Gizli MGK belgeleri de Donanmadan çıktı
Abone olGölcük’teki Donanma Komutanlığı’nda bulunarak ve Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen belgeler MGK toplantısının tutanakları da yer alıyor
Kıbrıs sorununa ilişkin Annan Planı’nın referanduma
sunumadan önce 5 Nisan 2004’te yapılan Milli Güvenlik Kurulu
toplantısında, Annan Planı tartışılmıştı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Başkanlığı’ndaki toplantıda Annan
Planı’nın Kuzey ve Güney Kıbrıs’ta oylamaya sunulacağı referandum
konuşuldu. Bu toplantının ‘çok gizli’ tutanaklarının
İstanbul Başsavcılığı’nca yürütülen “Askeri
casusluk” soruşturması kapsamında Gölcük’teki Donanma
Komutanlığı’ndaki aramalarda bulunduğu ortaya çıktı.
Tutanaklar Balyoz davasıyla ilgili olduğu değerlerilerek
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen belgeler arasında
yer aldı.
13. klasörün 63 ila 117. sayfaları arasındaki tutanaklara göre;
toplantıda söz alan ve görüş bildiren siviller:
Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı
Gül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur
Ziyal, Büyükelçi Ertuğrul Apakan. Askerler:
Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri
Komutanı Org. Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Özden
Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Halil İbrahim Fırtına,
Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur, Genelkurmay 2. Başkanı
Org. İlker Başbuğ.
Bu arada haberi veren Milliyet, suç olduğu için MGK tutanaklarının
içeriğine haberde yer vermediğinide okurlarına duyurdu.
TARTIŞILAN PLAN
Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın hazırladığı
plan, 24 Nisan 2004’te Kıbrıs’ta Türk ve Rumların
oylamasına sunuldu. Kıbrıs Türkleri’nin evet oyu vererek kabul
etmelerine rağmen Kıbrıs Rumları’nın hayır oyu vermesi nedeniyle
plan hayata geçirilemedi.
4 SAAT 20 DAKİKA SÜRMÜŞTÜ
5 Nisan 2004’te Çankaya’da yapılan MGK, 4 saat 20 dakika sürmüştü.
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığındaki
toplantı sonrasında yapılan açıklamada MGK’da Kıbrıs konusunun
görüşüldüğü duyurulmuştu. Yayınlanan bildiride, “Annan Planı’nın
son şeklinin resmiyet kazanması için gerekli sürecin
başlatılmasının, hükümetin takdir ve sorumluluğunda olduğu”
belirtilerek, “Sürecin başlaması durumunda, adadaki Türk
varlığının, Türkiye’nin garantörlüğünün ve iki kesimlilik ilkesinin
zayıflatılmaması amacıyla uygulamada gerekli dikkat ve özen
gösterilmeli” denilmişti.Camiye, derneğe provokasyon planları
Mahkemeye gönderilen 43 klasör arasında yer alan iki belgede,
Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne ait olduğu
değerlendirilen toplantı tutanakları yer alıyor. “Gizli” ibareli
toplantı tutanağında yer alan planlar şöyle:
HOPARLÖRDEN KURAN
- (20 Mart 2008 tarihli tutanak) Kartal veya Gözcü iyi
ilişkilerini kullanarak Yüzbaşılar Camii imamının ya da
Değirmendere Belediyesi’nin imkanları ile çevredekilerin
duyacakları şekilde cami hoparlörleri veya belediye hoparlörleri
ile dini yayın yapılmasını veya Kuran okunmasını sağlayacak.
- Belirlenen gün ve saatlerde Kaptan Yüzbaşılar da Migros’ta
bulunacak, Fener; Gölcük Doğu-1 kapı yakınlarında bulunacak, Barış;
Gölcük Merkez Komutanlığı önlerinde, yakınlarında bulunacak.
- Yayının duyumunu alan, ortalığı karıştırmak için polise
ihbarda bulunacak, derhal sivil savcılığı da arayarak polise
yaptığı ihbarı yenileyecek ve polise Donanma’ya da durumu
bildireceğini, bunların (AKP’yi kastederek) artık hadlerini çok
astığını ifade edecek.
