e, TRT'den YÖK'e,
Makine Kimya'ya kadar tam 34 stratejik kuruma özel görevliler
tarafından ulaştırılıp, imza karşılığı teslim edilmiş.
O listede Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Devlet Bakanları Tansu
Çiller, Ekrem Ceyhun, Gökberk Ergenekon ve Şerif Ercan da yer
alıyor. Bu arada Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Diyanet ve TÜBİTAK
gibi kurumlara ise “İvedi” kaydı düşülerek ulaştırılmış. “Dış
Ülkelerdeki Türkler Hakkında Özel Milli Siyaset Belgesi”nin
gönderildiği tarihte Dış Türklerden sorumlu Devlet Bakanı olan ve
listede yer alan Orhan Kilercioğlu belgeyi hatırlıyor. Kilit
altında tutulduklarını, devir teslimler de bir bakandan diğerine
evrak tanzim edilerek devredildiğini anlatan Kilercioğlu, “Bunlar
alelade evrak değil ki elden ele dolaşmaz, itina ile muhafaza
edilir”diye konuştu.
KAYIP BELGEDE NE VAR?
8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın hayatta olduğu dönemde hazırlanan
belgenin, Sovyetler Birliği'nin dağıldığı ve Türk Cumhuriyetlerinin
bağımsızlıklarını kazandırdığı bir dönemde hazırlandığı
belirtildi.
Belgede Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerin geliştirilmesinin
öneminin üzerinde durulduğu öğrenildi. Sovyetler Birliği'nden
bağımsızlığını kazanan “Türki Cumhuriyetler”in içinde bulunduğu
durumun ayrıntılı olarak analiz edildiği ve ilişkilerin
güçlendirilmesinin Türkiye'nin temel stratejik tercihi olduğu
ifadesinin yer aldığı ifade edildi.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin Türk Cumhuriyetleriyle ilgili
bölümünde, Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki işbirliğinin
çerçevesinin şöyle tanımlandığı ortaya çıktı: “Türk Birliği
sağlandığı takdirde Türkiye, 21.Yüz yıla şekil veren ülkelerden
biri olacak. Böylece uluslar arası bir güç olarak tarihteki
yerimizi tekrar alacağız.”
RUSYA'NIN KAYGISI GİDERİLMELİ
Türkiye'nin o coğrafya bakımından öncelikle neler yapmasının
ayrıntılı olarak yer aldığı belgede, küresel aktörler ABD ile Rusya
ilişkilerine de geniş verildiği öğrenildi.
Rusya ile ilişkilerin belgede şöyle yer aldığı ifade edildi:
“Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra tarihin en sıkıntılı
dönemlerinden birini yaşayan Rusya, devlet başkanı düzeyinde
Türkiye'ye,'Bizden ayrılan Güney Cumhuriyetlerle ilişkilerde
Türkiye'yi rakip olarak değil partner olarak görüyoruz' demiştir.
Rusya, asla hafife alınmamalı, Bölgenin en büyük gücü olarak
görülmelidir.” Rusya'nın Türkiye'yi “partner” olarak gördüğünün
altı çizilirken, “Ancak Rusya, Türkiye'nin bu bölgede ABD adına
hareket ettiği kaygısını taşımaktadır. Bu giderilmelidir”
uyarısında bulunulduğu ortaya çıktı.
ABD TÜRKİYE'DEN RAHATSIZ OLUYOR
Belgede ABD ile ilişkilerin de geniş yer aldığı öğrenildi. Sovyetlerin dağılmasının ardından Türkiye'nin bölgede varlık göstermesinden ABD'nin rahatsız olmayacağı kaydedilirken şu ifadelere yer verildi: “Ancak daha ileri aşamalar da ABD, asıl rakip olarak Türkiye'yi görebilir. Çünkü ABD, tek başına bölgenin enerji kaynaklarının denetimini elinde tutmak istemektedir.” Türkiye'nin Türk cumhuriyetleriyle işbirliğine altı Türk cumhuriyeti artı Türkiye olarak baktığı, ancak Azerbaycan ve Kazakistan'ın öncelikli işbirliği yapılacak devletler olarak tespit edildiği ortaya çıktı.