- Yayın, imkanlar nisbetinde cep telefonuna kaydedilecek.
- Sivil halkla konu hakkında, yapılan yayın hakkında hiçbir
görüşme ve mütalaa yapılmayacak.”
MAZLUM-DER'E SIZMA PALANI
22 Kasım 2006 tarihli başka bir toplantı tutanağında ise
Mazlum-Der’e sızdırılacak istihbarat elemanları vasıtasıyla bu
derneğin eylem ve protestolarının yönlendirilmesi iddiası yer
alıyor. Plana göre Kartal, Şahin ve Gözcü kod adlı istihbaratçılar
“iyi ilişkilerini kullanarak” Mazlum-Der üyeleriyle temas kuracak
ve yaptıkları eylemlere eşleriyle birlikte katılarak dernek
üyelerinin güvenini kazanacak. Tutanaktan notlar şöyle:
- Barış kod istihbaratçı Milli Güvenlik derslerini takip
ederek bu dersler hakkında Mazlum-Der tarafından kullanılabilecek
suçlamaları tespit edecek ve Kartal vasıtasıyla Mazlum-Der’e
iletecek. Bu argümanların Mazlum-Der tarafından uygun basın
kuruluşlarına iletilmesi Kartal tarafından teşvik edilecek.
- Barış, Mazlum-Der’in kullanabileceği, daha sade ve halk
tarafından kolay anlaşılabilecek sloganlar belirleyecek. Sloganlar
dikkat çekici ve aşırı sol unsurları rahatsız edebilecek nitelikte
olacak. Kartal ve Gözcü bu sloganların Mazlum-Der tarafından
kullanılmasını sağlayacak.
- Barış ve Kaptan bölgedeki sendikalar ve diğer sivil toplum
kuruluşları ile irtibata geçecek, bunlardan hangilerinin planlanan
eylemde kullanılabileceği değerlendirilecek.
BELGEDE TEKALİF-İ MİLLİYE'YE ATIP YAPILIYOR
Gölcük’teki aramalarda bulunan ve Balyoz soruşturmasıyla ilgili
olduğu değerlendirilerek davanın görüldüğü mahkemeye gönderen 43
klasör içerisindeki polis raporunda ilginç değerlendirmeler yer
alıyor. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü uzmanlarınca hazırlanan ve
bir numaralı klasörde yer alan Balyoz Güvenlik Harekat Planı adlı
belgenin de bulunduğu 11 numaralı CD içerisindeki “Milli Mutabakat
Hükümet Programı” isimli belgede geçen “özel teşebbüsün imkanlarına
yüzde 40’a varan oranlarda el konulması” maddesinin Kurtuluş Savaşı
döneminde uygulanan “Tekalif-i Milliye Emirleri”ne atıf yaptığı
değerlendiriliyor. Bu atıfın amacı ise şöyle açıklanıyor:
“2002-2003 yılındaki mevcut durum ile Kurtuluş Savaşı döneminin
özdeşleştirilmek istenmesinin, plana işlerlik kazandırmak amacıyla
yapıldığı, bu hususun da Çetin Doğan’a seminer öncesinde iletildiği
değerlendirilmiştir.”
Polisin wikipedi.org’tan alarak rapora koyduğu Kurtuluş Savaşı
sürecinde 7 Ağustos 1921’de yayımlanan emirler şöyle:
- Her ilçede bir tane Tekalif-i Milliye Komisyonu
kurulacak.
- Halk, elindeki silah ve cephaneyi 3 gün içinde orduya
teslim edecek. Her aile bir askeri giydirecek.
- Yiyecek ve giyecek maddelerinin yüzde 40’ına el konacak,
sonra ödenecek. Ticaret adamlarının elindeki her türlü giyim
eşyasının %40’ına el konacak, sonra ödenecek. Her türlü makineli
aracın %40’ına el konacak.